Salı

 

1’inci İmza Gününe Dâvet

Tarih: 7 Haziran Cumartesi, saat: 14-17 arasında

Yer: Bedir Yayınevi, Cağaloğlu Yokuşu 6-8 (Vilayet karşısı)

Her iki mânada kitaptan uzaklaşmış; cahil, kültürsüz, şifahî, göçebe zihniyetli bir toplum haline gelmişiz. Bir halkın, ülkenin, devletin, selameti, terakkisi (ilerlemesi), gücü sadece madde ile, iktisadî ve malî (finansa ait) zenginlikle, sanayi ile; yollar, barajlar, fabrikalar, havaalanları, beton binalar ile ölçülmez. Esas olan ilim, irfan, hukuk, adalet, eğitim, üniversite, kültür ve sanattır. Bir ülke ve halk bu ikinci kategorideki değerler konusunda geri kalmışsa çökmeye mahkumdur.

Bizde nüfusumuza göre çok az sayıda kitap basılıyor ve satılıyor. Yayınlanan kitaplar, olmaları gerektiği kadar faydalı ve değerli değildir. Bir kısmı, değerli ve faydalı olmaktan geçtim, zararlıdır.

Şu yetmiş milyonluk ülkede kitap tirajları sadece 1000’dir, yazıyla da tekrarlıyorum bin adettir. Bu ise, bu kadar kalabalık bir ülke için büyük bir ayıptır, feci bir fakirliktir.

Geçenlerde Özbekistan’a gittim, bir hafta bir grup ile birlikte o kardeş ve dindaş ülkeyi gezdim. Bittabi dönerken birkaç kitap da getirdim. Bunlardan biri 1991’de basılmış Ahmed Yesevî hazretlerinin “Hikmetler” adlı kitabıydı ve kaç adet basılmıştı biliyor musunuz? Tahmin edemezsiniz, tam 300 bin adet basılmıştı! Nüfusu yirmi küsur milyon olan bir ülkede bir kitap bir defada üç yüz bin adet basılabiliyor ama bizde bin nüsha basılıyor, onun da hepsi satılamıyor. Düşünün artık hal-i pür-melâlimizi…

Şikayet edip ağlamakla bir neticeye varılmaz. Bendeniz hayli eski bir yayıncıyım. Halkımız arasında kitabı, okumayı, özel şahsî kütüphane kurmayı teşvik için bir kampanya başlatmaya karar verdim. Her ay çeşitli konularda beş güzel kitap çıkartacağım ve bunları, beşini birden alana sembolik denilecek kadar ucuz fiyata vereceğim. İlk beş kitap basılmıştır. Önümüzdeki cumartesi günü bunlar için bir de imza günü yapacağım (Kitaplardan ikisi imzamı taşıyor). Öncelikle kısaca bu beş kitabı tanıtayım:

1. Yakın tarihimizde cami kıyımı.

Hazırlayan: Mehmed Şevket Eygi. Kalın birinci hamur kağıda basılmış, sağlam olması için iplikle dikilmiş. İçinde yüz kadar da resim bulunuyor. Bu kitap yakın tarihimizde kapatılan, satılan, yıkılan, kiraya verilen, depo yapılan, CHP ocağı, saz ve içki evi, spor kulübü lokali haline dönüştürülen, müzeleştirilen bin kadar İslâm mâbedini, isimlerini ve adreslerini vererek anlatmaktadır. Yakın tarihimizde maalesef on bin kadar Selçuklu, Beylikler, Osmanlı eseri yok edilmiştir. Milletimizin ve devletimizin bu topraklara sahip olduğunu belgeleyen, vatanımızın bir nevi tapu senetleri durumunda olan bu eserler niçin yıkılmış yok edilmiştir? Bu kitap bu konuları dile getirmekte, Türkiye’nin gerçek gündemine önemli bir madde getirmektedir. Lehte ve aleyhte hayli gürültü kopartacağını tahmin ettiğim bu eserin sizin ilginizi çekeceğini sanıyorum. (373 Sayfa)

2. Ey Türk uyan!

Dr. Hans Barth

tarafından 1898’de

“Türkiye, wehre dich!”

adıyla yazılmış bu kitap 19’uncu asrın ikinci yarısında

Sultan Abdülhamid Türkiye’sini, Batı diplomasisini, İngiliz entrikalarını, Ermeni meselesini inceliyor ve emperyalistlerin foyalarını meydana çıkartıyor.

Günümüzü anlayabilmemiz için yakın tarihi çok iyi bilmemiz gerekir. Türkiye’yi ve Türkleri savunan, haklılıklarını ortaya koyan bu kitabı zevkle ve merakla okuyacaksınız. (208 sayfa)

3. İslam ahlâkından parlak sayfalar.

