Meymenetsiz Savaş
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 05 Şubat 2019
Çarşamba
SORU: Türkiye’nin bütünlüğü, bölünmezliği konusunda Amerika’nın verdiği söze güvenilebilir mi?
CEVAP: Güvenilemez. Amerika, İsrail’in güvenliği ve geleceği için Ortadoğu’daki sınırları değiştirmeyi, yeni haritalar çizmeyi aklına koymuştur.Kendi menfaatleri ve İsrail’in menfaatleri için Türkiye’nin bölünmesi gerekiyorsa bunu da yapar.
SORU: Kürt meselesinde Amerika bizden yana mıdır?
CEVAP: Bu konuda ikili oynamaktadır. Bir yandan Kuzey Irak’taki Kürt bağımsızlık hareketini mânen ve maddeten desteklemekte, bir yandan da bize garanti vermektedir.
SORU: Ortadoğu’da genel bir savaş yangını çıkarsa bundan en fazla hangi kavim zarar görecektir?
CEVAP: Kürtler zarar görecektir. Çünkü birkaç ateş arasında kalacaklardır.
SORU: Amerika savaşı kazanabilir mi?
CEVAP: Savaş hakkında birkaç senaryo vardır. Birincisi: Amerika, bütün dehşetiyle vurur ve birkaç hafta içinde Irak’ı zapt ve işgal eder, Irak devletini yıkar, bir ABD generalini sömürge genel valisi yapar. İkincisi: Savaş, Amerikalıların istediği gibi neticelenmez, uzar, yayılır, bütün insanlığı ve cihanı içine alan bir felakete dönüşür. Sonunda Vietnam’da olduğu gibi Amerikalılar büyük sayıda ölü verir, çekilmek zorunda kalır; dünyanın bütün dengeleri tepe taklak olur ve sonunda ABD çöker.
SORU: Türkiye’de, ikballerini ve kendi şahsî menfaatlerini ABD’yi desteklemekte gören bir takım politikacılar var mıdır?
CEVAP: Vardır, görülmektedir. Meselenin görülmeyen tarafı, gizli kısmı da ileride meydana çıkacaktır.
SORU: Amerika, Türkiye topraklarından Irak’ı vurursa, Türkiye böyle bir şeye izin verirse, bizzat savaş açmış gibi olmaz mı?
CEVAP: Bunda hiç şüphe yoktur. Amerikan uçakları bizim havaalanlarımızdan kalkacak, Irak’ı vuracak; Amerikan askerleri bizim topraklarımızda mevzilenecek, Irak’a saldıracak ve Türkiye buna rağmen komşusuna savaş ilan etmemiş olacak. Mantık ve uluslararası hukuk böyle bir şeyi kabul etmez.
SORU: Amerika savaşta nükleer silah kullanır mı?
CEVAP: Ajans haberleri böyle bir ihtimalden bahsediyor. Nükleer silahları İsrail de kullanabilir. Çünkü savaş uzar ve İsrail’in güvenliği ve geleceği iyice tehlikeye girerse, her çareye ve silaha başvuracakları şüphesizdir.Nükleer bir savaş olduğunda, bunun serpintileri, rüzgarları, öldürücü radyasyonları ülkemizi de vuracaktır.
SORU: Türkiye halkı biyolojik, kimyevî, nükleer silahların zararlarına karşı korunmuş vaziyette midir?
CEVAP: Milyonlarca halka gaz maskesi dağıtılması yine halk yığınlarının muhtemel hastalıklara karşı aşılanması gerekir. Henüz böyle faaliyetler görülmüyor. Nükleer serpinti ve radyasyonlara karşı ise belki de yapılabilecek bir şey yoktur.
SORU:Savaş uzarsa ülkemizde yiyecek sıkıntısı çekilebilir mi?
CEVAP: Çeşitli hainlikler ve sabotajlar yüzünden, kendi halkımıza yetecek kadar buğday üretemiyoruz ve dışarıdan ithal etmek zorunda kalıyoruz. Uzun bir savaşta buğday alacak dövizimiz olmazsa veya dışarıdan buğday tedarik edemezsek ülkede açlık ve kıtlık çıkabilir. Savaşı fırsat bilen bazı istifçiler ve spekülasyoncular yiyecek fiyatlarının aşırı şekilde yükselmesine yol açabilirler.
SORU: Savaş uzarsa hürriyetler askıya alınır mı?
CEVAP: Türkiye halkı, yüzde doksan beş çoğunluk olarak hem Amerika’nın Irak’a saldırmasına, hem de ülkemizin onu desteklemesine şiddetle karşıdır. Savaş uzadığında bu muhalefet de güçlenecektir. Böyle bir ortamda hürriyetlerin askıya alınması, sıkıyönetim ilan edilmesi, muhaliflerin sindirilmesi kuvvetli bir ihtimaldir.
SORU: Yaklaşan savaş karşısında en haysiyetli politikayı hangi ülke yürütüyor?
CEVAP: Fransa’nın yürüttüğü görülüyor. Birleşmiş Milletler kararı olmadan açılacak bir savaşın gayr-i meşru olduğunu açıkça söylüyor, ABD’nin emperyalist siyasetine sert bir şekilde karşı çıkıyor. Almanya, Rusya ve Çin de onu destekliyor.
SORU: Bu savaş hayırlı, uğurlu, meymenetli bir savaş mı olacaktır?
CEVAP: Tam aksine meymenetsiz, uğursuz, hayırsız bir savaş olacağı besbellidir. Kutsal kitaplarda, haberlerde, geleneklerde zuhur edeceği bildirilen âhir zaman fitneleri belki de bu savaşla doruk noktasına çıkacak, dünya dehşetli bir kan ve ateş içinde kalacaktır.
SORU: İkballerini ABD’ye endeksleyenlerin âkıbetleri ne olacaktır?
CEVAP: Güç ve kuvvet Allah’ındır. İlahî irade ve kader önünde ABD’nin hükmü yoktur.Müslümanlar Allah’a itimad ve tevekkül etmek, Allah’a bağlanmak, Allah’tan destek istemekle mükelleftir. Tâğutlara yamananlar çok yanlış hesaplar içinde olduklarını acı şekilde göreceklerdir.
SORU: Türkiye’nin idaresi hangi iktidarın ellerindedir?
CEVAP: Ülkemizde birkaç iktidar bulunmaktadır.Seçimlerle işbaşına gelen iktidarı herkes biliyor ve görüyor. Öteki iktidarlar: Derin devlet iktidarı, Sabataycı lobi iktidarı, Büyük Finans iktidarı, Bektaşi-Rumeli iktidarı ve saire… Seçimle gelen siyasî iktidarla Büyük Finans iktidarı arasında çatışma ve çekişme olursa zafer daima Büyük Finans’ın yani paranın olmaktadır.
SORU: Nereye gidiyoruz?
CEVAP: Allah sonumuzu hayır eylesin… 13 Mart 2003