İslâm’ın Tek Hak Din Olduğu İnancını Yıkmak İstiyorlar
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 12 Ocak 2019
Perşembe
Katolik Kilisesi tekelcidir, doktrininde “Kilise dışında selâmet, kurtuluş, necat yoktur” der; ebedî saadet için vaftiz olmayı şart koşar. Musevîlik seçilmiş bir ırkın dinidir. İslâm dininin temel kitabı olan Kur’ân-ı Kerîm’de, açık ve kesin olarak, Allah katında hak dinin İslâm olduğu beyan edilir. Demek ki, üç din de tekelcidir. Acaba bunların hangisi haktır?
1. İslâm Tevhid dinidir, Hıristiyanlık ise Teslis dinidir.
2. Yahudiler Hazreti İsa’yı inkâr ederler. Hıristiyanlar ise onu Tanrı yaparlar. Müslümanlar ise, orta yoldadır, İsa Mesih Allah’ın büyük bir peygamberidir, müjdecidir derler.
3. Daha önceki kutsal kitapların münzel ve ilâhî metinleri kaybolmuş, daha sonra birtakım yazarlar tarafından meydana getirilen metinlere kul sözü karışmış; ilâveler, çıkartmalar, değiştirmeler, tahrifat yapılmıştır. Kur’ân ise Allah tarafından gönderildiği gibi muhafaza edilmiştir.
4. Hıristiyan dünyasından Batı medeniyeti çıkmış, pozitif ilimler ve fenler çok ilerlemiş, nükleer enerji bulunmuş, atom silâhları yapılmış, dünyada büyük bir ekolojik dengesizlik meydana gelmiş, sömürgeciler Üçüncü Dünyayı talan etmiş; bu güçlü medeniyetin zararlı tesirleriyle dünya yaşanmaz hale gelmiştir. İslâm medeniyeti ise insan ve yeryüzü boyutlarına uygun bir medeniyettir. Dünyanın ve insanlığın huzur, rahat, adalet, güven içinde yaşamasına ve devam etmesine daha müsaittir.
5. İslâm, insanlığın faaliyetlerini, işlerini, problemlerini bir bütün olarak alır, dinî ve dindışı ayırımı yapmaz.
6. Yahudiler iki bin yıla yakın devletsiz kaldılar, sonunda, Filistinlilerin elinden aldıkları topraklarda kendilerine ırkçı bir devlet kurdular. Yaptıklarını görüyoruz, seyrediyoruz. Filistinliler kendi öz vatanlarında kan kusuyorlar. Ortada o kadar büyük, o kadar açık ve seçik bir haksızlık, vahşet ve zulüm vardır ki, nice insaflı Yahudi bile buna isyan ediyor. Ortodoks bir Yahudi cemaati olan Neturei Karta İsrail’i ve Siyonizmi şiddetle lânetliyor, “Bu topraklar bizim değil, Filistin halkınındır” diyor. Müslümanlar ondört asırlık tarihlerinde birçok büyük devlet kurmuşlar, yeryüzü nizamları (nizam-ı âlemler) uygulamışlardır. Bu nizamlar her dinden halka güven, adalet; dinini, kimliğini, kültürünü, dilini korumak imkânı sağlamıştır.
7. Hıristiyan Haçlılar 1099’da Kudüs’ü Müslümanlardan aldılar ve şehirdeki bütün Müslüman ve Yahudileri vahşice, feci şekilde kestiler. Aradan 88 yıl geçtikten sonra Selahaddin Eyyubî Kutsal Şehri geri aldı, bir tek Hıristiyanın burnu kanamadı.
8. Şu anda Hıristiyanlığın temsilcisi olan ABD Afganistan’ı, Irak’ı işgal etmiş bulunmaktadır ve orada yaptıklarını bütün dünya görmektedir.
9. Hıristiyan dünyasına mensup, yekûn olarak milyonlarca insan din ve nizam olarak İslâm’ı seçmişlerdir.
10. Nice Batı ülkesinde, cemaati kalmamış kiliseler satılmakta ve kiraya verilmekte, bu mekânları Müslümanlar alarak cami ve İslâm merkezi yapmaktadır.
11. Amerika’daki üç büyük Evangelist kilise İslâm’a ve Müslümanlara, Hazreti İsa’nın ahlâkına, öğretilerine aykırı bir savaş açmış olup, onların büyük papazlarından biri Son Peygamber için “O bir teröristtir” diyecek kadar aşırı ve ölçüsüz hareket etmiştir.
