Irak Şam İslâm Devleti
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
Irak Şam İslâm Devleti… ABD, İsrail, AB ve diğer bilumum İslâm karşıtları Saddam Hüseyin’i mumla arayacaklar…
1400 sene önce Muhbir-i Sâdık tarafından haber verilen dehşetli Orta Doğu savaşları mı bunlar?
Musul konsoloshanesinde çalışan vatandaşlarımızın sağ salim kurtulmalarını temenni ediyorum.
Türkiye dehşetli bir tuzağın içine çekilmek isteniyor.
Bundan birkaç yıl önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde Şeriat ilan edilmesini teklif etmiştim. O zamanın şartlarına göre uçuk bir teklifti bu ve kimse önem vermemişti.
IŞİD’in mahiyeti nedir? Benim bildiklerim şunlar: Ehl-i Sünnet taraftarı olduklarını ilan ediyorlar… Şiîliğe şiddetle karşılar… Suudî rejimine de… Ürdün’ü tutmuyorlar… Beşar Esed rejiminin düşürülmesinde kararlılar… Şeriatı uyguluyorlar… Hilafeti ihya etmek istiyorlar… Başlarındaki zat Bağdadî, Kureşî, Hüseynî imiş, yani Peygamber (Salat ve selam olsun ona) sülalesindenmiş…
Vehhabî ve Selefî olup olmadıkları konusunda kesin bir bilgiye sahip değilim.
İrak’ın Bağdad’tan sonra ikinci büyük şehri olan Musulu ele geçirdiler.
Musul Merkez Bankasındaki 500 milyon dolar şimdi onların.
Irak ve Suriye’de kontrolleri altındaki bölgelerde içki, kumar, fuhuş yasak…
Kadınların tesettüre girmesi mecburî.
Bendeniz ülkemin savaşa girmesini istemem. Musul konsolosluğu personeli gerekiyorsa fidye ödenerek barışçı yollardan kurtarılmalıdır.
IŞİD Ramazanda resmen ilan edilecekmiş.
Bendeniz hadiselere bir Müslüman olarak soğukkanlılıkla bakıyorum.
Sabataycılar, Kriptolar son derece tedirgin ve endişeli.
IŞİD filminin daha başlangıcındayız. Bakalım senaryo nasıl gelişecek.
Ateistler ve cahiller inkâr etseler de, bu olup bitenler hep takdir-i ilahîdir.
Herkes mekr ü hilesini yapıyor ama Allahın hesabı ve kaderi galip geliyor.
Güneydoğuda bazı bölgeler TC’nin kontrolünden çıkmış vaziyette.
Aylarca Cemaat-İktidar kavgası dedikodularıyla uğraşıldı.
Ardından Cumhurbaşkanı, başbakan kim olacak?
Bir ara Soma faciası ile sarsıldık.
Şimdi de IŞİD…
Ehl-i Sünnetin zuhurunu beklediği Mehdi ne zaman çıkacak?
Hz. İsa aleyhisselam ne zaman nüzul edecek?
Melhame-i Kübra savaşı nerede ve hangi tarihte yapılacak?
Büyük Deccal, küçük Deccallar…
Savaşlarda nükleer silahlar kullanılacak mı?
Kostantaniyye elimizden çıkacak mı?
Tekrar feth edilecek mi?
Romanın son Papası ve şehrin tahribi…
Süfyanîler, Kahtanîler…
Yahu biraz daha açık seçik yazsana!.. Yazamam… Bendeniz saçma sapan Sultan Süleyman senaryoları yazmıyorum.
1400 sene önce, günümüzde olup bitecek nice şey rümuzlu ve örtülü bir üslupla haber verilmiş.
Fırat nehri kuruyacak, altından büyük bir hazine çıkacak. Vay onu devşirmek isteyenlere!..
Sedleri yıkılan barajlar ve tufan.
Âhir zaman…
İSLÂM, mevcut dinlerden herhangi bir din değildir, (Büyük D ile) Din’dir. Allah katında makbul, gerçek, hak din sadece İslâmdır.
İslâm dar manada bir din değildir; o bir dünya nizamıdır, devlettir.
İslâm bir dünya barışıdır.
