Meclis’te küfürler Aksaray’da Karı Satışı

Cuma

İnternette okudum, Büyük Millet Meclisi’nde iktidar milletvekilleri ile CHPmilletvekilleri arasında kavga gürültü olmuş, birbirlerinin üzerine yürümüşler ve “Pe….nk…. Or…u çocuğu!” gibi küfürler edilmiş.

Bu gibi hakaretler çok âdi, çok bayağıdır. Büyük Millet Meclisi yüksek bir kurumdur. Hakaret edilecekse, ağır konuşulacaksa edebî ve kaliteli olması gerekir.

1960’lı yıllarda Talat Aydemir’in darbe girişimi üzerine sıkıyönetim ilan edilmişti. O tarihte haftalık Yeni İstiklâl gazetesini yayınlıyordum. Sıkıyönetim gazeteyi süresiz olarak kapatmış, ardından bendenizi, yazı işleri müdürünü, aruz vezniyle hicivler yazan doktor Abdullah Öztemiz bey dostumuzu sıkıyönetim genel karargahına çağırmışlardı. Bizi büyük bir zatın makam odasına sokmuşlardı. Hazretin etrafında yüksek rütbeli şahsiyetler bulunuyordu. O büyük kişi bizi görünce bağırmış, çağırmış, edebiyatsız, kalitesiz hakaretler ve tehditler savurmuştu. Hattâ bir ara “Şimdi hepinize meydan dayağı attırırım ha…” demişti. İçimden “Bu zat benim ülkemin büyük bir adamıdır, keşke daha edebî, daha seviyeli hakaret etseydi…” diye düşünmüştüm.

Mesela Ziya Paşa’dan, Koca Ragıb Paşa’dan hikemî bir beyit okuyarak bizi aşağılamaya, ezmeye çalışabilirdi. Evet hakaretlerin de kalitesiz ve kaliteli olanları vardır. Olgun, vasıflı, görgülü kimseler pez..… veya or…… ço….. gibi pespaye küfürleri etmezler.

Büyük Millet Meclisi’nin çatısı altında ne gibi ağır suçlamalar, ithamlar, kaliteli hakaretler yapılabilir?

Hatırıma gelenleri yazıyorum:

* Türkiye’yi sömürge haline getirdiniz!

* Din hürriyetine karşı çıkmak, en büyük insan hakları ihlalidir!

* Siz halkı ve milleti temsil etmiyorsunuz, siz mutlu ve putlu azınlığın temsilcisisiniz!

* Dinime dahl eden bari Müselman olsa!

* Siz demokrat memokrat değilsiniz, oligarşi taraftarı faşistlersiniz!

* Utanın yahu!.. Dünyanın hangi demokrat, medenî, ileri, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı, temel insan haklarına saygılı ülkesinde bizdeki gibi üniversitelerde başörtüsü yasağı vardır?

* Efendi zart zurt edeceğine önce mal ve servet beyanında bulun. Sen siyasete atılmadan önce cebi delik züğürdün tekiydin. Şimdi maşaallah Karun gibi zengin oldun. Açıklasana bize, bu efsanevî servete nasıl sahip oldun?

* Gazeteler yazıyor, karakolun otuz metre ötesinde fındık fıstık, peynir ekmek gibi karı satılıyormuş. Asıl pezevenk buna izin verenlerdir!

* Bize karşı arslan kaplan kesiliyorsunuz ama Başkan Bush’un huzurunda süt dökmüş kedilere benziyorsunuz!

* Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkâr / Eşek vezir oldu, katır defterdar!

* Baylar, burası Millet Meclisi’dir, Çeşme Meydanı değil… Hiçbir milletvekilinin tulumbacı ağzıyla küfürler savurmaya hakkı yoktur!

*Edep yahu!

Bendeniz günlük gazete satın alıp okumam. İmkanım olduğu günler sabahleyin internetten gazetelerin haber başlıklarını okurum. Senede iki üç kere gazete satın alırım.

30 Haziran 2005 perşembe günü Sabah gazetesini almak istedim, hiçbir bayide bulamadım.

Sabah gazetesini tebrik ediyorum. Aksaray’da karakolun hemen yanında serbest ve açık karı satışları ile ilgili bir röportaj yayınladı ve memleketin yürekler acısı durumunu ortaya koydu.

Maalesef Aksaray ve İstanbul’un diğer bazı yerleri fuhuş pazarı haline gelmiştir, getirilmiştir.

İlgililere ve sorumlulara sormak gerek:

Karakolun hemen yanında nasıl oluyor da bu kadar pervasızca kadın satılmaktadır?

Birtakım batakhanelerde birkaç kadeh içki ve iki tabak meze için nasıl olur da üç yüz-beş yüz lira gibi fahiş paralar alınmaktadır?

İtiraz eden, para ödemek istemeyenlere nasıl oluyor da garsonlar ve fedailer tarafından bir araba dolusu sopa atılmaktadır?

Evet soruyoruz:

İstanbul’da kanun, nizam yok mudur? İstanbul’da kolluk kuvvetleri yok mudur?

İçişleri Bakanlığını, İstanbul Valiliğini, Emniyet Genel Müdürlüğünü, İstanbul Savcılığını ve diğer bütün ilgili ve sorumlu makamları vazifeye çağırıyoruz.

Türkiye mafyalara, çetelere teslim olmuş vaziyettedir.

Devlet niçin, başörtüsü ile uğraştığı kadar fuhuş ticareti ile mücadele etmiyor?

Sabah gazetesinin dile getirdiği bu rezalet yıllardan beri devam ettiği halde, büyük medyamız bugüne kadar bu işin üzerine niçin gitmemiştir?

Aksaray’daki fuhuş mafyalarını kimler desteklemekte, kimler korumaktadır?

Bu fuhuş mafyalarıyla kimler işbirliği yapmaktadır?

Karı satışı ticaretine kimler ortaktır?

Bu işten kazanılan paralardan kimlere hisse verilmektedir?

Şu anda nice temiz, namuslu, şerefli kimse de töhmet altındadır.

Bu iş ört-bas edilmemelidir.

Bu pis ticaretin kökü kurutulmalıdır.

Kadın hakları, feminizm, kadın haysiyeti diye cart curt eden, başörtüsü konusunda Donkişotluk taslayan birtakım çağdaş bayanlar ve kurumlar bu gibi rezaletler karşısında niçin ses çıkartmıyorlar?

Bazı iktidar mensupları ahlaktan, iffetten, faziletten bahsedip duruyorlar. Samimî iseler işte meydan. Sabah gazetesinin yazdığı pisliği temizlemek, kurutmak için canla başla çalışsınlar.

Aksaray sadece kadın satışı merkezi değil, aynı zamanda hırsızlık, kapkaççılık, yankesicilik merkezi haline gelmiştir.

Bu kanunsuzluklar niçin önlenmiyor? 30 Temmuz 2005