İçki Konusunda Hz. Peygamber On Kişiye Lâ’net Ediyor
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
Bazı çağdaşlar, laikler, Kemalistler, İslam’dan uzaklaşmışlar
diye feryat ediyor, ağlıyor, saçını başını yoluyor, göğsünü dövüyor, inliyor. Bendeniz de tam aksine memleket bir meyhane-i kübraya döndü, içki belâsı ülkeyi ve toplumu sardı diyor, çok üzülüyorum.
Müslümanların dikkatine, sağlam ve güvenilir hadîs kaynaklarından, Tirmizî’de ve İbn Mâce’de yazılı olan bir hadis-i şerifin meâlini sunuyorum:
‘Resulullah (as) hamr=şarap ile ilgili olarak on kişiye lâ’net etti: (1) (Hammaddesinden şarap yapmak amacıyla) sıkana… (2) Sıktırana… (3) İçene… (4) Sâkilik yapana
(5) (Üretim yerinden veya depodan, toptancıdan perakendeciye veya tüketiciye kadar) taşıyana… (6) Taşıtana… (7) Satana… (8) Satın alana… (9) İkram edene… (10) Bunun parasını yiyene…”
Bu hadis-i şeriften anlaşıldığı üzere İslam’da sadece içki içmek haram değil, içkiyle ilgili birçok muamele de haramdır.
Bu da hem haram=yasak bir iş etmiş oluyor, hem de Peygamberin
lâ’netine uğruyor.
Üzüm yetiştirmek haram ve lâ’netli değildir, çünkü ondan yaş olarak, pekmez yapılarak, üzüm kurusu yapılarak, pastacılıkta, çörekçilikte de yararlanılabilir.
Şarap veya alkollü içki fabrikasında kullanılıp
Üzülerek görüyoruz ki, Türkiye’nin sofu geçinen birçok Müslüman’ı alkollü içki konusunda gerekli hassasiyeti ve dikkati göstermemektedir.
Hiçbir şuurlu ve vicdanlı Müslüman “İçenlerden bana ne? Ben içmiyorum ya…” diyemez. Bu konuda elinden geldiği kadar
yapmalıdır.
Bendeniz idareci olmadığım için lisan ile, bu yazıyı kaleme alarak pek nâçizâne, bir nebzecik nehy-i münker yapmaktayım.
Yine üzülerek şu hususu da beyan etmek isterim ki, (…..) kesimde maalesef bazıları içki içmektedir.
Müslümanların mübarek Ramazan aylarında içkili, fuhuşlu, lüks fısk u fücur mekânlarında iftar etmeleri en azından ayıptır.
Sultanahmet’te turistik butik otellerin ve restoranların bulunduğu bir sokakta alkollü içki vermeyen bir Müslüman lokantası var. Dışta görünür bir yerinde
diye yazılı. Birileri gitmişler,
diye şikâyet etmişler. Olacak şey değil!
Uyanık Müslümanlar içkili lokantalarda, içkili otellerde yemek yememeli,
Dükkanını içkili lokanta, bakkal, market için kiraya vermek de caiz olmasa gerek. Sözde Müslüman… Hiç umursamıyor, fütur getirmiyor, beş veya yedi yıldızlı içkili fuhuşlu israflı otele iniyor. Peki Kur’an, Sünnet, Şeriat, onun böyle bir yerde konaklamasına nasıl bakıyor? Bunu hiç düşünmüyor.
var, mimarisi çok güzel.
Bir ara Turizm Bakanlığı içki satmayan otellere ruhsat vermiyordu.
Yazımı
içki konusundaki lakaytlıklarının ve nemelazımcılıklarının dini açıdan büyük bir felaket olduğunu belirterek sona erdiriyorum.
İçki uygarlığın şartlarındandır diyen hezeyan-gûlara kulak asmayalım. Ciddî kaynaklardan
İçki ibtilası=bağımlılığı bugün de
başındaki büyük belâlardandır.
Müslüman nüfusuna içkiyi yasaklamayan hiçbir devlet âdil bir İslam devleti olamaz. Türkiyede içki ne kadar kısıtlanırsa ülke, devlet ve halk için o kadar iyi olur. Unutmayalım ki, 1920’de, Ankara’da Büyük Millet Meclisi kurulduğu zaman ilk çıkardığı kanunlardan biri içkiyi yasak kılan
idi.
Müslümanlar içki konusunda cesur ve radikal olmalıdır. Kötü ve acı realiteleri uysal koyun gibi kabul etmek şuurlu, uyanık, vicdanlı ve gerçek Müslümana yakışmaz.
Lâ’net… Ne korkunç, ne dehşetli bir şey… En azından içki aleyhtarlığı yaparak nehy-i münker yapalım.
Bir yerde kedi yavrularını ayaklarıyla ezerek feci, vahşi, gaddar şekilde öldürmüşler. Haberin sadece başlığını okudum, metnini okumadım, videosunu seyretmedim. Yüreğim kaldırmaz.
Son birkaç hafta içinde köpeklerin de canavarca öldürüldüğüne dair haberler, resimler, videolar yayınladı. Acımasızlık dayanılmaz boyutlara ulaştı.
Dünya adaleti bu katilliklere, canavarlıklara ya hiç ceza vermiyor, yahut gereken cezayı vermiyor.
Vahşi şekilde öldürülen kedilerin, köpeklerin, diğer evcil ve yabanî hayvanların bir Sahibi ve Rabbi vardır. O Rahman ve Rahimdir. Böyle canavarlıklardan razı olmaz.
Zavallı minicik bir kedi yavrusu ayaklar altında tekmelenerek ezilir ve öldürülürse o memlekete, o halka, o devlete belâ, musibet ve azab gelebilir. Bunu hiç kimse hatırından çıkartmasın.
Bu yaz ormanlarımızda yine bir sürü şüpheli yangın oldu. Bendeniz bu yangınların bazısını gözü dönmüş kuduz ve canavar rantçıların çıkarttığından şüpheleniyorum. Bu yangınlarda büyük sayıda ağaç, çalı, bitki yandı, milyonlarca
hayvan öldü. Zavallı kuşlar bile alevlerden kaçamadılar. Kaplumbağalar, kirpiler, sincaplar hep öldü hep yandı. Cenab-ı Hak bu yangınları çıkartanları yakacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Bunlara göz yumanlar da yanacaktır. Hazret-i Ömer,
buyurmuş… Evet insan için sorgu vardır, hesap kitap mizan vardır. Ezilerek vahşice öldürülen minicik kedilerin hesabı sorulmayacak mı sanıyor bazıları. 15.08.2014