İpler Kopacak
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 02 Şubat 2019
Cumartesi
Birtakım ipler bir yerlerinden kopacaklar ama ne zaman, nerede, nasıl kopacaklar kesin bir şey söyleyemeyiz.
İplerin kopacağı yerler şunlardır:
Filistin… Durum her geçen gün kötüye gidiyor. Bazıları “Efendim, İsrail çok kuvvetli, arkasında Amerika var, Filistinliler onlara bir şey yapamaz…” diyebilirler. Unutmasınlar ki, bu gibi tarihî hadiselerin aşkın boyutları vardır. İnsanlar, kuvvetliler, zayıflar didişirler, çarpışırlar, bir şeyler yaparlar, sonra ilahî kaza ve kader neyi gerektiriyorsa o olur.
Irak… Orada da Amerikalılar, Yahudiler, İngilizler. Haçlılar, Evangelistler bir şeyler yapıyorlar. İstedikleri oluyor mu? Olmuyor. İşte günün birinde orada da ip bir yerinden kopacaktır.
Küçük Çeçenistan’da büyük bir facia cereyan ediyor. Çok pis, çok kirli, çok vahşi bir savaş yaşanıyor. Ruslar Çeçenistan’ı bırakmazmış… Unutulmasın ki, Rusya’nın, Putin’in iradesinin üzerinde mutlak bir İrade vardır, sonunda O’nun dediği olacaktır.
Afganistan… Bu ülkenin halkı, tarihin hiçbir safhasında yabancı boyunduruğunu kabul etmemiştir. Orada da durum son derece karışıktır, büyük bir istikrarsızlık ve gerginlik vardır. Afganistan’daki ip kopacaktır ama ne zaman ve nasıl?
Bazı kimseler tek boyutlu düşünürler, onların madalyonlarının sadece bir yüzü vardır. Dünya işleri hep bir minval üzere akıp gidecektir sanırlar. Tarihe baksalar büyük kopukluklar yaşanmış olduğunu göreceklerdir. Akıllı, hikmetli, geniş ufuklu, firasetli, kültürlü insanlar madalyonun arka tarafını da göz önüne alırlar.
Rusya 1917’de Bolşevik ihtilaliyle sarsıldı, yer yerinden oynadı, akıl almaz hadiseler, facialar cereyan etti, seller gibi kan aktı, on milyonlarca insan perişan oldu, sonunda yeni bir rejim kuruldu, bir arıza devri başladı. Yetmiş küsur sene zulmederek, halkı ezerek, çok canlar yakarak, dehşet saçarak devam eden bu rejim nihayet yıkıldı. Onun yerine Rusya Federasyonu kuruldu, orak çekiçli bayrak bırakıldı, yerine millî Rus bayrağı kabul edildi. Leningrad yeniden Petersburg oldu.
İngiltere’de birkaç asır önce Cromwell ülkenin iradesini ele geçirdi, orada da bir tarihî ârıza meydana geldi, sonra o da sona erdi, tarihî devamlılık çizgisine geçildi.
Portekiz’de Salazar diktatörlüğü bir tarihî arızâydı.
İspanya’da Franco rejimi de böyleydi.
Almanya’da Hitler, nasyonal sosyalizm arızâsı yaşandı.
İtalya’da Mussolini ve faşizm.
Listeyi uzatmayayım… Bütün tarihî ârıza ve kopuklukların bir başlangıç tarihi, bir de bitiş tarihi vardır. Ârızalarda süreklilik, devamlılık olmaz.
Rusya’daki Marksist rejimin tarihin sonuna kadar devam edeceği sanılıyordu. Ne oldu? Gümbür gümbür yıkıldı. Hitler, Alman halkına bin yıllık bir altın çağ vaat etmişti. 1933’te iktidara geçti, 1945’te feci şekilde yıkıldı. Şu anda Küba’da bir tarihî ârıza rejimi vardır. Castro’ya ve taraftarlarına sorarsanız dünya durdukça bu rejim de sapasağlam yerinde duracaktır. O sistem ve düzen de, er veya geç yıkılmaya mahkumdur. Kuzey Kore’deki ârıza rejimi ne kadar sürer? Tarih veremeyiz ama yıkılacağını kesin şekilde söyleyebiliriz.
Bazı arızalardan tarihî devamlılığa geçiş kolay olur. İspanya’da böyle olmuştur. Franco akıllı bir diktatördü, arızanın kendinden sonra devam etmeyeceğini biliyordu. Sağlığında, ölümünden sonra İspanya’nın başına geçecek kralı yetiştirdi ve işler tereyağından kıl çeker gibi kolay halledildi.
Almanya’da öyle olmadı. Ârıza kanla, ateşle, yıkımla son buldu.
Japonya’nın bünyesi tarihî ârızaya müsait değildi. 1945 Ağustosunda bu ülke kayıtsız şartsız teslim oldu. Oldu ama, Amerikalılar, imparatoru yerinden oynatamadılar, Japonya’da öyle bir tarihî devamlılık vardır ki, hanedanın başlangıç tarihi belli değildir.
Komşumuz Yunanistan’da bir ara bir albaylar cuntası hüküm sürüyordu, yuvarlandılar gittiler.
Dünya çok büyük, çok önemli, çok şaşırtıcı hadiselerin arefesindedir. 2005, 2006, 2007’de şu anda hayal edilmesi bile mümkün olmayan dehşetli hadiseler olabilir.
11 Eylül’de New York’ta İkiz Kulelerin gümbür gümbür yıkılacağını, önceden tasavvur ve tahayyül etmek mümkün müydü? Şahlığın parlak günlerinde, o saltanatın yıkılacağını, yerine teokratik bir rejimin kurulacağını söyleyen olsa ona kim inanırdı? Evet, istikbal büyük hadiselere, büyük yıkımlara, büyük değişimlere gebedir. 04 Temmuz 2004