Cuma

 

Demokrasi ile kokuşma bir arada olmaz Demokrasi ne demektir? Niçin 4 veya 5 senede bir seçim yapılır? Millet meclisi niçin toplanıyor? Hükümetin vazifesi nedir?

Bu soruların cevabını birkaç maddede toplayabiliriz.

  • Birincisi: Ülkenin iyi idare edilmesi.
  • İkincisi: Hukukun üstün olması, adaletin sağlanması.
  • Üçüncüsü: Zulüm, kokuşma, kirlilik olmaması.
  • Dördüncüsü: Ülkede insan haklarının korunması, bunların ihlal edilmemesi.
  • Beşincisi: Sosyal adaletin, millî gelirin âdil şekilde dağıtılması için gereken bütün tedbirlerin alınması.
  • Altıncısı: Ülkede toplumsal barış, milli uzlaşma olması.

    Bunları sağlamayan demokrasi ve seçimler göstermeliktir, fazla bir işe yaramaz.

    “Hiç yoktan iyidir…”

    diyenler çıkabilir. Hiç yoktan iyidir felsefesiyle demokrasi olmaz, memokrasi olur.

    Vatandaş elbette ki oyunu istediği partiye vermekte tamamen serbesttir. Lakin oy verirken yukarıdaki maddeleri düşünmek zorundadır. “Biz sülâlecek Filan Partiye oy veriyoruz, bu seçimde de aynı tercihi yapacağız…” “Ben Falan Liderin kara gözüne aşığım… Feşmekân liderden ise nefret ediyorum… oyumu buna göre vereceğim” “Filan Partinin adayları beldemize fabrika yapılacağına dair söz verdiler, oyumu onlara atacağım…” Bu gibi gerekçelerle oy verilmez.

    Oy verirken sadece kendi köyümü, beldemi, ilçemi, vilâyetimi düşünmeyeceğim; Türkiye’yi bir bütün olarak kabul edeceğim ve öncelikle bu bütünün iyiliğini ve çıkarlarını düşüneceğim.

    Önümüzdeki seçimlerden önce bazı partiler (Hangileri?) büyük şehirlere doğudan, güneydoğudan gelmiş yoksul ve çaresiz göçmenlere birkaç kilo şeker, bir torba un, birkaç çuval kömür, biraz yağ falan dağıtmışlar. Memnun olan vatandaşlar onlara oy verecekmiş. Böyle demokrasi mi olur, böyle seçim mi olur? Yoksul vatandaşın oyunu, tercihini birkaç kilo unla, şekerle, kömürle satın almak, katmerli bir ahlâksızlıktır. Hem, bu suyun kaynağı nereden geliyor?

    Demokrasi, çoğulculuk ve seçim arada bir sandığa mühürlü bir kâğıt atmaktan ibaret değildir. Demokrasi sadece kelle çoğunluğu sistemi de değildir. Demokrasi vasıf ve keyfiyet ister, bunlar olmazsa bir işe yaramaz, bizde olduğu gibi…

    Büyük halk yığınları demokrasi, ülkenin iyi idaresi, Türkiye’nin yücelmesi, halkın huzur, güvenlik, refah içinde yaşaması konusunda yeterli kültüre şuura (bilince), birikime, firâsete (keskin zekâya) sahip değildir.

    Demokrasinin en büyük düşmanı kokuşmadır; yolsuzluk, hırsızlık, kara para, hortumlama, partizanlık, adam kayırmadır.

    Vatandaşın ilk vazifesi devleti, ülkeyi, halkı kokuşma vebasından korumaktır, oyunu buna göre atacaktır. Yalancılara, emânet hâinlerine, sözlerinden dönenlere, büyük ve kravatlı hırsızlara, talancılara, hortumculara, politik haydutlara ve eşkıyâya oy vermeyecektir. Verirse bindiği gemiyi delmiş, intihar etmiş olur. Evet, intihar sadece tabancayla, kendini beşinci kattan atarak, tren yolunda rayların üstüne yatarak, yahut sıçan otu (arsenik) içerek olmaz. Kokuşmuşlara oy vermek de bir tür intihardır.

    Cumhuriyet fazilet (erdem) rejimidir. Sistem fazilet üzerine oturmamışsa cumhuriyetin sadece adı vardır. Türkiye’de politika hayatını en fazla kimlerin kirlettiğini toplumun büyük bir kısmı biliyor. Halkın yüzde sekseni için “bilmiyordum…” mâzereti yoktur. Bu bilgiye rağmen kokuşmuşlara oy verilirse, ileride hiç kimse boş yere saçını başını yolmasın,

    “ellerim kırılsaydı da bunlara oy atmasaydım…”

    gibi şikâyetlerde bulunmasın.

    Bu seçimlerde halkımız doğru ve isabetli bir tercih yapabilecek midir? Bendeniz karamsarım. Halkın büyük kısmının aklı son derece karışıktır. Medya bu akıl karışıklığını arttırmak için elinden geleni yapıyor.

    Akıl, sağduyu son derece az; demagoji, yalan dolan, seviyesiz kavgalar, ucuz kurtuluş reçeteleri, tencere dibin kara seninki benden kara, biz size gösteririz, sen git de anana göster, zart zurt, ciyak ciyak şarkılar, marşlar… bir toz duman ki sormayın…

    Evet, bu seçimlerde sevgili halkımız doğru, isabetli tercih yapamazsa, seyredin siz gümbürtüyü… Demokrasi ancak ve ancak faziletle, temizlikle birlikte olursa işe yarar. Fazilet, temizlik, aklık paklık yoksa ümitler boşa çıkar. 14 Temmuz 2007