Cumartesi

 

Müslümanlar mı, Haçlı–Siyonistler mi? 2007’yi yarıladık… Bu yılın geri kalan aylarında Ortadoğu’da çok büyük hadiseler olabilir. İslâm bilgeleri, zalim bir rejimin, çöküşünden önce zulmünü ve kötülüklerini çok artıracağını yazıyor.

Pakistan’daki Lal Camii katliamı ibret ve esef verici bir faciadır.

Amerikan yanlısı diktatörün askerleri kutsal camide 100’den fazla Müslümanı şehid etmişlerdir.

Amerika ve İsrail Ortadoğu’da bir sürü küçük devlet türetmek istiyor. Irak’ı parçalamak ve biri Kürt, biri Şiî, biri Sünnî üç küçük devlet istiyorlar. Hedeflerine de yüzde 50 ulaşmışlardır.

Amerikalılar, parçalanmış Türkiye’nin haritalarını yayınladılar bile. Türkiye’yi üç parçaya bölmeyi düşünüyorlar. Ne zaman? İlk fırsatta. Bir kısmı Büyük Kürdistan şeklinde İsrail kontrolu altına alınacak. Ermenilere, Rumlara (Pontus) toprak verilecek, ülkenin batısında Dönmelerin idaresi altında modern ve çağdaş küçük bir Türkiye AB üyesi olacak. Aklımı mı kaçırdım, sıcaklarda hezeyanlar mı savuruyorum? Hayır hayır, aklım yerinde. Tek kabahatim gafil olmamak, tehlikeyi sezmektir.

Suudi Arabistan’ın parçalanmış halini gösteren haritalar da hazırlanmış ve yayınlanmıştır. Lübnan zaten parçalı bir

interconfessionnel

bir ülkeydi. Daha da parçalamak ve bölmek için çalışıyorlar. Ortadoğu’da şu anda ABD’ye ve İsrail’e kafa tutan iki devlet vardır: İran ve Suriye… O ikisi için de çok iyi şeyler düşünüyor emperyalistler. Bu yıl içinde İsrail’in İran’a nükleer bir saldırı yapması bahis konusudur. Kesin değil… Fırsat ve imkân bulursa…

Afganistan’a saldırdılar ve demokrasilerini, barışlarını oraya götürdüler. Orada şu anda kukla bir

narko-devlet

vardır. ABD ve İsrail Pakistan’ın kontrolünü elden kaçırdığı zaman, işte o zaman dananın kuyruğu kopacaktır.

Şu bilginin size ulaşmadığını sanıyorum:

İsrail Yahudilerini dünyanın çok uzak yerindeki oldukça boş bir ülkeye taşımak teklifleri, plan ve projeleri yapılıyormuş.

19’uncu asırda Siyonistlere Uganda’yı Yahudi yurdu yapmaları teklif edilmişti de kabul etmemişlerdi. Halksız bir ülke olan Filistin varken niçin öyle uzak, rutubetli, ormanlık bir yere gitsinlerdi? Meğerse halksız ülke dedikleri Filistin’de, adı üstünde Filistin halkı varmış…

ABD’nin Ortadoğu ve İslâm dünyası politikasının ana hatları şunlardır:

  • Ortadoğu’da ABD ve İsrail menfaatleri için tehlike ve tehdit oluşturacak hiçbir devlet, ülke, unsur bırakmamak.
  • Ortadoğu’yu ve İslâm dünyasını balkanlaştırmak. Oluşacak küçük devletler kendi ayakları üzerinde duramayacak. Birbirlerine güven duymadıkları için silâhlanma yarışına girişecek.
  • Müslüman devletlerin başına Amerikan kuklası diktatörler getirmek.
  • İslâm dünyasının petrolüne ve diğer zenginliklerine el koymak.
  • Sünnî Müslümanlarla Şiî Müslümanları birbirine düşman edip boğazlaştırmak.

    Vaktiyle Sovyet tehlike ve tehdidi yüzünden ABD’nin en sâdık müttefiki Türkiye şu anda Amerika’dan en fazla nefret eden ülke haline gelmiştir. Ortadoğu ve İslâm dünyasında ABD ve İsrail hegemonyasını kurabilmek için savaştan, silâhtan, kan dökmekten başka çareleri kalmamıştır.

    Bunu yapabilirler mi? Bu soruya isabetli bir cevap verebilmek için daha önce neler yaptıklarına bakmak gerekir. Irak’a nasıl saldırdılar. Bir milyon Müslümanı nasıl öldürdüler. Demokrasi getireceğiz diye o ülkeyi nasıl soydular?

    Ebu Garib hapishanesinde işgalci zalimler o kadar ileri gitmişlerdir ki, bir baba ile oğlunu birbirlerine tecavüz etmeye zorlamışlardır.

    Yırtılan, yaprakları üzerinde tepinilen, sonra süprülüp helâya atılan Kur’ân faciasını unutmadık. Bir camideki ağır yaralı Müslümanların nişan alınıp nasıl vahşice öldürüldüğünü de çok iyi hatırlıyoruz.

    Meselenin teolojik ve mistik tarafını da unutmamalıyız. Yahudilerden daha fazla Siyonist olan ABD Evangelistleri ve onlardan biri olan Başkan Bush, Hazret-i İsa’nın tekrar gelişini hızlandırmak için Müslümanlarla Haçlılar arasında çok kanlı ve korkunç bir savaş cereyan etmesi gerektiğine inanıyor. Müslümanlar yenilecek, İslâm’ın beli kırılacak ve yeryüzünde bin yıllık bir mutluluk çağı başlayacak…

    İslâm kaynakları da, içinde yaşadığımız zamanda Haçlılar, Siyonistler ile Müslümanlar arasında büyük savaşlar olacağını bildiriyor.

    Kim galip gelecektir? Evangelistlere göre kendileri… Sonra bütün Yahudiler Evangelist olacakmış… Müslümanlar en sonunda kendilerinin galip geleceğine inanıyor. Yahudiler bu konuda tereddütlü…

    Neturei Karta hahamlarına göre İsrail devleti ve Siyonizm ideolojisi Yahudiliğin sonunu hazırlıyor.

    İsrail ve Siyonizm onlara göre en büyük küfürdür, Tevrat’a yapılabilecek en büyük ihanettir.

    2007’de ve onu takip eden yıllarda Türkiye’nin durumu ne olacaktır? ABD ve İsrail taraftarı düzen ülkemizin bütünlüğünü, devletimizin selametini, halkımızın güvenini sağlayabilecek midir? 15 Temmuz 2007