İslâm ve Müslüman Düşmanı Kriptolar
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
Bu militan, fanatik, holigan İslâm ve Müslüman düşmanlarının bir kısmı Yahudidir ama Yahudiliklerini gizlerler. Zahirî Müslüman isimlerinin ardında gerçek Yahudi isimleri vardır.
Militanların, fanatiklerin, holiganların bir kısmı da Gizli
Ermenidir.
Dıştan Müslüman görünen birtakım
vardır. Yine Müslüman gibi görünen
…
En önemlileri
. Dıştan Müslümanmış gibi görünürler… Onun altında Ermeni kimliği… En altta asıl Yahudi kimliği…
Nesturiler… Yezidiler…
İhtilal, devrim, şiddete dayalı inkılâb, sivil veya askerî darbe, çoğunluğun temel harklarını çiğneme, din hürriyetini boğma, vesayet faşizmi hareketlerinin altında ve ardında çoğunluk olarak bunları görürsünüz.
Hepsi için söylemem ama bunların çoğunluğu su katılmadık
.
Siz hâlâ Türkiyede en
ve
olduğunu bilmiyor musunuz?
Kriptoların bir kısmı adlarından soyadlarından, kendi aralarında evlilik yapmalarından anlaşılabilir.
Kripto Yahudiler paraya, servete, zenginliğe çok düşkündür. Kimisi icabında namaz bile kılar. Kripto Haçlılar
görünür.
M. Kemal’i
İslâmî hareket içinde Kripto var mıdır? Vardır, hem de çok vardır.
İslâmî hareketin, İslâmî cemaatlerin içine bir sürü casus, ajan, provokatör, yönlendirici sokmuşlardır.
Bunların isimlerini versene!.. Ben aklımı peynir ekmekle yemedim… Hepsini yazmaz ama bir kısmını internetten öğrenebilirsiniz. Adamın veya kadının ismini yazın, yanına Yahudi mi, Ermeni mi kelimelerini ekleyin. Karşınıza bir yığın bilgi çıkacaktır.
Cevap: Müslüman çoğunluk bugünkü şifahî kültürle bunlarla başa çıkamaz…
Ümmet teşkilâtı olacak, medenî Müslümanlar bir araya gelecek, ilmî tarihî araştırmalar yapılacak,
Ondan sonra…
Kriptoların en tehlikelisi kimlerdir?
Eeee bunlarla başa çıkılamayacağına göre ne yapacağız?.. Bu parçalanmışlıkla, bu tefrika ile, bu fitne fesat içinde, bu kırsal kesim taşra kültürüyle, bu
cahillikle, bu dedikodu kültürüyle bizim adam olmamız çok zordur.
Öyleyse bunları niçin yazıp duruyorsun?
Bir nebze olsun bilinsin için… Belki bazı gençler okurlar, kültürlü ve medenî Müslüman olmak için çalışırlar da ileride hizmet ederler.
Lâikçiler feryat edip ağlıyor…
sınırı yokmuş
İstanbul başta olmak üzere nice şehrimizde devletin resmî izniyle açılmış
faaliyet gösteriyor. Bu genelevlerde devletin resmî ve yasal vesikalarıyla birtakım kadınlar seks köleliği yapıyor… Bu seks köleliğinden KDV ve gelir vergisi alınıyor… Bu seks köleliği mekânlarının güvenliği devlet tarafından sağlanıyor…
Bitmedi… Bunlar yasal seks köleliği… Bir de, yarı yasal, göz yumulan seks köleliği var… Bu ikinci kölelik, resmî vesikalı köleliğin belki de bin misli…
Birtakım büyük gazeteler ve tv’ler
yapıyor, seksî kadın fotoğrafları basıyor.
Kadınları ve kızları seks aleti haline getirmek onların haklarına ve haysiyetlerine aykırı değil midir?
Geçen hafta hızlı trenle Ankaraya gitmiştim. Pendik terminalinden evime otomobille dönerken trafik bir ara Kozyatağı civarında durdu, yoldaki otomobillerin etrafını birkaç kişi sardı. Otomobillerin içine reklam kartları attılar. Baktım,
İran’a bakacağımıza evimizin içindeki ve önündeki pislikleri temizlemeye çalışsak daha iyi olmaz mı?
En büyük kadın hakları ihlali, birtakım kadınları seks kölesi olarak çalıştırmaktır.
Bunlara resmî vesikalar verilmesi utanç verici bir haldir.
Bu seks köleliğinden KDV ve gelir vergisi alınıp bütçeye konulması…
Bu rezilliği protesto etmeyen bütün Atatürkçü, lâik Feministleri, onların yanında sözde dindar Feministleri de protesto ediyorum.
Bundan birkaç yıl öncesine kadar Hocaefendiyi göklere çıkartanların bir kısmı şimdi aleyhinde şiddetli konuşuyor, alabildiğine tenkit ediyor.
Bunların bazısı, vaktiyle bendenizin çok mutedil=ılımlı tenkitlerine kızıyor, kırılıyordu. Şimdi kendileri çok daha fazlasını yapıyor.
Bazı sevgilerin fazlası, aşırısı, ölçüsüzü zarardır; yine bazı tenkit ve düşmanlıkların aşırısı da zarardır. Ortada olmak, âdil ve insaflı olmak gerekir.
İslâm dinine göre
tenkit edilemez. Çünkü onlar
Peygamberlerin dışındaki ve altındaki salih insanlar ismet sıfatına sahip değildir ama onların mânevî derece itibarıyla büyüklerine saygısızlık edilemez. Mesela Hz. Ebubekir’e, Ömer’e, Osman’a dil uzatılamaz.
Zamanımızdaki bazı büyük, ünlü, güçlü, nüfuzlu, etkili kimseler terbiyede kusur etmemek şartıyla tenkit edilebilir. Müridlerinin onları
vehimden=kuruntudan ibarettir.
İslâm tarihinde ve günümüzde görülen büyük sapmalardan biri de
En doğrusu birtakım insanları severken, onların Allahın rızasına ve Peygamberin Sünnetine uygun hizmet ve hareket edip etmediklerine bakmaktır. 07.11.2014