Kirli Psikolojik Savaş
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 27 Aralık 2018
Perşembe
Çocukluğumda yaz tatillerinde günde beş kuruşa kiraladığım,
‘nun
kitaplarını merak ve heyecanla okurdum. Hacimli kitaplardı. Fazla beş kuruşlar vermemek için gece gündüz okur, bititirdim. O kitaplarda ne çok entrika vardı. Bir değil, iki değil, bin entrika, entrika içinde entrika. Entrikalar kumkuması…
Bugünkü Türkiye’deki entrikalar, Pardayanlar’dakileri aratmıyor. Entrikalarla kuşatılmışız. Entrika soluyoruz. Dehşetli bir
içindeyiz. İnternet bu savaşın en büyük silahı.
En az yarısı kasıtlıdır, maksatlıdır, provokatiftir.
Bazı siteler ne yapıyor? Türkiye halkını birbirine düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Türk Kürt çatışması çıkartmak istiyorlar. Sünnîlerle Âlevîleri birbirine düşürmek istiyorlar. Dindarlarla, laikleri karşı karşıya getiriyorlar. Böyle bir şey toplumsal barış ve uzlaşmaya mı hizmet eder, yoksa barışı ve uzlaşmayı dinamitler mi? Bu internet sitelerinin ardında kimler vardır? Ne yapmak istiyorlar? Bu işler bedavaya yapılmaz, para kaynakları nelerdir?
Bu adamlar niçin böyle olmasını istiyorlar? Türkiye’nin bölünmesini, parçalanmasını, çökmesini kimler istiyor? Ermenistan istiyor, diyaspora Ermenileri istiyor.
Megali ideacı emperyalist ve yayılmacı Rumlar istiyor.
hayalini gerçekleştirmek isteyen
istiyor. Haçlılar istiyor. Vatanını, milletini, devletini (kötü düzeni kasd etmiyorum) seven bir Türkiyeli kesinlikle provokasyon istemez, entrika istemez, yıkıcı propaganda istemez, psikolojik savaş istemez. Türkiye halkını birbirine düşman kamplara ayırmak istemenin yurtseverlikle zerre kadar ilgisi yoktur.
Yurtseverlik sosyal barışı ve mutabakatı güçlendirmeyi gerektirir. Bunca entrikanın milyarlarca dolar tutan harcamaları hangi kaynaklardan geliyor? PKK terörünün gölgesinde yapılan uyuşturucu kaçakçılığından mı? Silah ve cephane kaçakçılığından mı? Mafyacılıktan mı?
Yaşları nisbeten büyük yetimlerin kökeni, sünnetli olup olmamalarından anlaşılıyordu.
Sünnetsiz küçük çocukların arasında anadilleri Türkçe olan Ermeni yetimleri de bulunuyordu.
Küçük yaştaki Ermeni yetimlerinden kaç tanesi Türk ve Müslüman olarak yetiştirildi? Bunların bir kısmı siyasetçi, gazeteci, bürokrat, sanatçı oldu. Türk ve Müslüman ismiyle… Daha fazla yazmayayım, ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
İdeallerinin gerçekleşmesi için Türkiye’deki Türklerin ve Kürtlerin, Sünnîlerin ve Alevîlerin, dindarların ve lâiklerin çatışması gerekir.
Cumhurbaşkanımızın
sakın aldanmayın, kanmayın.
Bunun için ülkemizi sömürgeleştirmeleri gerekir.
Bütün bunların yanında bir de
vardır. Hani koskoca Osmanlı İmparatorluğu’nu on sene içinde batıran zihniyet.
Türkler, Kürtler, diğer etnik unsurlar, Sünnîler, Alevîler, dindarlar, çağdaşlar barış içinde yaşarlarsa bitiktir işleri onların.
Ülke batarsa batsın ama resmî ideoloji bayrağı hep dalgalansın.
Vatandaş bunca entrika, bunca dolap, bunca kirlilik içinde ne yapacak? Yapılacak şey, kaynağı belli olmayan haberlere, yorumlara inanmamaktır. İnternette binlerce entrika provokasyon sitesi olduğunu bilmek ve uyanık bulunmaktır. İnternetteki rûmuzlu e-mail’ler tuzağına düşmemektir.
Takma isimlere dikkat etmektir. Bendeniz iç barışa, toplumsal uzlaşmaya taraftar bir Türkiyeli olarak
Doğrusuyla eğrisiyle düşüncelerim, görüşlerim, tenkitlerim ortadadır.
Sevgili vatandaşlarım… Gizli kapaklı, rumuzlu, dışı altın kaplı içi zehirli entrikalara, dolaplara aldanmayın…
Ülkemizde psikolojik savaş istemiyoruz.
Camilerde yerden ısıtma modası başladı. Geçenlerde küçük bir camiye gitmiştim. Dışarıda hava çok soğuktu, caminin zemini ise sıcacıktı. Namazı kılar kılmaz an kaybetmeden dışarıya kaçtım.
Uzmanlar uyarıyor:
Bu manyetik alan insan vücuduna çok kötü etkilerde bulunmaktadır. İleride kansere yol açacak tesirler…
Müslüman atalarımız camileri ısıtmayı düşünmemişlerdir. Düşünmüş olsalardı, bu iş beceremeyecekleri bir şey değildi.
Camileri ısıtmak lüzumsuz bir fanteziden ve israftan ibarettir. Önemli olan ibadet yerlerini ısıtmak, minarelere hoparlör koymak, yazın klima çalıştırmak gibi şeyler değildir.
Uzmanlara sorsunlar ve camilere yaptırılan yerden ısıtma sistemlerinin insan sağlığına kötü etkileri olup olmadığını tesbit ettirsinler. Böyle ise, bunu yasaklasınlar. Daha önce yaptırılmış olan yerden ısıtmaları kaldırtsınlar. İnternete bakılırsa, bazı ehliyetli uzmanların bu konudaki ilmî uyarıları bulunacaktır.
Cami dernekleri böyle fantezilerle uğraşmasınlar, bunlar için para harcamasınlar. Kışın soğuk günlerde sıkı giyiniyoruz. Camilerin içi, dışarıya göre zaten biraz daha az soğuk oluyor. İslâmî hizmet ve faaliyet paraları zarurî, lüzumlu, gerekli yerlerde kullanılmalıdır. Milyonlarca cami cemaatini ileride kanser edecek elektro manyetik akımlar konusunda ilgilileri uyarıyorum.
Hürmetlerimle. 06 Şubat 2009