İslâmî Hizmet ve Faaliyetlerde Yetersizlik
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 28 Ocak 2019
Cuma
İslâm dininde kalbî, lisanî, bedenî ibadetler olduğu gibi mâlî (para ve mal ile yapılan) ibadetler de vardır. Zekât ve sadakalar gibi.
İslâmî hizmet ve faaliyetlerin yapılabilmesi için paraya ihtiyaç vardır. İslâm devletinde din-devlet birdir; dinî hizmetleri devlet tanzim eder, gereken masrafları da yapar. Müslümanlar ayrıca ferdî olarak da malî ibadetler yaparlar; sadaka verirler, hayır hasenat yaparlar, vakıflar kurarlar, muhtaçları giydirir, doyururlar, hastaları tedavi ettirirler. İslâm devletinde zekâtı devlet toplar.
Lâik sistemlerde Müslümanların malî ibadetleri kendi dinî teşkilâtları ile yapmaları gerekir.
Bizdeki sistem lâik değildir.
sistemidir. Din ile devlet arasında uyumluluk ve işbirliği yoktur. Devlet, dini kontrol altında tutmaktadır.
1. Bizde, devletten bağımsız bir “İslâm Cemaati Teşkilâtı” yoktur.
2. Müslümanların, kendilerinin seçtikleri bir ruhanî reisleri, liderleri yoktur.
3. ABD’de, İngiltere’de, medenî Batı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi geniş bir din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti yoktur.
4. İslâm Vakıflarının idaresi Müslümanlara bırakılmamıştır.
5. Din eğitimi, din üniversiteleri devletten ayrı değildir.
6. Müslümanların dinî sahada üniter ve hür bir dinî hiyerarşisi yoktur.
Bu durumda, birtakım dinî hizmet ve faaliyetler “İslâmCemaatleri” tarafından yapılmaktadır.
Elbette ki, birtakım hizmet ve faaliyetler yapılmaktadır ama islâmî kesimde birlik olmadığı için bunlar istenilen mükemmeliyette olmamaktadır.
Misaller vereyim:
Müslümanların güçlü bir medyaya ihtiyaçları vardır. Yıllardan beri medya hizmet ve faaliyetleri için islâmî kesimde para toplanmaktadır. Lâkin islâmî medya bir türlü birinci ligte oynayamamaktadır.Dinî bir cemaat veya grup gazete çıkartıyor. Bunun için kendi bağlılarından ve taraftarlarından para topluyor, destek istiyor. Cemaatçilik zihniyeti dolayısıyla diğer cemaat ve grupların destek ve yardımını alamıyor ve neticede Türkiye’nin en çok satan, en tesirli gazetesi çıkartılamıyor.
Yine herhangi dinî bir cemaat haftalık bir haber-yorum dergisi çıkartıyor. Geniş bir kadro ile hazırlanıyor, en modern baskı makinalarında basılıyor, çok iyi kağıt kullanılıyor. Yetmiş milyonluk Türkiye’de ancak onbeş yirmi bin satabiliyor. Niçin? Cemaatçilik yüzünden…
İslâmî bir cemaatin çıkarttığı günlük gazete 300 bin satıyor. İyi bir rakam. Lâkin yetersiz. Acaba bu satış gazete bayilerindeki satış mıdır? Hayır, gazetenin bayilerdeki satışı 25 bin civarındadır. Gerisi, cemaat teşkilâtının azimli, sabırlı gayretleriyle gerçekleşen “özel abone” yahut “özel dağıtım” satışıdır.
Müslümanlar bu memlekette çoğunluğu teşkil ediyor. Günlük bayi satışı en az bir milyon olan, tesiri ve prestiji de yüksek olan bir gazete çıkartmaları gerekmez mi?
Böyle bir gazete cemaat zihniyeti ile çıkmaz.
Müslümanların televizyonları da böyledir.
Müslümanlar son yıllarda, bütün engelleme ve kösteklemelere rağmen özel liseler ve kolejler açtılar. Tabiî ki, siyasî rejimin bunlar üzerinde ağır baskısı bulunmaktadır. Acaba bu kolejlerin eğitimi istenilen, olması gereken, dünya standartları seviyesinde vasıflı bir eğitim midir?
Müslümanların açmış olduğu özel liseler ve kolejler konusunda bazı sorular yöneltmek gerekir:
1. Bizde, İngiltere’deki Eton koleji ayarında islâmî bir kolej var mıdır?
2. Bu kolejlerde öğrencilere, Türkçe’nin en büyük şairi ve edibi Fuzulî’nin Türkçesini anlayabilecekleri seviyede lisan ve edebiyat öğretilebilmekte midir?
