Medyadaki Kripto Ermeniler
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
Bir kısmı tek kimlikli Ermeni. İsimleri Ermeni ismi, dinleri ya
, yahut
. Ateist veya marksist olanı da vardır her halde… İnançlarımız, fikir ve görüşlerimiz birbirine uymasa da bunlardan rahatsız değilim.
Bir de
var. Onlar iki kimlikli,
Hayır, isim vermeyeceğim, buna hem hakkım yok, hem de fitne fesat çıkartmak istemem.
Bu Kripto Ermenilerin bir kısmı çok yıkıcı hareket ediyor. Bazıları dıştan Alevî görünüyor, Âlevîliğe de zarar veriyor.
Artık Türkiye’ye hayli hürriyet geldi. Keşke iki kimlikliliği bıraksalar, asıl kimlikleriyle arz-ı endam etseler. Müteveffa
böyle yapmıştı.
Türkiye gazetesinin 9 Şubat 2012 tarihli nüshasında
başlıklı haberde anlatılan, mahkeme kararıyla iğreti Türk
Müslüman kimliklerini bırakıp, tek kimlikli Ermeni olan vatandaşlarımız…
Osmanlı imparatorluğunun varisi Türkiye Cumhuriyeti bir çeşitlilikler meşheriydi. Ana kimlik Türkiyeliliktir. Rivayete göre halen
varmış.
Nüfusun bir kısmı iki kimlikli.
Yahudi mi sayacağız, Ermeni mi?
Ülkemizdeki
az değil. Yine en az bir milyon Kripto Hıristiyan var
Somadaki faciadan sonra oraya dıştan
gönderildi, fitne fesat kargaşa çıkartılmak istendi.
Kriptolara karşı devekuşu gibi başını kuma gömmekle hiçbir çıkış yoluna ulaşılamaz.
Milyonlarca Kripto Türkiye’nin acı ve çetin realitesidir.
barış, din ve kimlik hürriyeti içinde yaşadılar ve var oldular.
Sömürgeci devletler bu unsurları Devlet’e düşman etti, devlet yıkıldı, yerine
Ortodoks Rumlar Osmanlı devleti sisteminde, Müslümanlardan sonra ikinci Milletti. Osmanlı sistemi devam etmiş olsaydı, bugünkü sınırlarımız içinde
Yine en az beş milyon Ermeni…
Rumların ve Ermeniler bir kısmı
emperyalist, sömürgeci devletlere, misyonerlere uydular, bindikleri dalları kesip düştüler. Onlar yanlış ata oynadı ve kaybetti.
Alevîleri de rahat bırakmadı.
Keşte Ermeniler tebaa-i sâdıka olmakta devam etseydiler.
Keşke Osmanlı vatandaşı İzmir Rum metropoliti Hrisostomos, düşman Yunan ordusunu karşılayıp takdis etmemiş olsaydı, Osmanlı tarafından yer alsaydı.
Keşke keşke keşke… Ah bu keşkeler!
2014 Türkiye’sindeyiz. Ülkenin ve dünyanın hali mâlum. Acaba bugünkü şartlar içinde halkımıza yapabileceğimiz en hayırlı hizmet nedir?
Bu soruya hiç tereddüt etmeden
cevabını verebiliriz. Milyonlarca vatandaşımızın bu hizmetlere büyük ihtiyacı vardır.
Altmış küsur yıldan beri Müslüman halk cami binası yaptırtmayı en büyük hizmet biliyor ve yurt sathını kubbeli, uzun minareli, çinili, nakışlı, halılı, klimalı, kaloriferli sanatsız müzeyyen yeni camilerle doldurmuş bulunuyor.
de, hizmet paralarının geri kalan büyük kısmı ile halkın ve bilhassa
yapılmış olsaydı.
Evet, gayret ve himmetlerimizin yüzde 90’ını imanî ve Kur’ânî hizmetlere yönlendirmeliyiz.
Geçerli bir imanı yok ama Karun kadar serveti var, Firavun gibi lüks ve ihtişamlı bir hayat sürüyor, özel uçaklarla, limuzinlerle geziyor… Ne işe yarar? Yarın ölecek, cesedi iki metrelik bir çukura konulacak, mirası paylaşılacak… İmanı yoksa kabir azaba başlayacak. Daha sonra Kıyamet kopacak, insanlar Mahşerde toplanacak, Mahkeme-i Kübra kurulacak ve imansızlar Cehenneme atılacak. Dünyadaki muazzam serveti hiçbir imansızı ahirette kurtaramaz.
okullardaki
. Çevresindeki Müslümanlar da ona iyi bir örnek olmamışlar.
Yüksek tabakaya mensup bir gencin eline
vermekle onun hidayetine sebep ve vesile olamazsınız. Yanlış anlamayın,
Ona başka bir üslûpla, başka bir edebiyatla hitap edilmelidir.
Camiyle ilgileri kopmuş gençleri ve halkı nasıl imana çağıracağız? Bu iş parayla satılan ticarî kitap, risale, CD ve kasetlerle olur mu sanıyorsunuz?
Peygamberimiz aleyhissalatü vesselam İslâmı ve Kur’ânı tebliğ ederken para, ücret, maaş almadı. İman ve Kur’ân hizmetleri Allah için ihlasla ücretsiz yapılır. Yaratanın rızası için yapılan hizmetlerin ücreti yaratıklardan istenmez ve alınmaz.
Cahiller, ilimsizler, irfansızlar, hikmet fukaraları böyle hizmet yapamaz. İman ve Kur’ân hizmetleri aşkla ve şekle yapılır ancak.
Allahın Resulü
müjdeliyor:
Şu dünyadaki büyük ticaretlerden biri de,
Sen bu çalışmaların ve çırpınmaların sonunda
Ah ah ah!.. Ramazan geliyor ve bizler Türkiye ve Ümmet çapında iman ve Kur’ân hizmetleri hazırlıkları içinde değiliz. Camilerde ve her yerde bedava dağıtılacak yüzlerce çeşit, milyonlarca adet
yayınladık mı?
Bırakın yahu şu cemaat ve baron holiganlığı yapan yayınları!..
Darphane gibi para basan şu büyük camiin derneğinin idarecileri, elinizdeki büyük paralarla ne gibi yayınlar hazırladınız halk ve gençlik için? İslâmî camianın sayın bilenleri!.. Bu konuda ne gibi hazırlıklarınız var sorabilir miyim?
Biz Müslümanlar hak dinimiz için, Yahova Şahitlerinin kendi sektleri için çalıştığı kadar niçin çalışmıyoruz?
niçin İslâmı hakkıyla yaşamıyoruz?
Önümüzdeki Ramazanda bakalım, kaç içkili ve fuhuşlu lüks otelde israflı
gösterişli iftar ziyafetleri verilecek? Kaç Ramazan çadırının kapısına
levhaları konulacak?
Bakalım yurt çapında kaç Müslüman evinde
verilecek.
Ziyade ailesinin büyük iftarında masalarda
varmış!.. Ya öyle mi?
Ramazan perhiz ayı,
hazretleri buyurmuş: Siz Ashab-ı kiram hazeratını görmüş olsaydınız onlara deli derdiniz, onlar sizi görselerdi, size Müslüman demezlerdi. 05.06.2014