Mülâkat
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 12 Ocak 2019
Çarşamba
Niçin televizyonunuz yok?
Televizyona ihtiyacım olmadığı için.
Niçin cep telefonunuz yok?
Ona da ihtiyacım olmadığı için.
Vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz?
Okuyarak.
Başkalarına ne tavsiye edersiniz?
Okumalarını.
Nasıl okumalar?
Okunacak kitapların ve diğer okuma malzemesinin mutlaka şu üç sıfatı olmalıdır: Faydalı olacak; kıymetli olacak; kalıcı olacak. Zararlı, fasafiso şeyler okunmamalıdır.
Para kazananlara, serveti olanlara ne tavsiye edersiniz?
Paralarını iyi, hayırlı, faydalı, meşru şekilde harcamalarını.
Geçim sıkıntısı çekenlere tavsiyeniz nedir?
Öncelikle kanaat etmeleridir. Sonra, rızık genişliğine sebep olan maddî ve manevî sebeplere tevessül etmeleridir.
Kanaat, rızık, tevessül gibi kelime ve kavramların mânâlarını iyice bilemiyoruz…
Öğrenin efendim, öğrenin… Bilmemek ayıp değildir, öğrenmemek ayıptır.
Evimde bet bereket, bolluk, barış, dirlik düzen olmasını istiyorum. Ne yapayım?
En kolay ve basit olanını söyleyeyim:Kedi besleyiniz. (Hayvana ölünceye kadar bakmak şartıyla…)
En büyük düşmanımı görmek istiyorum…
Aynaya bakınız…
İnsanların büyük kısmı Allah’ı unuttu…
Allah onları unutmaz…
Sıkıntısız, ıstırapsız bir hayat sürmek istiyorum…
İhtiyaçlarını çoğaltma.
Sağlığımı korumak istiyorum…
İhtiyacından ve gerekenden fazla yeme. Tabiî gıdalarla beslen. Günde en az beş kilometre yürü. Gönlünü ferah tut. Kesin zaruret olmadıkça ilaç kullanma.
Televizyondaki Semra isimli karı hakkında ne diyorsunuz?
O kimmiş?
Çocuklarımızı nasıl yetiştirelim?
İyi ve vasıflı Türkiyeliler olarak yetiştiriniz?
Bu nasıl olur?
İyi ve vasıflı bir eğitim ile olur.
Türkiye düzelir mi?
CEVAP: Elbette düzelir ama çok zor düzelir.
Ülkenin, devletin, halkın düzelmesini isteyen kişi ne yapsın?
Önce kendisini düzeltmeye baksın. Bütün şehrin temiz olmasını isteyen, öncelikle kendi evinin önünü süpürüp paklasın.
Birkaç yüz kelimelik konuşma, çarşı-pazar, iletişim Türkçesiyle kültür, edebiyat, sanat, medeniyet olur mu?
Olmaz. En az on bin kelime ve kavram bilinmelidir ki, medeniyet ve kültür olsun. Medeniyet ve kültür lisanı konuşulmaz, yazılır ve okunur.
En lezzetli yemek hangisidir?
Az miktarda olan ve doyasıya yenilemeyendir.
Bir oturuşta bir buçuk porsiyon iskender kebabı yiyenlere ne dersiniz?
Sahiplerine söyleyiniz, onlara birer yemlik yaptırsınlar derim.
Yularını zenne eline veren ne olur?
Rezil olur.
Ben nasıl bir insanım?
Evinin salonunu göreyim, senin ne mal olduğunu söylerim…
Bu memlekette bin türlü kötülük var. Bunların en kötüsü nedir?
Din sömürüsü yapmak ve Müslümanları aldatmaktır.
Bugünkü medeniyetin iki önemli özelliği nedir?
Bina ve zinadır.
Madde, teknik, konfor, tüketim medeniyetine karşı mısınız?
Sokrates zamanında elektrik yoktu. İnsanlar geceleri yağ kandilleri ile aydınlanıyordu.