İslâm bir medeniyettir.
İslâm bir kültürdür.
İslâm bir düzendir, bir sistemdir.
İslâm ile İslâmcılık ayrı şeylerdir, çünkü İslâm Din’dir, İslâmcılık(lar) birer ideolojidir.
İslâm ilahîdir.
İslâm, kurtuluşun tek kaynağıdır, başka kurtuluş yolu yoktur.
İslâm, Son Peygamber (Salat ve selam olsun ona) ile başlamamıştır, daha önce gelip geçmiş bütün Peygamberlerin (aleyhimüsselem) dini usulde İslâmdır.
İslâmın tam manasıyla doğru olarak anlaşılıp öğrenilmesi için yaşanması gerekir. İslâm sadece kuru bilgi değildir.
İslâm ile Müslüman özdeş değildir.
İslâmın önündeki en büyük engel cahil ve kötü Müslümanlardır.
Müslümanların haline bakıp, işte İslâm budur demek büyük ve ölümcül bir hatâya sebep olur.
Önce, doğru kaynaklardan ve rehberlerden İslâmı öğrenmek lazımdır, sonra Müslümanların İslâma ne kadar yakın veya uzak oldukları anlaşılır.
Yeryüzünde adaletin ve güvenliğin sağlanmasının, sömürünün, zalimane savaşların, zulmün ve ahlâksızlığın önlenmesinin tek çaresi İslâm Barışı’dır.
Bedevî ve `ârabi kültürlüler İslâmı hayata ve dünyaya hakkıyla uygulayamaz.
Münafıklar ve müraîler İslâma hizmet etmez, onu istihdam ve istismar eder.
Dini imanı para, menfaat ve benlik olanlar bir vadide, İslâm başka vadide…
Hz. İsa aleyhisselam buyuruyor: “Ben Allahın izni ve yaratması ile ölüleri dirilttim ama ahmaklar için yapabileceğim bir şey yoktur…”
Kur’an, Sünnette ve icmadan ayrılmış, sapık yollara girmiş, dall ve mudil, ana caddeden çıkmış patikalarda yürümeye başlamış kimseler İslâmı ne anlamıştır, ne de anlatabilir.
Doğru İslâm ana caddedir… Sevad-ı Âzam’dır…
Cahillerin kurtuluşu âqil Müslümanlara, kamil mürşidlere uymakla olur.
Futbol kulübü tutar gibi hizip, fırka, cemaat holiganlığı, militanlığı, fanatizmi sergileyenler Din’i ne doğru anlar, ne de doğru anlatır.
Ârabilerin ve bedevilerin elbette Müslüman olmaya hakları vardır ama onlar İslâmı temsil edemezler.
İslâmı ancak râsih, muhlis, muslih, ilmiyle âmil, âbid, muttaqi, vera sahibi, azimet yolundan giden, emr bi’l-mâruf ve nehy `ani’l-münker yapan, Allahın ayetlerini ucuza veya pahalıya satmayan, din yolu ile zengin olmayan gerçek alimler, fakihler, rehberler anlatabilir ve öğretebilir.
Dini dünyaya, maddî menfaate ve benliğe alet eden münafıklar, ulema-i sû rehber olamaz.
Zalimleri, fasıkları, facirleri, bid’atçileri öven yağcı ve yalakaların ilmi olsa bile onlar doğru dürüst hizmet edemez.
Ümmet, İslâmın hayata ve uygulamaya aksetmiş şeklidir. Ümmet yoksa yaşanan toplumsal bir İslâm olmaz.
Salavat-ı hamse, iman ile küfür arasında duvardır. Salavat giderse iman tehlikeye girer.
Başta salavat-ı hamse olmak üzere dinin ve Şeriatin ahkamının tenfizi ve hayata uygulanması, mü’minlerin itaat ve biat ettikleri bir İmam-ı Kebir bulunmasına bağlıdır.
Arı beyi ölürse kovan dağılır. İmam olmazsa Ümmet olmaz. Ümmet olmazsa İslâm hayata uygulanmaz.
İslâmın önündeki en büyük engel cahil ve kötü Müslümanlardır demiştim… 13.06.2014