Militan Sabataycılar
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 26 Şubat 2019
ÇarşambaBüyük bir adamın karısı Sabataycıdır. Millet onu bir Türk ve Müslüman ismiyle tanır. Gizli bir Yahudi adı da bulunmaktadır. Bu hanımın güçlü bir şahsiyeti vardır, perde arkasından ülke işlerine müdahale etmekte, önemli roller oynamaktadır. Müslümanlara, milliyetçilere cephe almıştır bu hanım. Kendi halinde bir Sabataycı değil, militan bir Sabataycıdır.
Yine önemli bir bakanlığın başındaki zat da Sabataycıdır. Cumhurbaşkanlığına adaylığı düşünülmüş, menfi ve mâkus şartlar yüzünden bu emel gerçekleşememiştir. O bakanlıktaki en büyük ve en nüfuzlu yirmi beş büyük bürokrat da bu gizli Yahudi mezheb veya tarikatına mensuptur.
Büyük medyanın önemli bir holdingi de Sabataycılara aittir. Bu holdingin birkaç hafta önce satıldığını işittim. Bir müesseselerini satsalar da Sabataycılar medya gibi çok önemli, çok hayatî, çok stratejik bir sahadan çekilmezler. Başka müesseseler kuracaklardır.
Sabataycıların çok eski ve köklü kolejleri, büyük üniversiteleri de bulunmaktadır.
Sabataycı cemaat içinde profesörler, tahsillerini Amerika’da ve Avrupa’da yapmış aydınlar ve uzmanlar, iktisatçılar, büyük iş adamları, sanayiciler, politikacılar, yazarlar, fikir adamları vardır. Sabataycılar şehir kültürlü, vasıflı, güçlüdür. Bu yüzden de bu ülkede üstün olmuşlardır.
1960’dan sonra Sabataycılar, ondan önce pek iltifat etmedikleri bazı önemli ve hayatî müesseselere, devletin temellerine sızmışlar, oralarda kadrolar kurmuşlardır.
Bu ülkedeki bütün Sabataycılar elbette ki militan değildir. İşiyle gücüyle meşgul olan, keyfine bakan, etliye sütlüye fazla karışmayan Sabataycılar da vardır muhakkak. Lakin militan Sabataycılar ortalığı karıştırmaktadır. Bunların yaptıkları, düşünce yapıları, zihniyetleri nedir?
1. Bazı Sabataycılar Türkiye’de, kendi gizli cemaatlerine dayanan bir saltanat kurmak istiyor ve Cumhuriyet’i tekellerine almaya çalışıyor.
2. Kendileri azınlıkta olmalarına rağmen, ezici çoğunluğu teşkil eden Müslümanlara düşmanlık ediyor, onların sömürge yerlisi, ikinci sınıf vatandaş, köle gibi idare edilmesini istiyor.
3. Laikliği çok ters mânada anlıyor, Müslümanların din, inanç ve inandıkları gibi yaşamak hürriyetlerinin kısıtlanmasını istiyor.
4. Gerçek mânada demokrasiye taraftar değillerdir. Sabataycı saltanatın devamı ve bekası için oligarşik bir düzene taraftardırlar. Eski Atina demokrasisinde olduğu gibi elli bin köle, yirmi bin hür vatandaşa hizmet edecektir.
5. Onlar hukukun üstünlüğü sistemini de benimsemiyor. Bunun edebiyatını yapsalar bile, fiiliyatta tam tersine hareket etmektedirler.
Sabataycılığı ve Sabataycıları anlamak için ciltlerle kitap, binlerce sayfalık ilmî ve tarihî araştırma okumak gerekir.
Büyük ve mufassal Türkiye tarihleri var, bu kitaplarda Sabataycılığın bir kere bile ismi geçmiyor. Halbuki bu gizli ve esrarlı Yahudi cemaati yakın tarihimizde büyük rol oynamıştır. Onlar modern Türkiye’ye damgalarını basmışlardır. Bunları bilmeden yakın tarihimizi anlamak ve anlatmak mümkün değildir.
İsrail makamları ve Yahudiler “Sabataycılar Musevî değildir” diyorlar ama Sabatay Sevi’ye ve Sabataycılığa ait en zengin arşiv İsrail’de bulunmaktadır.
Din baronlarının ellerinde oyuncak haline gelmiş bulunan, köylü ve varoş kültürünün ufuksuzluğunda çırpınan İslâmcı kesim Sabatay Sevi ve Sabataycılık konusunda ciddî bilgilere sahip değildir. Şu anda ülkemizin kalbur üstü şahsiyetlerinin kaçta kaçı Sabataycıdır, bu kişiler hangi makam ve mevkilerde bulunmaktadır? Sabataycıların stratejisi nedir? Bu gibi konularda uzman olan kaç Müslüman vardır?
Son yıllarda Sabataycılar, büyük bir dinî cemaatin destek ve yardımıyla Müslümanların arasına ajan sokma hareketine girmişlerdir. Bu hususu birkaç defa yazdım, fakat ilgilenen olmadı.
Türkiye’de sayıları fazla olmasa da, çeşitli kiliselere mensup Hıristiyan vatandaşlarımız da yaşamaktadır. Rum veya Ermeni patrikleriyle görüşmek istesem, müracaat eder, randevu alırım ve gider görüşebilirim. Musevî hahambaşılığının yeri de bellidir. Sabataycılık ise bir esrar kumkumasıdır. Hahambaşıları kimdir? Belli bir yeri var mıdır? İstanbul’da kaç Sabataycı sinagoğu vardır, yerleri nerededir? Kaç Sabataycı haham vardır? Sabataycılar nerelerde, ne zamanlar toplanmaktadır? Çocuklarına nasıl din dersi vermektedirler? İçlerinde hizipler, klikler bulunuyor mu? Bunlar hakkında çok az bilgimiz bulunuyor. Eskiden cenazelerini Bülbülderesi’ndeki Dönme mezarlığına gömüyorlardı. Artık Zincirlikuyu’ya da gömmeye başladılar. Kapancılar, Yakubiler, Karakaşlar diye üç büyük gruba ayrılıyorlarmış. Resmî laik nikahtan başka bir de kendi dinî nikahlarını kıyarlarmış. Sabataycılar kendi aralarında evlenirlermiş… Bu kadar bilgi elbette yetmez.
Müslümanların, başlarına gelen sıkıntı, belâ ve musibetleri Sabataycılardan, Masonlardan, ateistlerden, militan İslâm düşmanlarından bilmeleri yanlıştır. Müslümanların başlarına gelenler kendi akılsızlıkları, beyinsizlikleri, ittihadsızlıkları ve ahlâksızlıkları yüzündendir. Kabahati ve suçu karşıtların, din düşmanlarının üzerine atmak ucuz ve kolay bir yoldur ama hiç faydası yoktur. Şikâyetle, bahaneyle bir yere varılmaz. Basit cahil veya mürekkeb cahil Müslümanlar islâmî siyaset işlerine burunlarını sokar, dinî konuları mıncıklarsa elbette selamet ve felah bulunmaz.
İslâm ve Müslümanlar için asıl büyük tehlike ve düşman militan Sabataycılar değil, hizmet ediyormuş gibi görünerek hezimete yol açan din sömürücüleri, mukaddesat bezirgânları, arivist alçaklardır.
Bu memleketin Müslümanları vasıflı, güçlü, ilimli, irfanlı, ihlaslı, istikametli olsalar; Kitabullah’a, Sünnet’e, ahkâm-ı şer’iyeye yapışsalar Sabataycıları hizaya getirmek çok kolay olur. 17 Ağustos 2000