Yazan:

Celal Yıldırım

. Ahlâk ve fazilet, bir toplumu ayakta tutan değerlerin ve kurumların başında gelir. Bizdeki kriz sadece siyasî ve iktisadî değil, geneldir ve ahlâk sahasında da bütün dehşetiyle hüküm sürmektedir. Akıcı bir üsluba sahip ahlâk ve fazilet kitapları hepimizin başucunda bulunmalı ve bunları her gün birkaç sayfa devamlı olarak okumalıyız. Bu kitap ayetler, hadîsler ve menkıbelerle İslâm ahlâkını anlatmakta ve öğretmektedir. Kitabın kapağının son sayfasında yer alan üç cümleyi buraya kaydediyorum:

“İstiklallerini yitiren ahlâklı milletler bir gün gelir onu yeniden elde edebilir. Fakat iman, ahlâk, kimlik ve faziletlerini kaybeden milletler ve cemiyetler için kurtuluş yoktur. İç ve dış düşmanları tarafından suikaste uğrayan iman, ahlâk ve faziletini korumak, kuvvetlendirmek Türk milleti için bir ölüm-kalım meselesidir.”

(231 Sayfa)

4. Müslüman olan papaz (Allah bir midir, üç müdür?)

Yazan:

Keldanî papazı ve misyoneri iken Müslüman olan merhum Abdülehad Davud.

1916’da İstanbul’da Osmanlıca basılan eserinin yeni baskısıdır.Kitabın sonuna misyonerlikle, Hıristiyanlarla, Robert Kolej’le ilgili çok önemli ekler ilave edilmiştir. Ülkemiz şu anda Hıristiyan misyonerlerinin yeni bir Haçlı Seferi ile karşı karşıya bulunmaktadır. Her yerde gizli kiliseler açılmakta, eski kilise harabeleri tamir ettirilmekte, yüzlerce çeşit Hıristiyanlık yayını büyük tirajlarda basılıp halka dağıtılmaktadır. Böyle bir ortamda Abdülehad Davud’un kitabının ve eklerinin okunmasında büyük fayda vardır. (160 Sayfa)

5. Çareler, Çözümler, Tenkitler, Teklifler:

Yazan: Mehmed Şevket Eygi. Kırk sekiz adet yazının bir araya getirilmesinden meydana gelen bu eserde Müslümanların durumu incelenmekte, olumsuz tarafları tenkit edilmekte, kurtuluş ve selamet için çareler ve çözümler teklif edilmektedir. Özeleştiri yapmayan, müsbet tenkitlere kulak asmayan şahıslar ve toplumlar kurtulamaz, toparlanamaz, selamet bulamaz. Yıkıcı, olumsuz, tahripkâr olmamak şartıyla tenkitlerin büyük faydası vardır. Tenkidin olmadığı yerde durgunluk, kokuşma, yerinde sayma başlar. Müslümanlar niçin zillet içinde yaşıyor? Niçin kendi vatanlarında ikinci sınıf vatandaş, parya, zenci, sömürge yerlisi muamelesi görüyor? Bu durumdan kurtulmak için neler yapılmalıdır? Halkımızın bu soruları sormasında, bu konuları inceleyen kitap ve yazıları okumasında büyük yarar vardır. Bu kitap gündemimize nice yeni sorular ve maddeler getirmektedir. (190 Sayfa)

Önümüzdeki 7 Haziran Cumartesi günü saat öğleden sonra 14 ile 17 arasında Cağaloğlu Yokuşu 6-8 no’daki Bedir Yayınevi’nde bu kitapları imzalamak için bulunacağım. (Vilayet karşısında, tel: 0212/519 36 18 – 513 06 32).

Bu beş kitap, kitap okuma ve şahsî-özel kütüphane kurma kampanyası çerçevesinde hepsi birden sadece 15 milyon liraya verilecektir.

Bunların yanında ayrıca camlı ve çerçeveli bir de hüsn-i hat levhası hediye edilecektir.

(Besmele, Ya Mâlike’l-mülk, arada dua metni. Hattatı Fuat Başer. Ebrû süslemeli.)

Özel kütüphanesi olan veya böyle bir kütüphaneyi kurmaya yeni başlayacak olan kardeşlerime, kendilerine mahsus bir kütüphane mührü-kaşesi yaptırmalarını tavsiye ederim. Meselâ:

Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Şahsî Kütüphânesi

No. …………………..

Her ay bütçenizden, imkanlarınız nisbetinde kitap, kültür ve sanat için bir harcama yapmanızı da nâçizane tavsiye ediyorum. Selam ve hürmetlerimle. 04 Haziran 2003