Kendi Gazetesi
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 06 Mart 2019
Perşembe
Hazretim gazete çıkartıyor. Nasıl bir gazetedir bu?
Halbuki sadece
çıkartması gerekirdi.
Müslümanların ve laiklerin, sağcıların ve solcuların, Sünnîlerin ve Alevîlerin, Türklerin ve Kürtlerin… yâni herkesin gazetesi. “Kendi gazetesi”ni çıkartmak her kişinin kârı, Türkiye’nin geneli ve bütünü için gazete çıkartmak ise er kişinin kârıdır.
Hazretimin gazetesinde dehşetli bir sansür uygulanır. Muharrirler kendi fikirlerini serbestçe yazamazlar. Bakarsınız yirmi beş yaşındaki bir Hazret bendesi, elli yaşındaki tecrübeli muharririn fıkrasını kuşa çevirir. Vasıflı, güçlü, güvenilir, müessir bir gazetede sansür olur mu? Asla olmaz. Her muharrir kendi görüşünü serbestçe yazar. İmzasını koymaktadır, hatâsı da sevabı da kendisine aittir.
Hazretinin gazetesinde tabu konular vardır. Meselâ başörtüsü lehinde yazı basılmaz. Niçin? Çünkü hazretim öyle istemektedir ve onun isteği tartışılamaz.
Ben kin tutmuyorum. O zaman cevap vermemiştim, bugün de vermeyeceğim. Ancak, eskiden olduğu gibi şimdi de yapıcı tenkitler, faydalı uyarılar yapacağım.
Vaktiyle Hazretim “Kendi gazetesini” değil de, sadece “Gazete” çıkartmış olsaydı; elindeki muazzam imkânları Türkiye’nin en vasıflı, en güçlü, en üstün, en müessir, en güvenilir gazetesini yayınlamak için kullanmış olsaydı bugünkü saldırıları kolaylıkla defedebilirdi.
Bütün İslâm büyükleri, bu arada
nefis mücadelesine büyük önem vermişler, islâmî hizmetlerde
İşin içine benlik girdi mi, hizmet kirlenir, bereketi olmaz.
Onlar Müslümanları namaz kılmaya, cemaate devam etmeye teşvik etmezler. Onların işleri güçleri para toplamaktır. Trilyon toplarlar doymazlar, katrilyon toplarlar yine doymazlar. Paradan sonra alkışa, şöhrete, halkın itibar ve rağbetine meftundurlar. Nefs-i emmareleri bunlara da doymaz. Yalan da olsa övgü isterler, doğru da olsa tenkit ve uyarılardan nefret ederler.
Yıllardan beri kurtuluş edebiyatı yaparlar, lakin vaad edilen kurtuluş bir türlü gelmez.
Onlar din adına yalan söylerler, emanetlere hıyanet ederler, verdikleri vaadlerden dönerler. Onlar Şeriat’ın kesin olarak yasaklanmış olduğu işleri yaparlar. Faize, ribaya, şüpheli ve şâibeli kazançlara bulaşırlar.
Onlar, kendi meşreblerinden olmayan, kendi tercihlerini paylaşmayan Müslümanlara karşı sert, kaba, haşindir. Onlar bazen kâfirlere, fâsık ve fâcirlere pek yumuşak ve tatlı muamele ederler.
Onlar mevrid-i nasta ictihada yeltenir, saçma sapan bâtıl fetvalar verirler.
Onlar, kendi hizmet ve faaliyetlerini her şeyin üzerinde tutarlar, Müslümanları ve İslâm dâvasını bir bütün olarak görmezler. Kendilerini destekleyen yılanlar için “Bin yaşasın” derler.
Onlar zındıklarla can ciğerdir. Kendilerini tenkit eden ve uyaran Müslümanlara selâm bile vermezler.
Onlar kendi hiziplerini, fırkalarını, meşreblerini, cemaatlerini dinden ve ümmetten önemli ve önde görürler. Onlar, bütünü parça içine sığdırmaya çalışırlar.
Onlar kendilerini öğen fâsık ve fâciri, kendilerini uyaran sâlih Müslümana tercih ederler. Onlar ne biçim Müslümanlardır?
Günlük dedikoduları bırakmanızı ve ebedî saâdetinizi sağlayacak işlerle uğraşmanızı tavsiye ederim.
İlk yapılacak iş itikadınızı tashih etmektir. Yâni Kur’ana, Sünnete, Sâlih seleflerin itikadına uygun bir itikada sahip olmaktır.
Size yetecek kadar ilmihalinizi öğrenin. Ahlâk, mev’ize, tasavvuf kitaplarını okuyun. Dedikoduların, gelip geçici güncel haberlerin size bir faydası olmaz. Kendinizi Şeriat’ın ölçülerine uydurmaya bakın. Şeriatsız Müslümanlık olmaz. Bir tarikata mensup iseniz iyi biliniz ki, Şeriatsız tarikat olmaz. Beş vakit namazı kılın. Hür ve mukim erkekler mümkün olduğu kadar farz namazları camilerde cemaatle kılsınlar.
Hadîste
buyuruluyor. Aranızda görüş, tercih, metod, meşreb farkları da bulunsa Müslümanları seviniz, onları kardeş biliniz. Faydalı ilimleri, irfanı, kültürü öğreniniz, cahil kalmayınız.
Sadaka veriniz.
(Hadîs).
(Hadîs). En büyük düşmanın nefsindir. Nefs-i emmareni dizginle, kontrol altına al. Din ile kin bir yerde bulunmaz. Kini olanın dini yoktur. Kin ve intikam duygularına kapılma.
Kibir, gurur, kendini beğenme, megalomanyaklık, egosantriklik, yalan övgülerden hoşlanmak, doğru tenkid ve uyarılara kızmak gibi helâk edici şeylerden kurtulmaya bak.
Aşırı tüketimden, israftan bucak bucak kaç. Müsrifler, saçıp savuranlar şeytanın çocuklarıdır. Kanaat ile yaşa. Fazlasını Allah yolunda gerçek ihtiyaç sahiplerine tasadduk et. Hakikî din âlimlerinin, hakikî şeyh ve mürşidlerin öğütlerini dinle. Din baronlarına bende olma, yanarsın. 25 Haziran 1999