Pazartesi

 

Çeçenistan başkanı eski müftü Ahmed Kadirov 9 Mayıs 2004 tarihinde Grozni’de, stadyuma konulan bomba ile öldürüldü. Onun yanında, Rusya’nın Çeçenistan’daki askerî gücünün kumandanı General Valeri Baranov da ağır yaralandı. Belki o da kurtarılamayarak ölecektir.

İkinci Çeçenistan savaşı 1999’dan beri sürüyor ve küçük bir ülke, küçük bir millet eziliyor, yok ediliyor şehirleri düzleniyor. Sözde hürriyetçi, adaletçi, insan haklarına bağlı Batı dünyası Çeçenistan’da olup bitenlere seyirci kalıyor, hattâ Rusya’yı destekliyor.

Medenî milletler ve devletler savaş hukukuna riayet ederler, muharip olmayan kadınlara, çocuklara, ihtiyarlara dokunmazlar. Savaşın da kuralları vardır. Maalesef Rusya ve Batı ülkeleri bu hukuka, bu kurallara, savaş etiğine uymamaktadır.

Parçalanmış, içinden feth edilmiş, dizginlenmiş, ehlileştirilmiş Müslüman ülkeler Çeçen halkına sahip çıkmıyor, yapılan zulümleri protesto etmiyor. Amerika, Fransa ve diğer Batı ülkeleri Çeçen savaşını Rusya’nın bir iç meselesi olarak görüyorlar. Zulmün içi dışı olmaz. Şayet bir ülkede kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar öldürülüyorsa, ırz ve namusa tecavüz ediliyorsa, savaş hukuku çiğneniyorsa; medenî insanların bu haksızlıklara mutlaka isyan etmeleri, mutlaka tepki göstermeleri ve ellerinden geldiği kadar önlemeye çalışmaları gerekir.

Rusya ile arasının bozulmasını istemeyen hükümetimiz, ülkemize sığınmış olan birkaç bin zavallı Çeçen mültecisine gereken ilgiyi göstermemektedir. Onları resmen mülteci olarak kabul etmediğinden, bu zavallılar Birleşmiş Milletler’in mültecilere yaptığı yardımlardan da faydalanamıyor. Bundan iki sene önce Çeçenlerin kaldığı bir yere gitmiş, topladığım bir miktar zekat parasını dağıtmıştım. Allah hayrını kabul etsin, değerli dostlarımdan Abdullah bey de gelmiş, oradakilere yardım dağıtmıştı. Mazlum din kardeşlerimizin durumu yürekler acısı idi. Şiddetli kışta soğuk beton odalarda kalıyorlardı. Sobaları yoktu. En gerekli ihtiyaçlarını sağlamakta çok güçlükler çekiyorlardı. Bizim ziyaretimizden birkaç gün sonra, tüpgaz ile ısınmaya çalışan bir Çeçen zehirlenerek gurbette can vermişti. Kimbilir, cenazesi için para bulunmadığından garipler mezarlığına gömülmüştür.

Devletimizi, hükümetimizi, mâzur görmek mümkündür ama on milyonlarca Müslümanın Çeçenleri yüzüstü bırakmasını mâzur gösterecek bir sebep var mıdır?

Çeçenistan’da yapılan son seçimler şâibeli seçimlerdi. Eski müftü Rus taraftarı Ahmed Kadirov baskı ile seçilmişti.

Suikasttan sonra Rusya Başkanı Putin cenapları bir beyanat vererek bu yapılanlar cezasız kalmayacaktır demiştir. Putin iyi bilmelidir ki, bu dünyada iki kuvvet vardır: Birincisi insanların kısıtlı gücüdür. Asıl güç ise Kadir-i Mutlak olan Allah’ın gücüdür. Allah zulmü sevmez. Zalimler bir miktar zulm ederler, sonunda ilahî sille ile yıkılırlar. Tarihte hep böyle olmuştur.

Benim gibi bir Müslümanın Çeçenistan konusunda söyledikleri, görüşleri belki tarafsız olmamakla vasıflandırılabilir ama Rusya’da da bu haksız savaşa karşı şiddetli bir muhalefet ve tepki bulunmaktadır. Çocukları Çeçenistan’da ölen Rus anneleri feryat etmektedir. Vicdanlı Rus aydınları bu haksız savaşı kötülemektedir.

Peygamberimiz “Zulmün karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır” buyurmuşlardır.

Rusya’nın Çeçenistan üzerinde hiçbir hakkı yoktur. Çeçen halkı Rusya Federasyonu içinde kalmak isterse, onun bu isteğine kimse bir şey diyemez. Lakin istemezse, tamamen bağımsız olmaya karar verirse onun bu iradesine kimse karşı koymamalıdır.

Sovyetler Birliği bir zulüm sistemiydi, bir neo-kolonyalizmdi. Sonunda yıkıldı.Rusya Federasyonu zulümde, haksızlıkta, kan dökmekte, mâsum sivilleri öldürmekte, şehirleri yakıp yıkmakta ısrar ederse o da yıkılacaktır.

