İki tip Müslüman
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 24 Aralık 2018
Pazartesi
İki okur-yazar Müslüman var. Birincisinin özellikleri şunlar:
1. Din tahsili yapmamış yani
2. Küçük hacimli, fakat
3.
Allah’ı kemal sıfatlarla sıfatlı biliyor ve noksan sıfatlardan tenzih ediyor.
4.
gerçek icazetli müftülere başvuruyor, fetva alıyor.
5. Ahlâk-ı Kur’ân, Sünnet ahlâkına uygun. Selef-i Salihin yani Sahabe-i Kiram, Tâbiîn, Tebe-i Tâbiîn efendilerimizi örnek alıyor.
6. Müctehidlik taslamıyor. Dört fıkıh mezhebinden birine bağlı, dini onun hükümlerine göre uyguluyor.
7. Kur’ân’ı kendi hevasına, re’yine göre yorumlamıyor. İcazetli müfessirlerin yazmış olduğu muteber tefsirleri okuyor.
8. Nefsi kemale ermemiş, ilmi de yeterli olmadığı için kâmil bir mürşide bağlanmış, onun direktiflerine uyuyor, nasihatlerini kabul ediyor.
1. İlim tahsil etmemiş, icazetli alim ve fakih olmamış ama
dinî konuları mıncıklayıp duruyor.
2. Mezhep kabul etmiyor,
3. Kamil bir mürşide bağlanan
4.
ya bid’ate yahut küfre düşüyor.
5. İçlerinde
ve aklı her gün biraz daha karışıyor.
6. Nazik, kibar, âdil, münsif (insaflı), mürüvvetli bir insan değil;
Kaba, galiz, aşırı, hoyrat, haşin, insafsız, adaletsiz bir kimse.
7. Çok konuşuyor, söylediklerinin bir kısmı doğru, bir kısmı yanlış.
8. Bir rehbere, kılavuza, mürşide muhtaç olduğu halde bu ihtiyacını kabul etmiyor, ben bana yeterim diyor.
Bu iki tip Müslümanın hangisi hayırlıdır?
Elbetteki birincisi, Osmanlı İslâm uygulamasında birinci tip Müslümanlar yetiştirilirdi ve bu sayede
üç kıt’ada bir İslâm barışı kurabilmişti.
Birinci tip Müslüman birlik Müslümanıdır.
(sövüp sayma),
Müslümanıdır.
Birinci sınıf Müslümanın dört din delili vardır:
Bunlara
denir.
Birinci sınıf Müslüman alimleri, fakihleri, bilenleri, kamilleri taklid eder, mukalliddir. İkincisi kendi başına buyruktur, şeytanî bir hürriyete sahiptir.
gerçekten hür olmak, dalalet ve zulüm zincirlerini kırmak, izzetli bir hayat sürmek, dinimizi yaşabilmek, hem halkımıza hem insanlığa hizmet etmek istiyorsak birinci tip Müslümanlar yetişmesi için çalışmalıyız. Ancak onlarla İslâmî disiplin olur, birlik ve beraberlik olur. Birlikten de kuvvet doğar. Memlekette böyle Müslümanları çekip çevirecek bir Müslüman lider kadrosu olmalıdır:
1. İcazetli gerçek ulema.
2. İcazetli gerçek fakihler.
3. İcazetli müfessirler.
4. İcazetli muhaddisler.
5. İcazetli gerçek müftüler.
Bunların başında da
gibi gerçek ümera bulunmalıdır.
Bugünkü tezebzüb, parçalanma, çekişme, nifak, şikak, tefrika, iç savaş içinde Müslümanlar kurtulamaz. Türkiye’yi kurtaracak Müslümanlık medenî Müslümanlıktır, İslâm’ın bedevî yorumu değildir.
Muvahhid Müslümanları müşrik ve kâfir ilân eden, mallarını ganimet bilen, canlarını ve kanlarını heder eden bedevî zihniyet bizi zafere değil, hezimete götürür. İslâm dini terörü kabul etmez. Müslümanlar yapıcı ve müsbet çeşitlilik içinde sarsılmaz bir birlik oluşturmalıdır.
Şimdiye kadar belki on kere yazmışımdır. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem “Yaşadığı devirdeki İmam-ı Kebire biat etmeyen kimse sanki cahiliyet ölümü ile ölmüş olur” buyurmaktadır.
Doğru Müslüman olalım… Kur’ân, Sünnet, Cemaat Müslümanı olalım…
Biatlı Müslüman olalım. Biatsizlik zamanımızın en büyük ve öldürücü bid’atidir.
Hangi fırka ve meşrebten olursa olsun,
Dinimizi bozmak isteyenlere, Müslümanları bozmak isteyenlere yazıklar olsun!..
* Cebinde faizli banka kredi kartı bulunduran Müslüman sanki radyasyon saçan küçük bir atom bombası taşır gibidir.
* Dünyanın en akıllı çocuğunu bu eğitim sistemine teslim ediniz. Bir sene içinde zavallıyı zekâ özürlü yaparlar.
*
Meselâ okullarda uyuşturucu kullanma yaşı 10’a düştü…
Meselâ zina suç olmaktan çıkarıldı…
*
Bir gece yatağa imanlı yatmış, sabahleyin imanı gitmiş…
Fasık herif gece içmişmiş, sabaha doğru sızmışmış, ezana küfr etmiş, kâfir olmuş.
*
kocaman bir yün yumağı yapmış, saçının üzerine koymuş, üzerine rengarenk bir eşarp bağlamış.
Peygamber ne buyurmuş: “Saçlarını deve hörgücü gibi yapan kadınlar Cennetin kokusunu duyamayacaklardır. Halbuki Cennetin kokusu çok uzaklardan duyulur…”
* Hindistan’da ateş yiyen fakirler varmış. Ya bizde… Haram kazançlar Cehennem ateşi değil midir?
*
Yabani kaz mıdır mübarek…
*
Peygamberin “Mü’min bir mideyle, kâfir yedi mideyle yer” hadisine mâsadak olmuş.
* Liseli kız “Anne ben Sevgilere gidiyorum, birlikte ders çalışacağız” diye çıkmış, bir yığın dolap çevirmiş.
* Yerli turist eski bir kabristana gitmiş,
* Dünün züğürtleri bugün “Senin gökdelenin mi yüksek, benimki mi yüksek…” diye birbirine caka satıyormuş.
*
köydeki bir akrabası sefaletten ölmüş.
* Kanaatkâr fakir tarhana çorbası, bulgur pilavı pişirmiş, üzerine üzüm hoşafı… Bir afiyetle yemiş, çok mutlu olmuş, şükretmiş.
* Madam Görmemişof’un boğazına suzi balığı yerken kılçık batmış,
* Adam haram parayla zengin olmuş.
*
kimse görmeden lüks kravatını, sanki rüzgar çevirmiş gibi çevirmiş, markası görülmüş…
*
yiye yiye iyice semirmiş, zayıflamak için hastahaneye yatmış, yirmi bin lira ödemiş.
*
sinirleri bozulmuş, sabah namazına kalkamamış.
* On bir ay boyunca her haltı yemiş, bile bile günah işlemiş, haram kazanç ve servet elde etmiş,
*
Kanaatkâr ve mütevekkil fakir 600 liraya geçinmiş. 29 Eylül 2009