Kıbrıs’ta Ezanlar Susturuldu mu?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 05 Aralık 2018
Bir gazetede
başlıklı haberi okudum. Başlık yanlış verilmiş. Ezanlar susturulmamış,
Şu otuz milyonluk (gerçek rakam budur) İstanbul’da minaresinde ve içinde hoparlör olmayan (benim bildiğim) tek cami
dir ve bu hoparlörsüz cami her gün beş vakit namazda cemaatle dolup taşmaktadır.
Gerekiyorsa hoparlör kullanılabilir ama zamanımızda ses yükseltici cihazlar bir ihtiyaç olmaktan çıkmış, fetiş ve statü haline getirilmiştir.
Küçük büyük bütün camilerdeki hoparlörler sistemleri, diplomalı ruhsatlı akustik uzmanları tarafından kurulmalı ve kontrol edilmelidir.
Hoparlörle ezan okunurken, namaz kıldırılırken, hutbe irad edilirken ne dışarıda, ne içeride ses kirliliğine meydan verilmemelidir.
Sabah namazında camide on beş kişiden ibaret küçük bir cemaat var… İmam Efendi mihraba geçiyor, namaz kıldıracak… Önünde sabit bir mikrofon var… Bunu yeterli bulmuyor ve yakasına bir da mandallı seyyar mikrofon takıyor… Ne lüzumu var?
Dünyanın en güzel sesli, musiki bilir, ezan okumasından anlar bir müezzinin okuduğu harika ezanı, aşırı açılmış mâdenî sesli bir hoparlör mahv ve katl eder. Bazılarımız bunu niçin anlamak istemiyor?
Bu ikisi uyumlu olmazsa ortaya zarar çıkar.
Geçenlerde bir yatsı namazı için
gitmiştim. Ezanın desibelini dışarıdan bilgisayarlı cep telefonu ile ölçtürttüm, 95-100 arası çıktı. İçeride kamet getirilirken ölçtürttüm, yine aynı rakam çıktı. O camiin akustiği yeterlidir, bu kadar yüksek sesle namaz kıldırılması, tesbihat yapılması yanlıştır. Kıraate zarar verir, namaza zarar verir, cemaatin huzurunu kaçırır, huşu ve huduuna zarar verir…
Yaz aylarında (tam tarihini unuttum) bir tören için Topkapı sarayına gitmiştim, orada Diyanet İşleri Başkanını gördüm, bana
demişti ama bir netice çıkmadı.
Hoparlörler ne kadar çok bağırtılırsa cemaat o kadar çok olur sananlar varsa, yazımın üçüncü paragrafında bahs ettiğim hoparlörsüz ve her vakitte lebalep cemaatle dolu
hatırlatırım.
Hoparlör konusundaki aşırılıkların, fetişizmin vebáli Diyanet İşleri Başkanlığına aittir.
kurulsa, başına hem din alimi, hem akustik mühendisi, hem sanattan anlayan bir müdür geçirilse ve bugünkü hoparlör holiganlığı ve çılgınlığı sona erdirilse ne iyi olur.
Maddî kalkınma, zenginlik ve refaha paralel, onunla at başı giden ahlak, fazilet, mâneviyat, karakter yüksekliği, ilim, irfan, hikmet (bilgelik) olmazsa huzur ve saadet olmaz; aksine bozulma ve bozukluk olur.
Ahlaklı olmayan fertler (bireyler) ve toplumlar dengesiz olur, aşırılıklara kaçar ve azar. Azgınlık büyük fitne ve fesattır ve sonu yıkımdır.
Norveç dünyanın en zengin ülkesi ama orada bizdeki gibi lüks, aşırı tüketim, görmemişlik, türedilik, şımarıklık yok.
Almanya bizden daha zengin, daha ileri bir ülke ama orada, bizdeki kadar lüks Mercedes kullanılmıyor.
Bir toplum, maddî bakımdan zenginleşirken, dinî ahlakî bakımdan gerilerse, içten çürümeye ve çökmeye mahkumdur.
Para ve refah, Müslümanların gözünde ana değer haline gelirse, vay o Müslümanların başlarına geleceklere.
Dıştan Müslüman gibi görünse de, namaz kılsa da, dini imanı para olan bir kimse sapıktır.
Parayı, zenginliği putlaştıranlar müşriktir.
Kastamonu ile ilgili büyük boy ilmî bir kitap okumuştum. Orada “Eskiden zenginler ile fakirler aynı yemekleri yer” diyordu. Belki, zenginin çorbasında bir kaşık daha fazla tereyağı olabilirdi, o kadar.
Zamanımız zenginleşenlerinin bir kısmı çok azdı.
Ben zekatımı verdikten sonra her şeyi yaparım zihniyeti yaygın hale geldi.
Lüks pahalı israflı ihtişamlı göz çeken göze batan bir otomobilin kendisine şeref kazandıracağını sanmak ne korkunç bir cahilliktir.
Gerçek zengin, parası ve malı yüzünden asla şımarmaz, arsızlık ve azgınlık yapmaz.
İsraf yapan zengin, akıllı bir zengin değil, beyinsiz bir zengindir.
ABD’de Washington üniversitesinde iki akademisyen araştırma yapmışlar. Dünya ülkelerinde Kur’an prensiplerine ve ahlakına uyan ülkeleri sıralamışlar. Başlarda, dinen Müslüman olmayan bazı ülkeler yer almış, Hıristiyan İrlanda birinci olmuş, en fazla not alan Müslümn ülke Malezya 33’üncü, Türkiye 103’üncü, Suudî Arabistan 113’cü olmuş! (How Islamic are Islamic Countries… Scheherezade and Hossein… Global Economy Journal vol. 10 Issue 2)
Azgınlığa çılgınlığa ahlaksızlığa beyinsizliğe fuhşiyyata sebep olan bol para, refah, servet, maddî kalkınma bizi batıracaktır. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Benden haber vermesi… 08.11.2015