M. Esed’in ve Ötekilerin Meâl ve Tefsirlerindeki Yanlışlar
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 06 Ocak 2019
Pazar
kardeşimizden bizzat dinledim: Şu anda tam tarihini hatırlamıyorum,
Bu zat Avusturyalı bir Yahudi iken ihtida eden çok zekî, çok kültürlü, çok ziyalı
bir kişidir; Arapça dahil olmak üzere beş altı lisan bilirdi. Bizde daha ziyade, İngilizce’den Türkçe’ye çevrilen Kur’ân meâli ve tefsiri ile tanınır.
Tanca’da bahçe içinde bir villada yaşıyormuş. Abdülaziz ve yanındakiler kaşane gibi evde
görmüşler.
Belçikalı mühtedi dostum, büyük ve tanınmış bir İslâm mütefekkirinin
hanımının kıyafetinden rahatsız olmuş; bize taaccüp ve üzüntü ile bahs etmişti.
, rahmet-i Rahman’a kavuşmuş bulunuyor. Aleyhinde konuşmak istemem. Lâkin İngilizce’den Türkçe’ye çevrilen ve epey
yapan Kur’ân meâli ve yorumu hakkında Müslüman kardeşlerimi uyarmak isterim.
bir makale yayınlanmış, bunda Esed’in kitabı tenkit edilmişti. Bu tenkitler üzerine Yeni Şafak gazetesinde
takma adıyla
,
Esed’in Kur’ân meâl ve yorumu
adını taşıyor. Bir gazete tarafından Ramazan’da okuyucularına dağıtıldığı için hayli yayılmıştır.
Önce bu kitabın İngilizce aslı ile ilgili bilgi vereyim: “Bu tefsirî meâl, merkezi Mekke’de olan
tarafından M.Esed’e yayınlanmak üzere sipariş ediliyor.
Rabıta, Nedvî’nin, sekreterinin ve merhum Hasanü’l-Benna’nın damadı Dr.Said Ramazan’ın da içinde bulunduğu sekiz kişilik bir heyeti bu kitabı inceleyip duyurmak ve Avrupa’da dağıtımını sağlamakla görevlendiriyor.
Bunun için M. Esed’e ödenen paranın da
karar veriyorlar.
Bu hadisenin bütün safahatı ile birlikte görgü şahidi sayın
bu yazdıklarımızı te’yide her an hazırdır.”
, Esed’in tefsirli meâlini okumuş ve konu hakkında ilmî bir rapor hazırlamıştır.
olduğunu iddia etmektedir.
Şimdiye kadar değerli eserler telif etmiş ve yayınlamış bulunan Ahmet Tekin hoca,
adıyla
çıkartmış bulunuyor. Bu kitapta:
(1) Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 300 bin dolar telif ücreti ödenerek Prof. Hayreddin Karaman’a, Prof. Mustafa Çağrıcı’ya, Prof. İbrahim Kafi Dönmez’e, Prof. Sadettin Gümüş’e hazırlatılan
(2) Eski Diyanet İşleri Başkanı
(3) Yahudilikten İslâm’a dönmüş merhum
(4) Meşhur
Yüce Kitabımızın meâllendirilmesi ve yorumlanması konusundaki
ortaya konulup tenkit edilmektedir.
Son yıllarda ülkemizde Kur’ân meâllerinin ve tefsirlerinin sayısı hayli çoğaldı. Bu meâl ve tefsirler niçin yayınlanıyor?
(1) Bir kısım müfessirler sırf Allah rızası için, Kur’ân-ı mübîne bir hizmet olsun diye meâl ve tefsir yazmakta ve bunları ya kendileri bizzat yayınlamakta, yahut bir yayıncıya verip telif ücreti almaktadır. Meâl ve tefsiri para kazanıp zengin olmak niyet ve kasdı ile hazırlamayanların bir miktar telif ücreti almalarında bir mahzur
ve ahlâksızlık olmasa gerektir.
(2) Bazıları Allah rızası için değil de sırf para kazanmak, zengin olmak, köşeyi dönmek için meâl ve tefsir hazırlayıp bastırmaktadır. Bunların yaptıkları
hadîsine göre değerlendirilir.
