Misyonerler
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 05 Ocak 2019
Çarşamba
SORU: Hıristiyanlığın kurucusu Hazret-i İsa Aleyhisselam mıdır?
CEVAP:
Sonradan
tarafından çıkartılmıştır. Hazret-i İsa bütün Peygamberlerin, Hazret-i İbrahim’in, Hazret-i Musa’nın (Aleyhimüsselam) dini olan İslâm (Allah’a itaat ve teslimiyet, evrensel barış) dinine bağlı idi.
SORU: Hazret-i İsa Tevhid inancına mı, yoksa Teslis inancına mı bağlı idi?
CEVAP:
Teslis inancı sonradan çıkartılmıştır.
SORU: Hıristiyanların kutsal kitabı olan
Allah tarafından vahyedilmiş, ilâhî bir metin midir? Yoksa insanlar tarafından mı yazılmıştır?
CEVAP:
Bu yüzden de, çelişkili yerleri vardır.
Batı dünyasında Hıristiyanların kutsal metinlerinin tahrifata uğradığına dair çok ciddi araştırıcılar ve tarihçiler tarafından binlerce kitap, on binlerce ilmî araştırma ve makale yayınlanmıştır.Müs lüman âlimlere inanmayanlar, o kitaplara bakabilirler.
SORU: Hazret-i İsa’nın babasız dünyaya gelmesi onun -hâşâ- tanrı ve Tanrının oğlu olduğuna delil teşkil eder mi?
CEVAP: Etmez.
SORU: Hazret-i İsa hakkında Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların inançları nedir?
CEVAP:
Müslümanlar ise, itidalde, orta yoldadır. Yahudiler Hazret-i İsa’yı inkâr ve tekzip ederler, Hıristiyanlar ilâhlaştırır.
SORU: Yahudiler, Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında
” olabilir mi?
CEVAP:
Çünkü Müslümanlar bütün Peygamberlere, bu arada Hazret-i Musa’ya ve Hazret-i İsa’ya iman ediyorlar, hepsini seviyorlar. Yahudiler Hazret-i İsa’yı ve Hazret-i Muhammed’i inkâr ediyor, Hıristiyanlar Hazret-i Muhammed’i inkar ediyor. Her iki taife de, Kur’ân’ın Allah kelâmı, Hak kitap olduğunu, İslâm’ın Allah tarafından gönderilmiş son din olduğunu kabul etmiyorlar. Müslümanlar Tevrat ve İncil’e iman ediyorlar, Hazret-i Meryem’in Allah’ın temiz ve seçkin bir kulu olduğunu kabul ediyorlar… Bu şartlar altında bu üç din mensupları ve temsilcileri nasıl diyalog yapabilirler? Ben bir Müslüman olarak Hazret-i Musa’ya, Hazret-i İsa’ya iman edeceğim; onlar Hazret-i Muhammed’e iman etmeyecekler ve sonra diyalog olacak…Olmaz böyle şey!..
SORU: Meşayih-i Kiram’dan merhum
CEVAP: Şeyh Efendi dervişleriyle beraber Amerika’da bir şehre gitmiş, oranın papazı onları karşılamış,
demiş; sosyal tesislere yerleşmişler, istirahat etmişler, namazlarını kılmışlar. Ertesi gün papaz efendi gelmiş
demiş, teşekkür etmişler. Papaz biraz manidar şekilde “
diye sormuş. Şeyh Efendi,
cevabını verince, papaz
demiş. Muzaffer Efendi
demiş.
SORU: Hıristiyanlar, Musevileri Hazret-i İsa’ya iman etmedikleri için tenkid ederler mi?
CEVAP: Ederler.
SORU: Bugünkü Hıristiyanlık dünyası İsa Peygamberin (Allah’ın selâmı O’nun üzerine olsun) ilkelerine, ahlâkına, hikmetine uygun hareket ediyor mu?
CEVAP: Tam tersine.
Tarih boyunca hiçbir medeniyet Hıristiyan Batı medeniyeti kadar vahşi ve tahripkâr olmamıştır.
SORU:Hazret-i İsa’ya Hıristiyanlar mı yakındır, Müslümanlar mı?
CEVAP: İnsaf sahibi olanlar Müslümanların yakın olduğunu kabul ve tasdik ederler.
SORU:
dediği rivayet olunuyor.
CEVAP:
SORU: İslâm dünyasındaki bozukluklar, gerilikler İslâm dininden mi doğmaktadır?
CEVAP:
SORU:
gayretleri ve çalışmaları boşuna mıdır?
CEVAP:
. Üstelik din değiştirmelerinden dolayı maddî ve manevî baskılara uğramışlardır.
Bu ihtidalar (doğru yolu seçmeler) para gücüyle, maddî yardımla olmamaktadır.
Bu yüzden lâiklik fanatikleri tarafından okullarından atıldılar. Lâkin kızlar ödün vermediler, direttiler. Bazı İslâm ülkelerinde, bazı misyonerlerin (hepsini kastetmiyorum) işsiz, perişan, sefalet içinde yaşayan birtakım zavallıları para yardımıyla, çocuklarını okutmak vaadiyle kendi dinlerine çektiklerini duyuyoruz.
(Not: Misyonerler ülkemizde yoğun bir propaganda faaliyeti yapıyorlar. Her yıl on milyonlarca broşür dağıtıyor, apartman dairelerinde kiliseler, propaganda merkezleri açıyorlar, İslâm’dan uzaklaşmış bazı çaresizleri kendilerine çekmeye çalışıyorlar. Yakın tarihimizdeki ârızalar, hıyanetler, suîkastler yüzünden meydana gelmiş mâneviyat boşluğundan yararlanıyorlar.) 28 Aralık 2006