Medenî Müslümanın Vasıfları ve Özellikleri
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 14 Ocak 2019
Salı
(1) Yazılı-edebî anadilini iyi bilir. Meselâ anadili Türkçe ise, Fuzulî divanını, kıraatinden haz ve zevk alarak, mânâsını anlayarak okuyabilir. Üç-beş yüz kelimelik günlük, sokak, çarşı-pazar, iletişim Türkçesiyle medenî olunamaz.
(2) Medenî Müslüman şifahî (sözlü) kültür sahibi değildir, tahrirî (yazılı) kültür sahibidir. Yazar ve okur.
(3) Medenî Müslüman aylık bütçesinin yeterli bir kısmını kitap, sanat, kültür harcamalarına ayırır.
(4) Medenî Müslümanın özel kitaplığı vardır.Serveti müsaitse evinde kütüphane odası bulunur.
(5) Medenî Müslüman faydalı, değerli, lüzumlu kitapları edinir ve okur.
(6) Kitap okumayan kimse medenî olamaz. Sadece kitap satın alıp dolaba koymakla iş bitmez.Asl olan okumaktır. Okumakla da iş bitmez; okuduğunu anlamaktır. Anlamakla da iş bitmez; anladığı, edindiği faydalı bilgiyi hayatına uygulamaktır. (Alınan her kitabın baştan sona kadar okunması gerekmez. Bazı kitaplar gerektiğinde müracaat edilmek üzere alınır. Ansiklopediler ve lügatlar gibi. Bazı kitapların bir kısmı okunur. Bazılarının tamamının okunması gerekir.)
(7) Medenî Müslümanın kültürü ve zihniyeti medeniyet-şehir kültür ve zihniyetidir.
(8) Medenî Müslüman şehir görgüsüne (âdab-ı muaşeret) sahiptir.
(9) Medenî Müslüman, köken itibarıyla kırsal kesimden gelmiş olabilir, ailesi bedevî olabilir. Kültür ve zihniyet itibarıyla kırsallıktan, gecekondu ve varoş kültüründen, tek kelime ile bedevîlikten çıkıp medenîleşmedikçe gerçekten medenî Müslüman olmuş sayılmaz.
(10) Medenî Müslüman yemek için yaşamaz, yaşamak için yer.
(11)Medenî Müslüman, zengin de olsa i’tidalli (orta dereceli) bir hayat sürer. İsraftan, lüksten, şatafattan, gösterişten uzak durur.
(12) Medenî Müslümanın ev dekorasyonu medenîcedir, bedevîce değil!
(13) Medenî Müslüman, atalarının bin yıl boyunca kullanmış olduğu yazı ile yazılmış, basılmış kitapları, vesikaları, evrakı, mezar taşlarını, bina kitabelerini ve diğer yazılı malzemeyi okuyabilir, mânâlarını anlayabilir.
(14) Medenî Müslüman, lüks ve pahalı bir otomobilin kendisine bir değer kazandırmayacağını bilir. Otomobille caka satmak küçüklüğünden uzak kalır.
(15) Medenî Müslüman kalitesiz gazete ve dergilerin, kalitesiz ve bayağı televizyon programlarının tiryakisi olmaz.
(16) Medenî Müslümanda tarikat, hizip ve fırka, cemaat, altkimlik asabiyeti ve fanatizmi olmaz. Onda Ümmet şuuru vardır.Bütün Müslümanları, aralarında çeşitlilik ve görüş ihtilâfları da olsa kardeş bilir ve bu kardeşliği bozmaz.
(17) Medenî Müslüman, parayı ve maddeyi ana değer haline getirmez. Para ve servet onun için değer değil, vasıta ve âlettir.
(18) Medenî Müslüman gevezelik, zevzeklik yapmaz, lüzumsuz ıvır zıvır lâflar etmez. Hikmetli konuşur. Ya hayırlı söz eder, yahut susar.
(19) Medenî Müslümanda fütüvvet ahlâkı vardır.Yani gönül yiğitliği…
(20) Medenî Müslüman şecaat sahibidir. Yani öfke hususunda, iftrat ile tefritin ortasında durur, gerektiği zaman tepki gösterir.
(21) Medenî Müslüman zenginleşince azmaz, kudurmaz, çıldırmaz, kendini kaybetmez.
(22) Medenî Müslüman zekât ve sadaka verir, malının ve kazancının yeterli bir kısmını muhtaçlara dağıtır.
(23) Medenî Müslümanın üç boyutu vardır:O iyi bir Müslümandır, iyi bir insandır, iyi bir vatandaştır.
(24) Medenî bir Müslüman, kendisine yetecek kadar ilmihal, akaid, İslâm ahlâkı bilgilerine sahiptir.
(25) Medenî bir Müslüman müzeleri gezer, zaman zaman sanat sergilerine gider; mimarlıkla ve şehircilikle ilgilenir; uzman olarak değil, kültürlü insan olarak edebiyat, fikir, tarih konularını bilir.
(26) Medenî bir Müslüman giyim kuşamda markacılık ve teşhircilik yapmaz. Renkler, şekiller, üsluplar hususunda zevk-i selim sahibidir.
(27) Çok önemli bir husus: Medenî Müslüman, bilmediği konularda mutlaka ehline danışır. İstişare etmeyen kişi medenî olamaz.
(28) Medenî Müslüman ahlâk ve fazilet sahibidir. Yalan söylemez, halkı aldatmaz, emanetlere hıyanet etmez, rüşvet yemez, ihalelere fesat karıştırmaz, hortumculuk yapmaz; ülkesine, halkına, devletine zarar vermez, düşmanlık etmez.
(29) Medenî Müslüman halkı bir bütün olarak kabul eder; onun bir kısmı çok bozulmuş olsa da onları iç-düşman olarak görmez. İslâhları için çalışır, fakat dışlamaz.
(30) Medenî Müslüman bencil, megalo-manyak değildir.
(31) Medenî Müslüman, gösteriş için lüks ve pahalı restoranlara gitmez, yediği nefis yemekleri anlatmanın ayıp olduğunu bilir.
(32) Medenî Müslüman oğlunu ve kızını iyi Müslüman, iyi insan, iyi vatandaş olarak yetiştirir.
(33) Medenî Müslümanın idealist boyutu vardır.
(34) Dini imanı para olan, haram yiyen, zenginleşmek için her haltı karıştıran kişiler medenî Müslümanlar değildir. Onların Müslüman oldukları bile şüphelidir.
(35) Medenî Müslümanın tahtası, kumaşı, cevheri kıymetlidir. Kavak ağacından medenî Müslüman olmaz.
(36) Medenî Müslüman ehlî veya vahşî hayvanlara eziyet ve gaddarlık etmez, öldürmekten zevk ve haz almaz; ekolojik dengeyi bozmaz, toprağı ve suları kirletmez.
(37) Bir Müslümanın medenî olup olmadığı piknik dönüşünde anlaşılır: Oturup eğlendiği yeri çöplük gibi bıraktıysa o medenî değil, bedevî ve vahşidir. Medenî Müslüman yere bir kibrit çöpü, bir kabak çekirdeği kabuğu bile atmaz. 20 Ekim 2004