Çarşamba

 

(1) Birinci büyük yalan ve balon: Amerika Irak’a, o ülkenin halkına hürriyet, demokrasi, refah ve huzur getirmek için savaş açmış. Yalan, bin kere yalan, milyon kere yalan… Irak’a saldırının asıl sebepleri: İsrail’in güvenliğini ve geleceğini garanti altına almak; Nil’den Fırat’a Büyük İsrail’in kurulmasına götüren yolu açmak… Amerika’nın Ortadoğu’da, İslâm dünyasında hegemonya kurmasını sağlamak… Petrole el koymaktır.

(2) İkinci yalan: Irak kitle imha silahları ve atom bombası sahibiymiş… Bu da yalandır. Nitekim bu konuda ellerinde hiçbir delil yoktur.

(3) Üçüncü yalan: 11 Eylül’de New York’taki ikiz kulelerin yakılmasında Irak’ın rolü ve dahli vardır… Yalandır. Ortada hiçbir delil yoktur, iftiradır, uydurmadır.

(4) Dördüncü yalan: Amerika ve müttefiki Irak’a saldırınca, SaddamHüseyin’in zulmünden bîzar olan halk onları kurtarıcı gibi karşılayacaktır… Bunun da yalan ve balon olduğunu açıkça gördük.

(5) Bayram yapacaklar…Saddam rejimi devrilince Iraklı muhaliflerin, bir kısım şiîlerin bayram yapacağında şüphe yoktur ama bir gün Bush rejimi ve iktidarı devrilirse bütün dünyanın bayram yapıp oynayacağı muhakkaktır.

(6) Güneş gibi bir gerçek: Amerika’nın gayr-i meşru savaşı ve Irak halkına karşı giriştiği barbarca, vandalca, vahşi savaş Saddam Hüseyin’i bir kahraman haline getirmiş, adeta çağımızınSelahaddin’i yapmıştır.Bundan da, Mister Bush ve avanesinin ne kadar akıllı ve hikmetli olduğu anlaşılır.

(7) Birtakım Protestan misyonerleri Amerikan ordusunun furgonlarında Irak hududunda bekliyor ve savaş sona erer ermez o ülkenin mazlum, mağdur halkını Tevhid inancından Teslis inancına çağırmak üzere, ellerinde incillerle hazır bulunuyormuş. Tepesine ateş ve ölüm yağdırdıkları bir halkın kendilerini müjdeci, kurtarıcı olarak karşılayacağını ve dinlerini kabul edeceğini sanmak için protestan misyonerleri kadar akılsız olmak gerekir.

(8) Din konusunda asıl patlama Amerika’da olacak ve nice Amerikalı İslâm’ı seçecektir.

(9) Iraklılar, esir aldıkları Amerikan askerlerini televizyonda teşhir ederek Cenevre sözleşmesini ihlal etmişmiş… Yok canım! Siz, Afganistan’da yakaladığımız altı yüz küsur Müslüman askeri, ellerini arkadan bağlayıp, gözlerini kapatıp, kulaklarını tıkayıp hayvandan beter muameleye tâbi tutarken Cenevre sözleşmesi niçin bahis konusu edilmiyor. Onlar harp esiri değil, teröristmiş… Haydi oradan!

(10) Irak ordusuna, Irak milislerine, Irak halkına bravo diyorum. Onlar, dünyanın en güçlü ordusu karşısında efsanevî bir direniş gösterdiler, gösteriyorlar.

(11) Amerikalılar antisemitizmle mücadele ediyormuş. Bu da yalandır. Araplar da sami ırkına mensuptur. Arap düşmanlığı da antisemitizmdir.

(12) İsrail güdümündeki iki Kürt hareketi yanlış ata oynamışlardır ve bu işin sonunda en büyük kayba ve zarara uğrayacak olan onlardır.