12. Her üç dinde de nazarî olarak iffet, namus, şeref, aile kavramı vardır. Lakin Hıristiyanlık âlemi bu konuda son derece gevşemiş, korkunç bir seks serbestîsi ve ahlâk buhranı içine düşmüştür. İş o hale gelmiştir ki, aynı cinse mensup iki kişinin evlenmesi bile birçok Batı ülkesinde yasal hale getirilmiştir. İslâm dünyası ise iffet ve aile değerlerini korumaktadır.
13. Bir kısım Hıristiyanlar dünyayı ve insanlığı korkunç bir üçüncü dünya savaşına sürüklemektedir. Nükleer silâhların kullanılacağı bu savaşın sorumluluğu ve vebali kendilerinde olacaktır.
14. Hıristiyan Batı’nın medeniyeti dünyayı yaşanmaz hale getirmiştir.
Temel dinî gerçeklerde ve inanç hükümlerinde değişiklik olamaz. Bunlara İslâmî istılahta “usûl” denir ki, Hazreti Adem’den beri aynıdır. Meselâ Allah inancı. Hazreti İsa’ya kadar Tevhid vardı, onun çekilmesinden sonra, Elenistik dünyaya mensup bazı kişiler, Pagan kültürü tesiriyle Teslis’i çıkarttılar. Halbuki Allah ile ilgili temel bilgi, akide ve hükümler asla değişmez. Esas olan Tevhid ve Tenzih’tir. Yani Allah’ın kemal sıfatlara sahip olduğu ve noksan sıfatlardan münezzeh bulunduğu inancı. Bu inancı İslâm temsil etmekte, korumaktadır.
İslâm dini ile Müslümanları özdeş görmemek gerekir. İslâm yücedir, Müslümanlar ise tarihî ârızalar ve kendi zaaf ve kusurları yüzünden bir kaç asırdan beri geri ve güçsüz kalmışlardır. Müslümanların bugünkü durumlarına bakarak İslâm hakkında hüküm vermek yanlış ve insafsızca olur.
Agresif ve fanatik Evangelistler dünyayı yeni bir dinler ve medeniyetler savaşına sürüklemektedir.
Maalesef İslâm dünyasında bazı kişiler, Haçlıların ve Siyonistlerin teşvikleriyle, İslâm dininin üstünlüğü inancını yıkmak üzere harekete geçmişlerdir. Bunlar, Kur’ân’daki kesin hükümlerin ve uyarıların tam tersine, Yahudilerin ve Hıristiyanların da ebedî mutluluğa kavuşacağını ve Cennet’e gireceğini iddia ediyor; kendi tabirleriyle “Üç İbrahimî dinin üçünün de hak ve doğru olduğunu” iddia ediyor.
Ne korkunç bir çelişki! Hazreti Muhammed’e yalancı diyorlar, onlar Kur’ân’a düzmece diyorlar, onlar İslâm’ı hak din olarak kabul etmiyorlar, onların bir kısmı Hazreti İsa’yı inkâr ediyor, diğer bir kısmı onu Tanrı yapıyor ve sonra üç din de hakmış, üçünün mensupları da Cennet’e girecekmiş. Bu Diyalogçu ve Toleransçı adamlar herkesi sersem mi sanıyor?
Ortada birtakım rivayetler, söylentiler dolaşıyor… Dinlerarası Diyalog için Haçlıların, Siyonistlerin büyük, çok büyük paralar harcadığı iddia ediliyor. Yakın zamana kadar “Yahudiler ve Hıristiyanlar Cennete girecektir” demeyen birtakım adamlar şimdi bu konuda niçin bülbüller gibi şakıyor? Acaba bazılarına nerelerden teşvik edici ilhamlar gelmiştir? Bu adamlar gerçek din âlimi, gerçek müfessir değildir. Dini ve Kur’ân’ı kendi re’y, heva ve yanlış görüşleriyle yorumluyorlar. İyi bilsinler ki: Hazreti Muhammed’in risaleti, nübüvveti, dâveti, dini, Kitabı kendisine ulaşan ve bu daveti kabul etmeyen kimse için kurtuluş necat, ebedî mutluluk, Cennet, felâh yoktur. 20 Mayıs 2005