Kur’an Konusunda Zararlı Münakaşalar Haramdır
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 11 Aralık 2018
Az sözle çok mánâlar ifade eden Resulullah Efendimiz’in, Kütüb-i Sitte’den Ebu Davud’da bulunan bir hadîs-i şerifini dikkatli bakışlarınıza sunuyorum:
rivayet ediyor: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
Şarihler buradaki münakaşanın, cahillerin, kötü niyetlilerin, bid’atçilerin yaptıkları olumsuz ve zararlı tartışmalar olduğunu beyan etmişlerdir. Haram olan münakaşa konuları şunlardır:
1. Kur’anın kadim ve Kelamullah olduğu hususunda şekke düşürücü konuşmalar.
2. Müteşâbih ayetleri, Allah’ın kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh olduğu inancına aykırı şekilde, lügavî manalarını almak.
3. Kur’anın bazı ayetlerini, diğer bazı ayetleriyle tekzibe yeltenmek.
4. Cahillerin kendi re’y ve hevasıyla ayetleri yorumlamaları, hüküm çıkartmaları ve tartışmaları.
Zamanımızda bir takım sapıklar, Ehl-i Sünnetin kesin haram olduğunu bildirdiği konularda,
kafa karıştırıyorlar. Mesela İslam’da tesettür başın ve saçların kapatılması mánâsına gelmez diyorlar… Kimisi riba başka şeydir, faiz başka şey; muzaaf riba haramdır, düşük faiz helaldir diyenler ve bu iddialarını Kur’anla ispat etmeye kalkışan cüretkârlar görünmektedir. Bazı sapıklar ise, dinde ikrah yoktur ayetini Müslümanlara teşmil ederek İslamî emir ve yasakların uygulanmasındaki zorlamayı tatil etmek istiyor.
On dokuzuncu asırda İngiltere’de basılmış
görmüştüm. Konusu,
idi!..
Günümüzde ne kadar sapık, modernist, reformcu, bid’atçi İslamcı varsa bunların hepsi de
; Kur’an âyetleri konusunda batıl, olumsuz,
yapmaktadır.
İcazetli, ehl-i sünnet din âlimlerinin, fakihlerin, müfessirlerin bid’at ehlini reddetmek, haram helal hükümlerini ortaya koymak, gâmız manaları açıklamak gibi müspet=olumlu maksatlara dayanan tartışmaları ve incelemeleri, tefsir hizmetleri
müstahsen, övülen, iyi bir iştir. Bunlara tartışma yerine,
demek daha doğru olur.
Bunlar Allah’a havale edilir, lakin her hal ü kârda Allah’a yakışmayacak şekilde lügavî mánâlarına alınmaz.
Zamanımızda
denilen
zuhur etmiştir. Bunlar Arapça bilmez, din ilimlerini okumamışlardır, içinde yanlışlar bulunan meâl kitaplarını esas alarak din hakkında bol bol konuşurlar ve tartışırlar. Muhakkak ki onlar çok yanlış bir yol ve metot üzerinedir.
İslam’ı Resulullah Efendimizin, onun Ashabının, Tâbiînin, Tebe-i Tâbiînin yani Selef-i Sâlihîn’in anladığı gibi anlarlar.
Kur’anı re’y ve heva ile yorumlayan, Allah’ın Kitabı konusunda olumsuz ve saptırıcı münakaşalar yapan, mü’minlerin kalplerine şüphe ve tereddüt tohumları eken kimseler ve cemaatler
Cahillerin Kur’an konusunda tartışmaları büyük bir fitnedir.
1. Türkiye’deki Tevhid-i Tedrisat eğitimi millî değil, gayr-i millîdir. Milli kimliğimize, milli kültürümüze, kendi medeniyetimize aykırı bir eğitimin milli olduğunu iddia etmek gülünçtür, ironidir.
2. Eğitimin üç amacı vardır.
Genç nesillere doğru inançlar, doğru bilgiler, doğru kültür öğretmek.
Aksiyon ve eylem planında iyi işleri, hareketleri, davranışları öğretmek, yüksek ahlâk ve karakter kazandırmak.
Güzellik, estetik boyutu kazandırmak. Gençliğe bunları veremeyen bir eğitim sistemi aldatmacadan ibarettir.
3. Türkiye’deki hâkim resmi vesayet ideolojisi milli kimliğimize, milli kültürümüze, kendi medeniyetimize aykırı, bozuk bir ideolojidir. Bu ideolojiye hizmet eden eğitim Türkiye’yi yükseltmez, batırır.
4. Türkiyelilere yazılı ve edebi Türkçeyi doğru dürüst okutamayan, yazdıramayan eğitim çarkları boşa dönen bir fabrika gibidir.
5. 1928’den önceki yazıyla yazılmış, basılmış kitapları ve belgeleri öğretmeyen bir eğitim aydınlık vatandaşlar mı yetiştirir, yoksa mürekkep cahiller mi?
6. Çince, yazı itibariyle dünyanın en zor dilidir. Çince gazete okuyabilmek için binlerce kargacık burgacık ideogramı ezberlemiş olmak gerekir. Bu zor alfabeye rağmen Çin büyük bir medeniyete sahiptir ve günümüzde de akıllara durgun verecek şekilde ilerlemektedir. Japonya da öyledir.
7.
Açtığınız özel okullarda şu üç şeye dikkat etmeniz gerekir:
Bu üç şeyi yerine getirmezseniz, açtığınız okullar kesinlikle İslam okulu olmaz.
8. İslam okullarında
Müslümanlar böyle özel okul ve kolejler açmışlarsa onlardan gelecek hayrın on misli de zarar olur.
9. Yine Müslümanlara:
İslam’da parça asabiyeti (fanatizmi), militanlığı, holiganlığı yoktur.
10. İslam okulları şu sekiz ana değeri öğretir, onlara hizmet eder:
10. Adı İslam mektebi, lakin bu
Hiç durmadan
ve reklamı… Bu okuldan bir takım robotlar mezun olur ama olgun, şuurlu, geniş ufuklu, bütün Müslümanları kucaklayıcı örnek Müslümanlar yetişemez.
11. Bugünkü kısır eğitimin test imtihanları gülünçtür, hokkabazlıktır, aldatmacadır. Hakiki imtihan kompozisyon şeklinde yapılır.
Üç sayfalık bir kompozisyon on üzerinden sıfır da alabilir, beş de alabilir, dokuz da…
12. İlerde mühendis, doktor, veteriner, teknokrat olacak gençlerin de yeterli miktarda yazılı ve edebi Türkçeyi, millî tarihi, insanlık tarihini; psikoloji, mantık, ahlâk, estetik, metafizik bilmeleri gerekir.
Bu memleketi bugünkü hale genel kültürleri, edebiyatları, tarih bilgileri, felsefe kültürleri yetersiz teknokratlar ve bürokratlar getirmiştir.
13. Otuz kişilik bir lise sınıfında öğrencilerin otuzunun da çok parlak, süper talebe olması gerekmez. Biri edebiyatta, biri tarihte, biri felsefede temayüz eder, bunlar ileride ülkenin seçkin kadrolarını ve etkili hizmetkârlarını oluşturur.
14. Öğrencilerini orta derecede eşitleyen eğitim sistemleri çok zararlıdır. Eğitim sistemi, öncelikle otuz kişilik sınıftaki
hizmet vermekle mükelleftir.
15.
Fransa liselerinde
nasıl okutuluyorsa, sen de Türkiye liselerinde
28 Ocak 2013