İyi ve Vasıflı Politikacı
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 05 Şubat 2019
Salı
Türkiye’nin iyi ve vasıflı politikacıya ihtiyacı var. İyi ve vasıflı sıfatlarını kullandım, bunlar ne demektir? Müsaadenizle biraz açayım:
(1) İyi politikacı memleketin, milletin, devletin menfaatlerini kendi menfaatlerinden üstün tutar. Kendi şahsi ikbal ve nüfuzundan başka bir şey düşünmeyen, ikbal için her şeyi yapan bir politikacı bir ülke ve devlet için beladır, felakettir, musibettir.
(2) Mutlaka gerekiyorsa politikacı taqiyye yapabilir. Ancak bu taqiyyeyi ülkesi, devleti, halkı için yapmalıdır.Kendi şahsi menfaati, nüfuzu, ikbali için taqiyye yapan kişi iyi politikacı değil, kötü politikacıdır.
(3) Politikada zirvelere çıkmış kartallar ve yılanlar görülür. Kartallar uçarak, yılanlar sürünerek çıkmışlardır.
(4) Politika ehliyet isteyen bir iştir. İslâm dininin ahlâkî kural ve hükümlerine göre, politik ehliyeti olmayanların politik makam ve mevkilere talip olmaları haramdır.
(5) Sırf milletvekilliği maaşı ve avantaları için politikaya özenen, atılan kimse iyi ve vasıflı bir politikacı olmaz.
(6) Politikacılar, milletvekilleri ikiye ayrılır: A. Şifahî kültürlü olanlar, B. Fikirlerini, görüşlerini, çare ve çözümlerini, tekliflerini, tenkitlerini yazılı olarak ifade edebilenler. İyi ve vasıflı politikacı olabilmek için sadece şifahî olmak yetmez, yazılı olabilmek gerekir. Çünkü sözler uçar gider, yazılar ise kalıcıdır.
(7) Yazılı metinler ikiye ayrılır: A. Hava cıva, boş, faydasız, ipe sapa gelmez yazılı metinler, 2. Ciddî, kaliteli, faydalı, okumaya ve saklamaya değer üstün yazılar. İyi ve vasıflı politikacı bu ikinci sınıf yazıları, metinleri ortaya koyabilendir.
(8) İyi ve vasıflı politikacı arivist değildir. Arivist ne demektir? İkbal avcısı, ehil ve layık olmadığı itibarı, şöhreti, serveti elde etmek için her haltı yiyen kimsedir.
(9) Partilerin iç disiplini vardır. Bir politikacı bunlara normalde uyar. Ancak bu disiplinin sınırları bulunur. Memleketin, halkın, devletin yüce menfaatleri mevzuubahis olunca iyi ve vasıflı politikacı parti disiplinini nazar-ı itibara almaz ve gerekeni yapar.
(10) Seçimlerden önce “Başörtüsü konusunda gerekeni yapacağız” vaadinde bulunan, seçimden sonra bu vaadi unutan ve “Bizim başörtüsü diye bir meselemiz yoktur” diyen kimse elbette bir politikacıdır ama iyi ve vasıflı bir politikacı olmadığı muhakkaktır.
(11) İyi ve vasıflı bir politikacı “Ülkemizin, devletimizin, halkımızın menfaati vardır, onun için Irak’a asker göndermek istiyoruz. Oraya gönderilecek askerlerin içinde benim ve milletvekili, partili arkadaşlarımın oğulları bulunacaktır” diyebilendir. Irak’a asker gönderilecek, bu askerlerin içinde, asker gönderme kararı alan kodaman politikacıların çocukları olmayacak… İşte bu olmadı!
(12) İyi ve vasıflı politikacı gerektiğinde partisinden, milletvekilliğinden istifa edebilen bir kimsedir. Tabiî ki, böyle bir istifaya tehevvürle, âniden, öfkeyle, iyi düşünüp taşınmadan karar verilmez. Lakin gerekiyorsa bundan da geri kalınmaz.
(13) İyi ve vasıflı politikacı asla iş takibi yapmaz, komisyon almaz. Böyle yapanlar politikacı değil, politika o………dur.
(14) İki türlü politikacı vardır: A. Haysiyetli politikacı, B. Haysiyetsiz politikacı.
(15) İyi ve vasıflı politikacılar, en az kötü ve haysiyetsiz politikacılar kadar cesur, gözükara, yılmaz olmalıdır. Aksi taktirde hizmet edemezler.
(16) İyi bir milletvekili sadece seçildiği bölgenin vekili değil bütün Türkiye’nin, bütün halkın vekili olduğu şuurunu (bilincini) taşır ve hizmetlerini, faaliyetlerini bu bakış açısına göre yerine getirir.