(3) Meâl ve tefsir yazan bazı kimseler
Tefsirlerini
üzerine yaparlar ve
Tefsir perdesi altında
(4) Bazı kimselerin ilmi, Arapçası, ehliyeti, icazeti yoktur. Bu gibilerin yazdığı meâl ve tefsirler
ve
(5) Bazı yayınevleri Fransızca’dan, İngilizce’den Kur’ân meâli tercüme ettirmektedir ki, bunun ciddiyetsiz bir iş olduğunu söylemeye bile lüzum yoktur.
(6)
dinimizi bozmak, Müslümanların kafalarını karıştırmak, İslâm’ın temellerini dinamitlemek için kasıtlı olarak bozuk fikirler, görüşler, ihtiva eden tefsir ve meâl çıkartmaktadır. Son olarak
modaları ve cereyanları çıkartılmıştır.
(7) Ülkemizde
herkesçe bilinen bir gerçektir. Cemâleddin Afganî her Müslümanın ictihad yapmasını isteyen bir kişiydi. İşte onun bugünkü talebeleri, ağlarına düşürdükleri Müslümanlara yanlışlarla dolu meâl ve tefsirler vermekte ve
dercesine cahillere ictihad kapısını açmaktadır.
Reformcuların, yenilikçilerin, mezhepsizlerin, Afganîcilerin, Diyalog ve Hoşgörücülerin üzerinde en fazla durdukları ayet
Onlar bu ayeti yanlış yorumlayarak; Hz. Muhammed’i (Salat ve Selam olsun ona), Kur’ân-ı Kerim’i, İslâm dinini inkâr eden Ehl-i Kitabı cennete sokmakta, onları ehl-i necat olarak görmektedir ki,
Milyonlarca Müslümanın yeni Kur’ân tercüme, meâl ve tefsirleri konusunda mutlaka uyarılması gerekmektedir. Bu uyarı birkaç bin tiraj yapan kitaplarla olmaz. Konuyu çok güzel anlatan ve aydınlatan broşürler hazırlanmalı ve bunlar milyonlarca adet basılmalıdır.
Bazı bozuk meâl ve tefsirlerde
gibi tâbirler geçmektedir. Bunlar İslâm’a uygun değildir.
* Hazret-i Adem’den bugüne kadar tek geçerli din İslâm’dır.
* Atamız İbrahim aleyhisselam Yahudi ve Nasranî değildi, Müslümandı.
* Allah İslâm’dan başka bir din kabul etmez,
* Allah katında hak ve geçerli din İslâm’dır.
* İslâm’ın dışında necat yoktur.
* Bütün peygamberlerin, Hz. İbrahim’in, Hz. Musa’nın, Hz. İsa’nın dini İslâm’dır.
Resûl-i Kibriya aleyhissalâtü vesselâm efendimizin risâleti ve dâveti kendisine ulaştıktan sonra bunları inkâr ve tekzip eden kâfirdir ve cehennemde muhalled kalacaktır.
Müslümanlar Müslümanlar Müslümanlar!… Kur’ân ve meâl ve tefsiri alırken şu hususlara dikkat ediniz:
(1) İcazetli bir din alimi tarafından yazılmış olsun,
(2) Bu âlim, müfessirlik ehliyetine sahip bulunsun,
(3) Ehl-i Sünnet ve Cemaat yolunda ve çizgisinde bulunsun,
(4) Mezhepsiz ve reformcu olmasın,
(5) Diyalogcu ve hoşgörücü olmasın.
(6) Mason Afganîci olmasın.
(7) Tefsire ve meâle kendi kafasından, heva ve re’y mahsulü fikir ve görüşler koymasın.
Muhammed Esed’e Allah’tan rahmet diliyorum, taksiratının afv edilmesi için dua ediyorum.
Mühtedi olmak, çok geniş bir kültüre sahip bulunmak, zeki olmak tefsir yazmak için yeterli şartlar değildir.
Vaktiyle Cenevre’de basılan ve sonra bir heyet tarafından tedkik edilen ve nüshaları kağıt fabrikasına gönderilerek imha edilen bir
nasıl oluyor da Türkiye’de yayınlanıyor ve halkımıza, gençliğimize sunuluyor? Ben bir Müslüman olarak dinimi Esed’den öğrenmem.
Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır. Ona rahmet dilerim, yanlışları konusunda din kardeşlerimi uyarırım. Sevgili Müslümanlar!.. Akıllı olalım, mantıklı olalım, uyanık olalım, firasetli olalım, dikkatli olalım, ihtiyatlı olalım…
27 Şubat 2006