Mısır’ın geleceği
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 19 Aralık 2018
Mısır’ın hali nedir, geleceği ne olacak?..
yıkılacak mı, onun yerine ne gelecek, kim gelecek?.. İslâm dünyası hiç gerçekçi değil.
20’inci asırda İslâm âleminde büyük kötülükler, doğru yoldan sapmalar, bidatler, sapıklıklar, çarpıklıklar, azgınlıklar görüldü. Bunlar başlıca üç ülkeden çıktı.
, barınamayan, fesat tohumları ekemeyen
(İrani),
Kadın konusunda Kur’ân’a, Sünnete, Şeriata aykırı bidatler Mısır’da zuhur etti, İslâm dünyasına yayıldı.
Medeniyet adına, terakki adına, hürriyet adına nice küfür, nifak, şikak, bid’at oradan zuhur etti.
Resulullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)
“Bir toplum ne haldeyse, öyle idare olunur” buyurmaktadır.
Mısır’a layık reislerdi.
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş…
Gerçek çok acıdır.
‘un
(Ravza Yayınları) isimli kitabı Mısır
Kitaptan
iktibas ediyorum:
“Ramazan ayı, gece sohbetleri sabahlara kadar devam eden eğlenceler ve partiler düzenleme ayı halini almış bulunuyor. Bu alandaki gösterişçilik, danslı, eğlenceli sahurlar düzenlendiğinin duyurulması derecesine kadar vardı. O ayda televizyonlarda da, oldukça çirkin ve basit diziler ekrana getiriliyor. Bu diziler, sabah namazı vaktinin girmesinden kısa bir süre önce başlamakta ve birçokları bunları seyrederken sabah namazını terk etmekte, sonra da bu namazı kılmadan uyumaktadır.”
“Hıristiyan Kıpti vatandaşlarımız bile, çoğu Müslümanlara karşı iyi davranmak, onlara saygı göstermek amacıyla Ramazan ayının gündüzlerinde yemeklerini gizli olarak yerlerken, bazı Müslümanlar, dine karşı bir saygı göstermeden, Ramazan ayında gündüzleri açıktan yemektedirler.”
(Sayfa 86-87)
, Peygamberimizin haber verdiği gibi başlarına
İyi, düzgün, âdil bir rejime kavuşmanın yolu ve reçetesi şudur:
(reis)
Bir kavim, kendi cüz’î iradesiyle kendisini bozmazsa, Allah onları bozmaz. Bozuk bir toplum, kendisini düzeltmezse, o toplumun başına iyi insanlar geçemez.
Farz edelim ki, günahlara batmış, azmış; Kur’ân, Sünnet ve Şeriat yolundan çıkmış, paramparça olmuş, çeşitli hizipler ve fırkalar birbiriyle çekişip ve tepişen, fısk ve fücurun yaygın hale geldiği bir toplumun başına Ebu Bekir Sıddîk radiyallahu anh gibi son derece salih, sadık, velî bir zat geçse ne olur?.. Nefislerine zulmedenler onu başkanlıktan indirip kovarlar.
İnşaallah Mübarek iktidardan düşer, İnşaallah yerine beteri gelmez.
Aşağıda sayacağım kötülükler, Müslüman bir ülkeye, Müslüman bir topluma zarar verir, uğursuzluk getirir, bereketsizliğe sebep olur.
1.
Onları öldürmek,
2. Zevk için, sırf öldürmek için
.
3.
. Kuru ekmekleri çöpe atmak, ekmek kırıntılarını yere atıp çiğnemek. Bunlar fakirliğe ve bereketsizliğe sebep olur. Âilenin bütçesi çok geniş olsa bile, o evde ekmeğe hürmet edilmiyorsa, para yetişmez.
4. Büyüklere hürmet edilmemesi, küçüklere şefkat gösterilmemesi. Meselâ tramvayda
5. Ağaçların ve çalıların kesilmesi,
, otların koparılması, dalların kırılması,
.
Herif ormanları yakar veya yaktırır, arazisini üzerine geçirir,
6. Yaygın
7
Adam yemek yiyor, başında besmele çekmiyor, yemeğini bitiriyor, Allah’a hamd etmiyor.
Bu nasihat ve irşat hizmeti yapılmazsa, bilenler sorumlu olur. Hadis-i şerifte “Bir iş ki, ona besmeleyle başlanmaz, ebterdir” (yani kısır ve güdüktür) buyrulmuştur. Bir sofra düşünün, etrafında beş kişi var,
Bu beş kişi, bu
“Acaba hangimiz besleme çekmeyi unuttu?”
dergisinin
çıktı. 5 liraya satılan bu değerli ve faydalı dergiye, maddî durumu müsait olan bütün vatandaşların abone olmalarını tavsiye ediyorum.
Yedikıta dergisi
Meselâ
Gerçek de zaten öyledir. Bu devir Müslümanları,
,
Aşağıda adresini vereceğim internet sitesinden bunları öğrenir ve imkânınız varsa alır, hem kendiniz okur, hem çocuklarınıza okutursanız yararlanmış ve aydınlanmış olursunuz. Yedikıta Dergisini ve Çamlıca yayınevini kültürümüze yaptığı hizmetler dolayısıyla tebrik ediyorum.
(http://www.yedikita.com.tr − bilgi@yedikita.com.tr) 31 Ocak 2011