(13) İsrail kıs kıs gülmesin. Bu savaş onun varlığının savaşıdır. Zavallı Filistinlilerle gerçek ve âdil bir barışa yanaşmadılar ve sonunda varlıklarını kaybedebilirler. İsrail haritadan silinebilir mi? Pek âlâ silinebilir. İsrail’in kuyusunu düşmanları ve rakipleri değil, Siyonistler ve uzlaşmazlar kazmıştır.

(14) Türkiye halkı yüzde doksan beş savaşa, saldırıya, Irak halkının ezilmesine, Irak’ın yakılıp yıkılmasına karşıdır. Bizdeki siyasî iktidar niçin halkın istekleri doğrultusunda hareket etmiyor da Amerikalıların dümen suyundan gidiyor? Demokrasi bunu mu gerektiriyor?

(15) İngiltere bu kafayla giderse, adası da üç parçaya ayrılacak İskoçya ve Galler ülkesi bir gün gelecek bağımsızlıklarını ilan edecektir.

(16) Amerika Irak’ın hakkından gelirse, ondan sonra sıra İran’a gelecektir. İran nüfus ve yüz ölçümü bakımından büyük bir lokmadır. Onu yenmek ve zayıflatmak için Ortadoğu’daki başka bir ülke ile savaştıracaklardır. Vaktiyle Saddam Hüseyin’i destekleyerek İran’la Irak arasında sekiz sene süren bir savaşı kışkırtmamışlar mıydı? Acaba İran’la hangi ülkeyi savaştırmayı düşünüyorlar?

(17) Savaştan sonra Amerika Irak’ı imar edecekmiş. İmar etmek için önce imha etmek gerekiyor. Şimdi o birinci işi yapıyorlar. Bunlar ne hayırsever insanlar!..

(18) Aç ve susuz kalan Basra halkına biraz su ile yiyecek paketleri dağıtmışlar. Perişan halk bunlara saldırmış, gazeteciler resim, televizyoncular filim çekmiş. Böylece insanî yardım yapmışlar. Biz de bu yalanı ve balonu yuttuk, öyle mi?

(19) Irak’ın birkaç bin askeri öldürülmüş… Bu rakam Irak için büyük bir kayıp değildir. Ülkelerini, vatanlarını, halklarını yabancı ve saldırgan bu güçlere karşı müdafaa ediyorlar. Irak böyle bir savaşta on binlerce ölüyü kaldırır ama Amerika bin ölüye bile dayanamaz. Göreceksiniz.

(20) Amerikan efsanesi bitmiştir. Barış, demokrasi, adalet, hürriyet, kardeşlik… Bunlar yalanmış.

(21) Irak’ın kuzeyinde de facto bir Kürt devleti kurulmuş. Bu devlet bir “Yahudi-Kürt” devletidir. Öncelikle İsrail’in çıkarı ve faydası için kurulmuş olup Kürtlere faydası değil, büyük zararı olacaktır.

(22) Daha savaş bitmeden Amerika, Irak’ın imarı için birtakım kontratlar imzalamaya başlamıştır. Bush-Cheney-Rumsfeld-Rice kliği mensupları, imar paravanası ardında milyarlarca dolar vuracaktır.Bazı Türk firmalarının da taşeronluk yaparak kemik yakalayabileceğine dair haberler üretilmiştir.

(23) Velhasıl Irak’taki savaş pis, çirkin, kirli, gayr-i meşru, zalimane, uluslararası hukuk dışı, dünyayı felakete götürecek, Ortadoğu’da barış ve huzur ümitlerini yok edecek bir savaştır.

(24) Türkiye bu savaştaki tutumu dolayısıyla birkaç milyar menfaat edinse bile maddî zararı yüz milyarlarca dolar olacak; manevî zararı ise rakamlarla ölçülemeyecek derecede fazla olacaktır.

(25) Bütün Müslümanlar bu savaşta Irak’tan yana olmak zorundadır. 10 Nisan 2003