Çarşamba

 

Atatürkçüler

“İmam-Hatip okulları kapatılsın!”

diye bağırıyorlar. Bu adamlar samimî olsalar, “Mason locaları da kapatılsın!” diye feryat etmeleri gerekmez mi?

1935’te Atatürk Mason localarını kapattırmamış mıydı?

Masonluğun yasaklanması, Atatürk’ün büyük inkılaplarından değil midir?

Düzmece tarihin “Büyük Atatürkçü” diye tanıttığı Millî Şef İsmet Paşa, Atatürk’ün ölümünden sonra locaları yeniden açtırmak suretiyle Atatürkçülüğe ihanet etmemiş midir?

İşlerine geldi mi, konu din hürriyeti oldu mu,

“Atatürkçülük bir bütündür, bu konuda en ufak bir ödün verilemez…”

edebiyatı yaparlar; işlerine gelmeyince, Atatürk’ün Mason localarını kapattırmış olduğu gerçeğini gözardı ederler.

Millî eğitim okullarında, üniversitelerde okutulan ders kitaplarında niçin Atatürk’ün Mason localarını kapattırmış olduğu yazılı değildir? Çünkü “bazılarının” işine gelmemektedir.

Şu husus çok iyi bilinmelidir ki, bugün adına Atatürkçülük denilen ideoloji Atatürk’ün ideolojisi değildir. İşlerine geldiği için, dokunulmazlık zırhına bürünmek için bu ismi kullanıyorlar.

Günümüzün en koyu Atatürkçüleri Masonlardır. Atatürk’ün localarını kapattırdığı gizli zümre. Samimî olmadıklarını isbat için başka delil gerekir mi?

Türkiye Masonluğu Sabataycılıkla, Siyonizmle, “Boğaziçi Aşireti” ile içiçedir.

Kardeşlik kardeşlik… Eşitlik eşitlik… diyorlar. Hangi kardeşliktir onların bahsettiği? Mason kardeşliğidir. Genel kardeşlik değil. Eşitlikmiş…Peki, niçin az tahsillileri, halktan kişileri, işçileri, köylüleri, küçük esnafı, fakirleri içlerine almıyorlar?

İşsiz kalarak geçim sıkıntısı çeken, sefalete düşen bir tek Mason gösterebilir misiniz?

Amerika’da, Kanada’da, İngiltere’de, Almanya’da da Masonlar var. Onlar bizdekilere benzemiyor. Ülkelerindeki dinlere, kiliselere, inançlara saygı gösteriyorlar; militan, agresif, fanatik şekilde din düşmanlığı yapmıyorlar. Bizdekiler öyle mi?

Yakın tarihimizdeki inkılap, darbe, ihtilâl, kopukluk ve ârızalarda hep Mason izlerini görebilirsiniz.

Masonların kendi aralarında kardeş oldukları iddiası da su götürür. Bizde dört ayrı teşkilâtları vardır. “Kâinatın Yüce Mimarına” inanan Masonlarla, Agnostik Masonların araları hiç iyi değildir. Birbirlerine verip veriştirirler.

Adalete inanıyorlarmış…Onlara sormak gerek: Köşebaşlarına, işlere, makam ve mevkilere niçin ehil olanları değil de, hep kendi kardeşlerinizi getiriyorsunuz? Böyle bir şey adalete uyar mı?

Adalet kuru bir söz değildir. Ülkenin gelirlerinin, rantının çok büyük bir kısmını niçin Mason biraderler paylaşıyor? Masonların büyük ağırlığının olduğu Türkiyemiz dünyanın niçin en gayr-i âdil gelir dağılımına sahiptir?

Masonlar hürriyete inanıyorlarmış, hürriyete tapıyorlarmış… Bu doğruysa niçin Müslüman halkın din, inanç, fikir, vicdan, inandığı gibi yaşamak haklarına saygı göstermiyorlar, bu hakların kısıtlanması için çalışıyorlar?

Soruyorum:

Masonlar, Sabataycı cemaatin liselerine itiraz etmiyorlar da niçin İmam-Hatip liselerini bir tehlike ve tehdit olarak görüyorlar?

İmam-Hatip liseleri devletindir, onlarda millî eğitim bakanlığının talimatıyla ders okutuluyor. Bu okulları Müslümanlar kendi bildikleri gibi idare etmiyor. O halde niçin korkuyorlar. İslâmî bilgi ve kültür verildiği için mi?

Masonların kutsal tanıdığı “Hiram Usta” büyük de, Hazret-i Muhammed değil mi?

Hani Masonluk bütün dinlere saygılı, toleranslı idi?

Türkiye’nin son iki yüz yıllık tarihinde Masonların büyük miktarda tuzu biberi bulunmaktadır. Türkiye’nin manzarasına bakınız. İyiyse iyi, kötüyse kötü…Bu, öncelikle onların eseridir.

