Hiçbir Müslüman cemaat kendini şu değerlerin üzerinde göremez:

1. Mü’minlerin tamamından oluşan Ümmet’in üzerinde ve dışında göremez

2. Zaruriyat-ı İslâmiyenin, Kur’ânın Sünnetin Şeriatın kesin hükümlerinin üzerinde ve dışında göremez.

3. Hiçbir cemaat ve lideri kendini lâ yüs’el ve lâ yuhti (sorumsuz ve hatâsız günahsız) göremez, gösteremez.

4. Hiçbir İslâmî cemaatin kendini İslâm ile özdeş görmeye ve göstermeye hakkı yoktur.

5. Hiçbir İslâmî cemaatin, Müslümanların ehliyetli, liyakatli, mu’temen, ziyalı kişileriyle istişare yapmama lüksü olamaz.

6. Hiçbir İslâmî cemaat Kur’âna Sünnete Şeriata fıkha ahlâka aykırı şekilde zekat toplayamaz.,

7. Hiçbir İslâmî cemaatin sivil saray darbesi yapmaya hakkı yoktur.

8. Hiçbir İslâmî cemaat, diğer İslâmî cemaatleri yok saymak, görmemek, kale almamak lüksüne sahip değildir.

9. Hiçbir İslâmî cemaatin “Allah katında tek hak, makbul, geçerli din İslâmdır” zarurî temel inancına aykırı görüş ve inanç belirtmeye hakkı yoktur.

10. Hiçbir İslâmî cemaatin geçerli fetva ve ruhsat ile yapılan taqiyye ve kitman haricinde yalan söylemeye, Müslümanları aldatmaya hakkı yoktur.

11. Hiçbir İslâmî cemaatin iftira etmeye hakkı yoktur.

12. Hiçbir İslâmî cemaatin tecessüse yani şahısların özel hayatlarını, gizli günahlarını ve bilinmeyen ayıplarını araştırmaya ve ifşa etmeye hakkı yoktur.

13. Hiçbir İslâmî cemaatin fitne ve fesat çıkartmaya hakkı yoktur.

14. Hiçbir İslâmî cemaatin başındaki zatı, onun yardımcılarını ismet sıfatıyla muttasıf mâsum günahsız hatâsız noksansız göstermeye hakkı yoktur. İsmet sıfatı Peygamberan-ı izam hazeratına (AIeyhimüsselam) mahsustur.

15. Hiçbir İslâmî cemaatin mü’minler arasındaki kardeşlik bağlarını kopartmaya ve zedelemeye hakkı yoktur.

16. Hiçbir İslâmî cemaatin Ehl-i Sünnet ve Cemaat inançlarına aykırı bozuk ve sapık inançlar, fikirler, görüşler sergilemeye hakkı yoktur.

17. Hiçbir İslâmî cemaatin, Müslümanları bizden olanlar ve bizden olmayanlar diye ayırmaya, kendi cemaatlerinden olmayan sâlih mü’minleri ötekileştirmeye hakkı yoktur.

(İkinci yazı) Özel İslâm Okulları ve Kolejleri

Biz Müslümanlar kendimizi aldatmayalım. Bir özel mektebin, kolejin İslâm mektebi veya koleji olması için, vaz geçilemeyecek zarurî temel şartlar vardır.

Bunların birincisi, okulun, bütün Müslüman öğrencileri içine alabilecek genişlikte bir camiinin bulunması ve ders saatlerine rast gelen namazların orada bütün (tekrar ediyorum bütün) Müslüman öğrenciler tarafından, okulun imamının ardında topluca cemaatle kılınmasıdır. Bir okulda bu özellik yoksa o okul İslâm mektebi değildir. Lütfen kendimizi kandırmayalım.

İki örnek vereceğim: 1868’den 1912’ye kadar İstanbul’da Galatasaray Sultanîsindeki (lisesindeki) uygulama böyleydi.

İkinci örnek: İngilterenin belki de dünyanın en güçlü lisesi olan Eton College’in, okul binalarından daha büyük bir kilisesi vardır ve her gün öğrenciler, sabah derslerine başlamadan orada ibadet ederler. Bu ibadet ve ayine katılmak mecburidir.

Yakın zamana kadar ülkemizde Kemalist vesayet egemen azınlık rejimi terör estiriyor, göz açtırmıyordu ve okulların camileri olması, buralarda talebenin cemaatle namaz kılması yasaktı. Bugün durum değişmiştir, yüzde yüz olmasa bile geniş bir din hürriyeti vardır. Bundan sonra rejim baskısı, devlet terörü bahaneleri geçerli değildir. Allaha, Resulüne (Salat ve selam olsun ona), Kur’âna, Sünnete, Şeriat-i Garra-i Ahmediyyeye iman eden şuurlu, ihlaslı, firasetli, sâdık ve vicdanlı Müslümanlar, açtıkları kolejlerde, Galatasaray lisesinde eskiden olduğu gibi bütün Müslüman talebeye cemaatle namaz kıldırmalıdır. Bunu yapmazlarsa sorumlu ve suçlu olurlar.

Dikkat buyurunuz, Kemalist devlet okullarında böyle olmalıdır demiyorum, Müslümanların açtığı özel okul ve kolejlerde böyle olsun diyorum.

Bir de, devlet okulları da olsa, bütün İmama-Hatip okullarında vakit namazları cemaatle kılınmalıdır.

Ülkemizde bir tek İslâmî cemaat yoktur, birçok İslâmî cemaat vardır. Bunların hepsinin özel okul ve kolejlerinde namaz ve cemaat mecburî olmalıdır.

İslâm okullarının ikinci özelliği şudur: Bu okullarda Ehl-i Sünnet çizgisinde çok güçlü bir din eğitimi verilmelidir.

Beş vakit namazın cemaatle kılınmadığı, öğrencilere İslâm ilmihalinin doğru şekilde öğretilmediği okullar, adları İslâm bile olsa İslâm Mektebi olamazlar.

Bütün cemaatlere duyurulur.

Bu tenkitlerim ve uyarılarım için bana kızan ve söven olursa, kızabileceği kadar kızsın ve ne hali varsa görsün! 15.12.2013