(17) Politika kirli ve kirletici bir iş olduğu için, bu sahada hizmet ve faaliyet görecek kişilerin üstün kültüre, üstün ahlâk ve karaktere, üstün iradeye ve kişiliğe sahip olmaları gerekir.
(18) Politika, şuurlu bir Müslüman için bir kendini feda etme işi ve mesleğidir.
(19) İyi ve şuurlu bir Müslüman önce vicdanından, sonra ehil kimselerden geçerli fetva almadan politikaya girmez. Nefs-i emmareden ve şeytanlardan alınan fetvalar tabiatıyla geçerli sayılmaz.
(20) Milletvekilliği yemini İslâm fıkhı açısından çok ağır, çok veballi, çok mesuliyetli bir yemindir. Bu yemini yapan bir Müslüman onun neticelerine katlanmak zorundadır.
(21) Ülke, millet, devlet vahim buhranlar içinde çırpınırken, Türkiye’nin varlığı ve birliği tehlikede iken, hiç umursamaz bir şekilde rutin siyaset yapan bir politikacı iyi ve vasıflı bir politikacı değildir.Büyük buhranlarda, büyük tehlikeler karşısında daha heyecanlı, daha hassas, daha cesur, daha hareketli olmak bir vatanseverlik vazifesidir. İkinci Sevr planları uygulanmaya konmuş, memleket parçalanma tehdidi karşısında, Amerika güneyimizde bir Kürdistan kurmaya hazırlanıyor, memleket yabancı sermaye, uluslararası dev şirketler tarafından bir koloni haline getirilmiş, Türkiye yağma ediliyor ve soyuluyor ve bunca rezalet ve felâket içinde bizim politikacımız keyfe mâyeşâ yan gelmiş yatıyor.Böyleleri iyi ve vasıflı politikacılar değil, hain ve moloz politikacılardır.
(22) İyi ve vasıflı politikacı, pek uzun olmayan aralıklarla halkın içine girmelidir. Çarşılara, pazarlara, halk kahve ve lokantalarına gitmeli; tramvaylara, vapurlara, trenlere, minibüslere, otobüslere binmeli; gecekondu mahallelerine gitmeli ve halkın nasıl yaşadığını, nasıl sıkıntı çektiğini bizzat görmelidir.
(23) İyi ve vasıflı bir milletvekilinin Büyük MilletMeclis’ndeki odasının kaliteli bir dekorasyonu olmalıdır.Bunun için devletten ödenek almaya ve istemeye lüzum ve ihtiyaç yoktur. Duvarlara birkaç güzel levha, yere kök boyalı küçük bir halı, masanın üzerine porselen, cam veya bakırdan birkaç geleneksel el sanatı eşyası odayı değiştirmeye, güzelleştirmeye, vasıflı ve mânâlı kılmaya yeter. Bunlar birkaç yüz milyon liraya elde edilebilecek şeylerdir.
(24) Yolsuzlukların, kokuşmanın, büyük hırsızlığın, devlet ve belediye bütçelerini hortumlamanın, bankaları kasıtlı ve hileli şekilde iflâs ettirip milyarlarca doları zimmetine geçirmelerin, rüşvetin, ihalelere fesat karıştırmanın ülkeyi bir tufan gibi sardığı şu zamanda iyi ve vasıflı politikacılarımızın, hele milletvekillerimizin savcı gibi, polis hafiyesi gibi, dedektif gibi bu konular üzerinde çalışmaları, dosya hazırlamaları, tahkikat ve araştırma yapmaları gerekir.
(25) İyi ve vasıflı bir politikacı ve milletvekili insan hakları ihlallerinin hepsine toptan cephe alır, bunların yapılmaması, önlenmesi için var gücüyle çalışır, yazılı basın bildirileriyle bunları kınar, mağdur ve mazlumların yanında olur.
(26) İyi ve vasıflı bir politikacı her yıl mal ve servet beyanını bildiren bir broşür yayınlamalı ve bunu en az bir medya kurumuna, önemli şahsiyet, makam ve mevkilere göndermelidir. Söylemeye hacet yok ki, bu beyan son derece samimî olmalı, birinci dereceden yakınları üzerindeki mallar da göstermelidir.
(27) İyi ve vasıflı politikacı aktif politika yaptığı esnada işyerlerini, dükkanlarını, fabrika ve çiftliklerini noter vasıtasıyla idare ettirmelidir.
(28) İyi ve vasıflı bakanlar ve büyük bürokratlar, bakanlıklarına ve dairelerine kardeşlerinin, oğullarının, birinci dereceden yakınlarının girmelerini yasaklamalı; onların kendi nüfuzundan yararlanarak iş almalarına, menfaatlenmelerine asla fırsat ve imkan tanımamalıdır. 08 Ekim 2003