Mason olduğu için, masonik fikir ve görüşleri dolayısıyla, yaptığı tenkitler yüzünden Ağır Ceza’da muhakeme edilen, hapse atılan bir tek Mason gösterebilir misiniz bana şu Türkiye’de.

Hürriyet, adalet, kardeşlik, eşitlik… Evet bunların hepsi Masonlar içindir.

Gözlerine kestirdikleri, localarına almak istedikleri genç ve istidatlı elemanlara neler diyorlar?

-Bize katılırsan çabucak yükselirsin…

-Bize katılırsan gelirin artar, iyi kazanır, iyi yaşarsın…

-Bize katılırsan güven ve rahatlık içinde ömür sürersin…

İnsanlığın yüksek idealleri bunlar mıdır?

Bir ülke, bir devlet bu idealler ve ilkelerle mi yükselir, güçlenir, üstün olur?

Masonlar toleranslı imiş, fikir ve tartışma hürriyetine saygılı imiş…Bunlar da boş bir edebiyattan ibarettir.

Masonluk seçkinci, elitist bir teşkilâttır. Bende, 1930’lu yıllardan kalma bir Mason belgesi var.

“Muhibban-ı Hürriyet” (Hürriyet severler)

locasına, biri Şişli tramvay deposunda memur olan iki vatandaş üye olmak için müracaat etmişler. Müracaatları raportöre havale edilmiş, verdiği raporda şöyle diyor:

“Bunlar her ne kadar namuslu ve temiz vatandaşlar ise de, ictima seviyeleri Mason olmalarına müsait bulunmadığından taleplerinin reddine…” Hani eşitlik vardı? Hani kardeşlik vardı? (Bu belgeyi 1960’lı yıllarda Yeni İstiklâl gazetesinde yayınlamıştım.)

Lâik ve demokratik bir düzende Masonların da bir yeri olabilir. Ancak bazı şartlarla:

-Bulundukları ülkede gizli bir hakimiyet ve saltanat kurmayacaklar.

-İçinde yaşadıkları toplumun, halkın millî kimliğine, temel hak ve hürriyetlerine bağlı ve saygılı olacaklar.

-Dine karşı agresif, militan, jakoben şekilde savaş vermeyecekler.

Masonlar

“Biz dinlere saygılıyız…”

diyorlar. Saygılı olmak yuvarlak bir lâftır. Gerçekten, samimî şekilde saygılı iseler din, inanç, inandığı gibi yaşamak, bağımsız dinî cemaat kurmak, din eğitimi yapmak hürriyetine taraftar olmaları gerekir.

Mason çocuklarının önemli makam mevkilere, bürokrasinin köşebaşlarına, stratejik yerlere geçmeleri serbest de; din tahsili görmüş, dinî kültür ve inanca sahip Müslüman çocuklarının böyle yerlere geçmesi niçin devlet için bir tehlike ve tehdit oluşturuyormuş? İpe sapa gelir gerekçe gösterebilirler mi?

Bu ülkede Müslümanların Masonlar kadar temel hakkı, hürriyeti, güvencesi var mıdır? Böyle bir iddiayı kim savunabilir? Mason olmak ayıp bir şey midir ki, gizliyorlar?

Güçlü olduklarına göre kimden çekiniyorlar?

Bazı Masonlar İslâm’da hurafe, akıl dışı dogmalar olduğunu iddia ediyor. Bunlar boş ve temelsiz hezeyanlardır. Masonluk mitolojisine bakınız, onların ritüellerini okuyunuz. Akıl almaz dogmalar asıl Masonlukta vardır. Zaten bu yüzden kendi aralarında amansızca çarpışıp tartışmakta değiller mi?

Müslüman bir vatandaş dininden, inançlarından, fikir ve görüşlerinden, yaptığı haklı tenkitlerinden dolayı zulme ve haksızlığa uğradığı zaman Masonlar, fikir ve görüşlerine katılmasalar, inançlarını paylaşmasalar bile niçin onun yardımına koşmuyorlar? Gerçekten medenî, üstün vatandaşlar iseler yardımcı olmaları, desteklemeleri, savunmaları gerekmez mi?

İşlerine geldi mi, demokrasi havarisi kesiliyorlar. İşlerine gelmedi mi, demokrasiye zıt ve aykırı her türlü engeli çıkartıyorlar. İmam-Hatip mezunlarına üniversiteye girişte eşitlik sağlanamazmış. Niçin? Akla, mantığa, demokrasiye dayanan bir gerekçeleri var mıdır?

Böyle bir şey Atatürkçülüğe aykırı olurmuş…Kim söylüyor bunu? Atatürk’ün localarını kapattırdığı Masonlar… Fesubhanallah! 20 Mayıs 2004