İslâmî Fütüvvet Teşkilâtı
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 28 Ocak 2019
Pazar
Müslümanların mutlaka islâmî bir fütüvvet teşkilâtı kurmaları gereklidir. Önce fütüvvet kelimesinin mânâsını vereyim: Arapça feta’dan gelir, yiğit, genç, delikanlı, demektir.Fütüvvet, gönül yiğitliği anlamını taşır. Böyle bir teşkilâta ancak gönül yiğitleri üye olabilirler.
Fütüvvet teşkilâtına girebilmek için ne gibi şartlar gereklidir?
(1)Mü’min olmak. İmanının sahih olması…
(2) Başta beş vakit namaz olmak üzere farz ibadetleri yerine getirmek.
(3) Ahlâk-ı hamîde (iyi huylar, faziletler) sahibi olmak.
(4) Fâsık-ı mütecâsir ve mütecâhir olmamak, yâni kötü, yasak, çirkin haram işleri ve günahları açıkça, küstahça, fütursuzca işlememek. (Gizli ayıplar araştırılmaz.)
(5) Para, menfaat, ticaret işlerinde son derece doğru, dürüst, emîn (güvenilir) olmak.
(6) Hiçbir şekilde yalan söylememek.
(7) Emanete hıyanet etmemek.
(8) Söz verirse, o sözünü mutlaka yerine getirmek.
(9) Lüks, israf, aşırı tüketim, gösteriş, aşırı konfor içinde yaşamamak. Kanaatkâr, ölçülü, mütevâzı olmak.
(10) Müslümanların ve insanların elinden ve dilinden emniyette olmaları. Yani eliyle ve diliyle kimseye zarar vermemek.
(11) Zevk için avcılık yapmamak.
(12) Büyüklere hürmetkâr, küçüklere şefkatli ve menfaatli olmak.
(13) Nefs-i emmâresine tâbi olmamak.
(14) İslâm dininin ve Şeriatinin izin vermediği, câiz görmediği konularda ve şekillerde yemin etmemek.
(15) Yaratan’a isyan hususunda yaratıklara itaat etmemek.
Bu onbeş maddeye ilaveler yapılabilir.Şimdilik bu kadarını zikr ediyorum.
Peki, bizim bugünkü kanunlarımız, hukuk sistemimiz böyle bir fütüvvet teşkilâtının kurulmasına izin verir mi?
Maalesef vermez. Dernekler Kanunu’nda “Din derneği kurulamaz” diye açıkça yazılmaktadır.
Böyle bir yasak evrensel insan hakları ilkelerine uygun mudur? Kesinlikle değildir.
Masonluk da bir dindir, bir tarikattir. Onlar dernek kurabiliyor da Müslümanlar niçin dinî dernek kuramıyor? Bu bir eşitsizlik, haksızlık değil de nedir?
Dünyanın bütün:
-Medenî,
-Demokrat,
-Evrensel insan haklarına bağlı ve saygılı,
-Hukukun üstünlüğü prensibini esas olarak kabul etmiş… Ülkelerinde din derneği kurmak serbesttir de bizde niçin değildir?
Pembeler öyle istiyormuş…
İslâm karşıtları öyle istiyormuş…
Pembe bir azınlık böyle istiyor diye Türkiye’nin Müslüman halkı en temel ve aslî haklarından mahrum mu bırakılacak?
Masonlar “Dinî dernek kurulması sakıncalıdır, dinî sömürü yapılabilir…” şeklinde gerekçeler ileri sürüyor.
Onlara önce şunu sormak gerek?
-Koyu taraftarı göründüğünüz, Atatürk sizin localarınızı 1935’te kapattırmamış mıydı? Onun ölümünden sonra Millî Diktatör İsmet Paşa tekrar açtırttı. Mason locaları açıldığına göre İslâm tarikatlerinin de serbest bırakılması, eşitlik prensibi ilkesine göre gerekli olmaz mı?