İnsan aklı gelecekte olacak hadiseleri bilemez. Ancak, kendilerine vahiy ve ilham gelen bazı büyük ve mübarek zatlara istikbalde olacaklarla ilgili birtakım bilgiler verilmiştir. Çok uzak olmayan bir tarihte Ortadoğu’daki, Kafkasya’daki, Balkanlar’daki barut fıçıları patlayacak, Volkanlar indifa edecek ve akıl almaz savaşlar, çarpışmalar meydana gelecektir. Beni Asfar denilen bir kavim önceleri bir takım ülkeleri ve şehirleri işgal edecek, sonunda Suriye taraflarında bir ovada yenilecektir.

Müslümanlar İstanbul’u tekrar feth edeceklerdir.

İsrail bugünkü akıl almaz siyasetini sürdürürse, kalıcı ve âdil bir barışa yanaşmazsa on sene içinde varlığını kaybedecektir. Ortadoğu’da patlak verecek, sonra etrafa hızla yayılacak kanlı ve dehşetli savaşta atom silahlarının kullanılması ihtimali büyüktür. Bu taktirde büyük sayıda ölü verilecek, sağ kalanlar da ağır hastalıklara yakalanacaklardır.

Peygamberimiz, Fırat nehrinin altından çıkacak altınlara karşı biz ümmetini uyarmıştır. Bu altınlara sahip olmak için saldıranlar yok olacaklar, belalarını bulacaklardır.

Sözde medenî, sözde demokrat, sözde insan haklarına bağlı ve saygılı Batı devletleri ve hükümetleri Çeçen halkını desteklemiyor ama o ülkelerde yaşayan namuslu, haysiyetli, şerefli, vicdanlı, insaflı aydınlar bu savaşı lanetliyor ve protesto ediyor. İnterneti takip edenler bellibaşlı yabancı dillerde Çeçenistan ile ilgili bilgiler veren siteleri bulup inceleyebilirler.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan nasıl bağımsız ülkeler ve devletler haline geldilerse Çeçenler’in de, Çeçenistan’ın da hür olmaya, bağımsız olmaya hakkı vardır.

Çeçen direnişçileri için terörist sıfatı ve tâbiri kullanılması yanlıştır.

Afganistan savaşı, Irak savaşı, Çeçenistan savaşı Batı dünyasının ne kadar âdil, ne kadar demokrat, insan haklarına ne kadar bağlı olduğunu biz Müslümanlara göstermiş bulunuyor. Onlar çifte standartlıdırlar.

Bütün dünyanın gazete ve televizyonları Amerikalıların Irak’ta yaptığı işkencelerden, insan hakları ihlallerinden bahsediyor ama Çeçenistan’da yapılan zulümler, şenaatlerden çok az bahsediliyor.

Rusya Çeçenistan’ı ülkesinin bir parçası, Çeçen halkını da kendi halkı olarak görüyorsa nasıl oluyor da kendi mülkünü harap etmekte, kendi halkını kırmaktadır? Rusya’nın Çeçenistan konusunda kendisine göre haklı bir tezi olabilir. Ancak sivil halka zulmetmek hususunda hiçbir hakkı ve mazereti yoktur.

1. Kadınlara, çocuklara, ihtiyarlara, gayr-ı muharip sivil halka zulm edilmesine son verilmelidir.

2. Birtakım Çeçenlerin yakalanıp, sonra büyük miktarda fidyeler (kurtuluş akçeleri) karşılığında ailelerine teslim edilmesi rezaletine son verilmelidir.

3. Çeçenistan şehirlerinin yakılıp yıkılmasına son verilmelidir.

4. İşkencelere, ırza geçmelere, tecavüzlere son verilmelidir.

5. Düzmece, sahte, hileli seçimlerle Çeçenistan’da kukla hükümetler kurma komedisine son verilmelidir. Seçim yapılacaksa Birleşmiş Milletler temsilcilerinin, tarafsız müşahidlerin kontrolu altında yapılmalıdır.

Stalin 1944’te bütün Çeçenleri vagonlara doldurtmuş ve vatanlarından sürdürmüştü. Bu sürgün esnasında bu küçük milletin yarısı kırılmış, feci şekilde can vermişti. Şimdi de Putin rejimi onları yok etmeye çalışıyor.

Çeçenler dev Rusya ile başa çıkabilirler mi?

Elbette çıkabilirler. Bu dünyada iki irade vardır; Biri yatay beşerî irade, diğeri dikey ilahî irade. Bir gün gelecek ve ilahî irade zalimlerden hesap soracaktır. Hitler de çok güçlüydü. Sonunda ne oldu? Sovyetler Birliği yıkılacak devlet miydi? O da gümbür gümbür yıkıldı, çöktü. Sovyetler Birliği’nin çöküşünde Afganistan savaşının büyük tesiri olmuştur.

Rusya Federasyonu Çeçenistan savaşı yüzünden çökebilir. 11 Mayıs 2004