3. Felsefe grubu dersler (Psikoloji, mantık, ahlâk, metafizik, estetik)meselâ Fransa liselerinde okutulduğu kadar okutulabilmekte, öğretilebilmekte midir?
4. Bu liselerde öğrencilere sanat tarihi ve sanat kültürü konusunda yeterli bilgi ve birikim kazandırılabilmekte midir?
5. Bu liselerde güçlü bir ahlâk ve karakter terbiyesi verilebilmekte midir?
Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu bataktan çıkabilmesi için vasıflı Türkiyelilere ihtiyacı vardır. Bu vasıflı Türkiyeliler vasıflı lise ve kolejlerde yetişebilir. Hangi konularda vasıflı olacaklardır?
– BİLGİ ve KÜLTÜR,
-AHLÂKve AKSİYON,
-SANATve ESTETİK.
Büyük bir dinî cemaat, taraftarlarından ve bir kısım iyi niyetli Müslümanlardan her yıl külliyetli miktarda yardım, bağış, destek almakta, bu paralarla gazeteler, dergiler çıkartmakta, televizyon kanalı işletmekte, okullar ve dershaneler açmaktadır.Ne güzel faaliyetler…
Ancak madalyonun arka tarafı da var:
-Bu cemaat yapıcı tenkitlere, tekliflere açık mıdır?
-Ülke tamamını ve bütün halkı kucaklayan bir zihniyete, plan ve programa sahip midir?
-İslâm temel prensiplerinden biri olan “Ehli ile danışmayı” yerine getirmekte midir?
İslâmî hizmet ve faaliyetler sadece gazete ve dergi çıkartmak, TV kanalı çalıştırmak, özel okul ve dershaneler açmak değildir.Türkiye Müslümanlarının mutlaka yapmaları gereken birtakım hizmet ve faaliyetler vardır ki, sahipsiz cenaze gibi ortada bırakılmışlardır. Meselâ:
a. Agresif misyonerlere karşı İslâm’ı ve Müslümanları savunmak için tesirli broşürler bastırarak bunları milyonlarca adet dağıtmak.
b. Halkı müjdeleyen, uyaran, irşad eden, yetiştiren faydalı broşürler çıkartmak ve bunları da milyonlarca adet basıp dağıtmak ve okutmak.
c.Emr-i mâruf ve nehy-i münker faaliyetleri, propagandası, yayınları yapmak.
ç. Ahlâksızlıkla, kötülüklerle mücadele etmek.
d. İsrafla, aşırı tüketimle, gösterişle mücadele etmek.
e.Beş vakit namazın kılınması, hür ve mukim erkeklerin cemaate katılması için nasihat etmek, propaganda yapmak.
f.İlmî araştırmalar yapmak.
g. Ülkemizdeki insan hakları ihlâllerine cephe almak.
Maalesef bu gibi faaliyet ve hizmetler yapılmamaktadır.
Öyle dinî cemaatler vardır ki, Müslümanların zekât paralarına bile göz dikmişlerdir. Zekât paralarını topluyorlar ve kendi faaliyetleri için harcıyorlar. Halbuki Şeriatımızda, fıkhımızda hükmî şahıslara zekât verilmez. Zekât parasıyla cami yaptırılmaz. Zekâtların mutlaka, fıkıh kitaplarında kimler olduğu açıkça belirtilen hakikî şahıslara verilmesi gerekir.
Ramazan yaklaşıyor. Türkiye Müslümanlarına hitaben küçük hacimli, fakat çok tesirli, uyarıcı, heyecanlandırıcı bir broşür hazırlanması, bunun en az bir milyon adet basılıp dağıtılması gerekiyor.
Bu hizmeti kimler yapacaktır?
Böyle bir broşürün basımı ve dağıtımı için 100 milyar TL’ye ihtiyaç vardır. (Kâğıt, baskı, teclid, ambalaj, gönderme vs…) Yüzbin dolardan daha az olan bu meblağ bulunabilir mi?
Türkiye’nin bütün islâmî hizmet ve faaliyet paralarını cemaatler topluyor ve onlar ilgilenmezlerse, yapmazlarsa, yahut yapamazlarsa nice zarurî hizmet ve faaliyet yapılmayacaktır; bunlar için gerekli masraflar bulunmayacaktır.
Müslümanların çıkarttıkları gazeteler ve dergiler daha iyi ve daha başarılı olamaz mı?Özel lise ve kolejleri daha vasıflı olamaz mı?TV’leri daha tesirli ve güçlü olamaz mı?
İlgililere bunları anlatamazsınız.
Müslümanların, içlerinde dolanıp durdukları birtakım fâsit dairelerden (kısır döngülerden) mutlaka çıkmaları gerekiyor. 25 Eylül 2004