-Türkiye’de resmen bir “İslâm Fütüvvet Teşkilâtı” kurulamayacağına göre, ehil olan Müslüman bir kurucu heyetin bunu Batı ülkelerinden birinde kurması gerekir.
Peki, Müslüman toplum içinde böyle bir teşkilât, böyle bir dernek kurabilecek on ehil kişi çıkar mı? İşte bu suale kesin cevap veremem. Bugünkü durumda belki de çıkmaz.
Fütüvvet Teşkilâtı’nın kurucusu olabilmek için yalan söylememek, emanete hıyanet etmemek, vaadinden dönmemek gereklidir. Huysuz çocuğuna yemek yesin diye “Yemeğini usluca yersen seni gezmeye götüreceğim” diyen ve çocuk bu vaade inanarak yemeğini yedikten sonra onu gezmeye götürmeyen bir kimse kurucu olamaz. Çünkü vaadinden hulf etmiştir.
İslâm ahlâkı çok yüksek bir ahlâktır.Halkın içinde açıkta yemek yiyen bir kimsenin şahitliği kabul edilmez.
Hadîs imamlarımız, yürümemekte direnen atını bir tutam yeşil otla harekete geçiren ve sonra o otu ona vermeyen zatın rivayet ettiği hadîsi kabul etmemişlerdir. Atı aldatan bizi de aldatabilir demişlerdir.
Parayı din iman, put gibi benimseyen, para için her haltı yiyen bir paraya-tapar elbette Fütüvvet Teşkilâtı’na kurucu üye olamaz. Bırakın kurucu üye olmak, normal üye bile olamaz.
Haram yiyen bir kimsenin fütüvvetle ne ilgisi olabilir?
Ezan okunuyor ve bizim sözde Müslüman caminin önünden geçiyor ve gidiyor… Böyle bir adam fütüvvet ehli olabilir mi?
Herif nefs-i emmâre derekesinde bir canavar. Dıştan kendini dindar, sofu gösteriyor. Bu da fütüvvetsizdir.
Adam sofraya oturunca korkunç bir canavar kesiliyor. Yiyor yiyor yiyor… Doymuyor. Çatlayıncaya, patlayıncaya, tıksırıncaya kadar tıkınıyor. Bunun da fütüvvetle ilgisi olamaz.
Ramazan geliyor. Bizimki islâmî bir cemaatin idarecilerinden…Beş yıldızlı lüks mü lüks, pahalı mı pahalı, cafcaflı mı cafcaflı bir otelde cemaat adına iftar ziyafeti tertip ediyor. İçinde içki içilen, İslâm’ın yasakladığı ne kadar günah ve isyan varsa açıkça işlenen bir mekanda iftar ziyafeti verilir mi? Üstelik de avuçla, çuvalla para ödeyerek…Böyle bir densizliği yapanlar fütüvvetli olabilir mi?
Herif sofu geçiniyor, kendini takvalı gösteriyor. Bakıyorsunuz ki, meşreb ve tercih farklılıkları dolayısıyla kendi sâlih din kardeşine düşmanlık ediyor; beride azılı ve agresif kâfirle can ciğer dost oluyor. Bu ne korkunç fütüvvetsizliktir.
İslâmî Fütüvvet Teşkilâtı’nı sâlih, dürüst, şerefli, emîn, doğru, muhlis, ahlâklı, faziletli, firasetli bir kurucu heyet kurabilir.
Böyle bir teşkilâta üye olacakların da, altı aylık bir denenme ve sınanma devresi geçirmeleri gerekir. Eski kötülüklerine tevbe edecek, kendini düzeltecek, ondan sonra…
Bendeniz böyle bir derneğe üye olabilir miyim?
Yazımın başında onbeş şart yazdım, gerisi de var dedim. Şayet bu şartlar bende varsa üye olabilirim, yoksa alınmamam gerekir. 20 Eylül 2004