Otomobil nedir?
Hem bir ihtiyaçtır ve vasıtadır, hem de büyük bir belâdır.
Türkiye şimdiye kadar niçin bir tek Nobel veya ayarı uluslararası kültür ve ilim ödülü kazanamadı?
Çünkü Türkiyelilerin edebî-yazılı lisanı ve güçlü bir millî eğitimi yoktur.
Niçin yok?
Tarihî bir mezarlığa giden Türkler, büyük dedelerinin mezar taşlarında ne yazdığını okuyamıyorlar da onun için!
Bir ülkeyi harap eden, batıran en büyük yoksulluk nedir?
Beyinsizliktir.
Dinî bakımdan kendime çeki düzen vermek istiyorum, nereden başlayayım?
Beş vakit namazdan başla.
İslâm’ın sosyolojik morfolojik analiz sentezinin izdüşümünün irdelenmesi ve simgelenmesi üzerine aforizmalar… gibi kitapları okuyarak dinî kültürümü artırabilir miyim?
CEVAP: Böyle saçma sapan şeyleri okumayınız. Bunlar kültür değil, anti-kültürdür.
Eski radikal mücahidler ne oldular, hiç sesleri çıkmıyor?
Onlar şimdi müteahhit oldular. Malı götürüyorlar, sesleri çıkar mı hiç?
Çocuğumun ismini Temuçin koymuş bulundum…
CEVAP: Mahkemeye müracaat ederek hemen değiştiriniz.
Kızım Nâzenin dar elbiseler giyiyor, saçlarını topuz yapıp üzerine rengarenk ve alaca bulaca bir eşarp sarıyor, örtünün altında saçının topuzu deve hörgücü gibi görünüyor. Takıp takıştırıyor, kırıp kırıştırıyor, sokaklarda meydanlarda toplantılarda arz-ı endam ediyor…
Kızınız tesettürlü sayılmaz. Sadece başını örtmekle tesettüre girilmiş olmaz.
Abidik Gubidik bey çok mal götürdü, Karun gibi zengin oldu, dilinden “Müslümana her şeyin en iyisi layıktır” sözü düşmüyor…
O sözü ona Şeytan mı öğretmiş?
Bayan Filane Paris’ten giyiniyor, başına da bir bin dolarlık unique bir eşarp örtüyor…
Ve bu kadar masrafa rağmen hanımefendi rüküş giyiniyor!
Ölümü ve ahireti düşünüyor muyuz?
Düşünseydik bu kadar azıp şaşırmazdık.
Nereye kaçalım?
İnsanın içi vardır. Oranın kapısını açarsın, kendi içine girersin, kilidi içeriden kapatırsın…
Gıybet ve çekiştirme çok zevkli…
Zevkli olduğu kadar ateşi ve azabı da şiddetlidir.
Ben Peygamberi çok seviyorum…
Sevseydin yolundan gider, elden geldiği kadar Sünnetine uyardın.
Parayı çok seviyorum…
Başka belâ aramana lüzum yok. O sana yeter de artar.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan…
Bundan yüz küsur sene önce İstanbul’da birtakım adamlar “Sadrıazam Küçük Said Paşa, şöyle böyle…” deyip duruyorlardı. Ne Said Paşa kaldı, ne o adamlar.
Ne yapayım?
Peygamber, “Evine kapan ve ağla…” demiş.
Ramazan’ın Kadir gecesinde Irak’ta Müslümanlar şehid edilirken, camilerdeki yaralılar öldürülürken bile ağlayamadım…
Para, benlik, dünya hırs ve şehvetleri, ikbal seni ne hale getirmiş…
Diyalog ve hoşgörü yapayım mı?
Bu bir tuzaktır, içine düşmemeye çalış. Tevhid ile Teslis bir olmaz.
İlâhiyatçının biri “Dinimizde reform ve yenilik yapılmalıdır” demiş.
Allah -hâşâ-yanılmış da o musibet mi doğrusunu bulmuş? 17 Şubat 2005