İstanbul’un bir numaralı meselesi
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 18 Kasım 2018
İstanbul’un en önemli meselesi, sıkıntısı trafik değildir. Çılgın yapılaşma değildir, Nüfusunun, olması gerekenin üç dört misli çoğaltılmış olması değildir. Nedir?
Bu depreme karşı ciddî hazırlıklar yok, tedbirler yok, çareler ve çözümler yoktur. İstanbul tarihinin değil, Türkiye tarihinin değil, insanlık tarihinin korkunç ve dehşetli facialarından birini yaşayabiliriz.
Binalarının yüzde sekseni çürük olan bu dev şehirde 7,5 şiddetinde bir yer sarsıntısı olursa kaç kişi ölür, kaç kişi yaralanır acaba?
Depremden sonra on binlerce yangın çıkacakmış…Ya, 1509’da olduğu gibi on metre yüksekliğinde dalgalar kıyıları döverse?.. Yahut, yardım bahanesiyle bir süper güç İstanbul’u, Trakya’yı, Marmara bölgesini işgal etmeye kalkışırsa?..
Depreme karşı (alınması gereken) tedbirleri almak… Yangınlara karşı tedbir almak… Yağmacılığa karşı tedbirler almak…Depremi bahane bilecek saldırgan düşman devletlere karşı tedbirler almak…
Halk hangi açık alanlarda çadır kurup barınacak? Milyonlarca insan nasıl doyurulacak?.. Ölüler nereye nasıl gömülecek ?..
Kışın olursa ısınma meselesi nasıl halledilecek?.. Hanımlar, cenaplar, futbol ve magazin konularını, müstehcen yayınları, en leziz tantuni kebabı nerede yenir fantezilerini bir kenara bırakıp da bunları düşünsek, çareler çözümler arasak; çare ve çözüm bulamıyorsak, şehri terk etsek daha iyi ve isabetli olmaz mı?
**
Çoğunluğu oluşturan Müslüman kesim, çok ciddî çok seviyeli bir
kursa, derin ilmî araştırmalar yaptırsa; arşivlerden, ciddî kitaplardan, hatıralardan, sahih bilgilerden, doğru belgelerden oluşan büyük bir kitap yayınlasa,
Yazık ki, hâkim
bunu yapmaya müsait değil.
**
Türk Tarih Kurumu,
konusunda niçin hiçbir ses çıkartmamaktadır? Tarih Kurumu bu kadar önemli bir mesele konusunda niçin susuyor?
**
(Fırka-i Nâciye)
Feminist ilahiyatçılar ve Diyanetçiler bir ara camileri kadınlarla doldurmak istemişlerdi.
Bir Ramazan gecesi, Ankara’daki
Kadınları camilere davet eden afişler bastırmışlardı.
Buharî’de geçen sahih bir hadîs için
demişti. Başka bir kadın vâize, bir ilçe müftülüğünde topladığı imamlara
diye tehditler savurmuştu…
Feminist reformcu ilahiyatçılar başarılı olabilir mi? Olmaları mümkün değildir. Çünkü
Feminist bid’atçiler ve onları (yasal sınırlar içinde) engellemeye çalışmayan, Ehl-i Sünneti savunmayan, maruf ile emr ve münkerden nehy etmeyen Sünnî sorumlular tokat yemeye hazır olsunlar.
Nasıl gelir bilmiyorum. Ansızın gelebilir.
**
Yine en az bir milyon
Sayıları fazla olmayan ama nüfuzları ve güçleri büyük olan
Boğaziçi aşireti… Bunları bilmeden, araştırmadan Türkiye’nin hiçbir meselesi derin şekilde anlaşılamaz ve çözülemez.
**
Sebepler ve neticeler…
Çareler ve çözümler…
aralarındaki farklar nelerdir?
Düşünen medenî bir vatandaş mı olmak istiyorsun, bunları bilmelisin.
**
Norveç, Avrupa’nın değil,
Norveç AB üyesi değil. İki defa referandum yapıldı,
Norveç AB üyesi değil ama
AB üyesi olmak için çırpınan devletlilerimizin Norveç’ten alacakları dersler ibretler yok mudur?
**
Bu kafada olanlar yok mu, işte onlar en çok yanılan, en fazla hatâ edenlerdir. 10.12.2017