Müslümanlar Aldatılıyor Oyalanıyor Afyonlanıyor
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 05 Aralık 2018
Sünnî Müslüman çoğunluk aldatılıyor, oyalanıyor, Afyonlanıyor.
Bu işi kimler yapıyor?.. Cevap: Sinsi İslâm düşmanları ve bazı sözde dostlar.
Bu konuda neler yapılıyor ve yapılmıyor?
1. Müslümanlar şu anda bin kadar, birbirinden kopuk hizbe, fırkaya, cemaat, parçaya ayrılmıştır. Hür, haysiyetli ve izzetli bir şekilde yaşamak istiyorlarsa mutlaka, şu veya bu şekilde birleşmeleri gerekmektedir. Düşmanlarımız bunu kesinlikle istemiyor. Sözde dost geçinenler de bu konudan hiç bahs etmiyor, birleşme için çalışmıyor. Çağdaş Türkiye Müslümanlarının gündeminde ittihad, uhuvvet, birleşme maddesi yoktur. Bütün Müslümanların tek bir Ümmet haline gelmesi için var gücümüzle çalışmamız gerekmez mi? Kafirler, münafıklar, İslâm düşmanları Ümmetleşmeyi istemiyor, peki bu konu üzerinde durması ve ittihad-ı İslâm için çalışması gerekenler niçin çalışmıyor? Müslümanlar bugünkü tefrikayı, bölük pörçüklüğü bitirip nasıl Ümmet olacaklar? Bunu alimlerin, fakihlerin, ziyalıların tartışması, çare ve çözümler bulması gerekmez mi? Zaman zaman içimizden birileri ittihadın, uhuvvetin edebiyatını yapıyor ama ittihadı hayata geçirmek için çaremiz çözümlerimiz plan ve programlarımız yoğun propagandamız, teşebbüslerimiz yok.
2. Din düşmanları, Müslümanların tek bir Ümmet olmasını, bu Ümmetin başında râşid ve âdil bir Halife bulunmasını, mü’minlerin bu zata biat ve itaat etmesini istemiyor. Bu tabiî görülebilir. Lakin bu konuda çalışması, çırpınması, gayret göstermesi gereken birtakım kodaman Müslümanlardan hiç ses çıkmıyor. Bu sessizlik, bu ilgisizlik, bu gayretsizlik son derece vahim değil midir?
3. Mübarek Ramazana pek az vakit kaldı. Kutsal ayın bereketinden yararlanıp hayırlı işler yapmak konusunda hiçbir faaliyetimiz yok. Dinsizler, Ramazanda hayırlı faaliyetler yapmamızı istemiyor; peki bizimkiler niçin bu konuda var güçleriyle çalışmıyor? Yoksa birileri kutsal ayda minareler arasına mahya gerilmesini İslâmî faaliyet mi sanıyor?
4. Rasgele her Müslüman İslâm’a, Ümmete hakkıyla hizmet edemez. Hizmet için, özel yetiştirilmiş, çeşitli ilimlerle cihazlandırılmış, kültürlü vasıflı üstün güçlü elemanlar lazımdır. İslâmî kesimin böyle elemanları yetiştirmesi, bunlardan güçlü kadrolar kurması gerekiyor ama böyle bir çalışma da görülmüyor. İmamların bir kısmını maaşla namaz kıldırma memuru haline getirdi. Mihraplara gerçek imamlar geçirmek, minberlere gerçek hatipler çıkartmak için ne gibi ciddî, planlı faaliyetlerimiz vardır?
5. Müslüman kadınlar konusunda ne gibi hizmetlerimiz, faaliyetlerimiz, plan ve programlarımız vardır? Feministlerin, tesettür bezirganlarının tuzaklarına düşmemek için ne gibi tedbirler alıyoruz?
6. Hem düşmanlarımız, hem birtakım sözde dostlarımız Müslümanların dikkatlerini dedikodulara, gevezelik ve zevzekliklere, fantezilere, magazin konularına çekmek istiyor. Ciddî hayatî önemli ana konular kenara itiliyor.
7. On milyonlarca halk İslâmı doğru dürüst bilmiyor… Halka ilmihal ve ahlak bilgileri öğretilmiyor… Tashihi-i itikad çalışması yok… Beş vakit namaz konusunda genel bir seferberlik yok…
8. Zekatların bir kısmı kapanın elinde kalıyor… Sabah namazlarında genellikle camiler boş, birkaç ihtiyardan başka cemaat yok, bunca genç mücahid o vakitte ne yapıyor?..
Velhasıl Sünnî kesimde, olması gereken uyanıklık yok, ittihad ve uhuvvet yok, İslâma ve çağın şartlarına uygun plan program yok.
Müslüman çoğunluğu bu hale kimler getirdi? Düşmanlar mı, yoksa vazifelerini yapmayan bazı dostlar mı?
Trafik kazası her yerde, her zamanda olur ama zamanımız Türkiye’sindeki trafik kazaları normal sınırlarını aşmış millî bir felaket haline gelmiştir.
Hırsızlık her zaman olur ama bugün korkunç ve dehşet verici bir hırsızlık ve yolsuzluk salgını ile karşı karşıyayız.
Suçlarda öyle büyük bir patlama oldu ki, hapishaneler dolduğu için ağır suçluların bazısı tutuksuz yargılanıyor.
Zaten polisin yakalayıp getirdiklerinin bazısı serbest bırakılıyor.
Her yerde, her zamanda birtakım vicdansız ve nimet nankörü kimseler ekmeğe saygısızlık ederler ama günümüz Türkiye’sinde
atılmaktadır. Bu nankörlüğe normal demenin imkanı yoktur.
Birtakım kendini bilmez kadınlar çıplak dolaşabilir, erkekleri tahrik edebilir ama
Bazı dinsiz ve densiz medya, arada bir müstehcen yayın yapar ama
Evet, bütün ahlaksızlıklar, kötülükler, azgınlıklar gemi azıya almıştır.
Edepsizliğin de bir raconu vardır. Şimdi racon macon kalmadı.
Eskiden ahlaksızlık diz boyu idi… Sonra çoğala çoğala göğsümüze kadar yükseldi. Şu anda boyumuzu aşmıştır. Azgın kazurat selleri ile boğuşuyoruz.
Sanki ahlaka, fazilete, iffete, namus ve şerefe savaş ilân etmiştir birileri.
Azgınlık o mertebeleri geldi ki, erkekleri tahrik eden bir aşüfteye tecavüz edilince, keşke bu kadar şehevî kıyafete bürünüp tahrik etmeseydi diyenler linç ediliyor.
Ahlaksızlar cesur, sözde ahlaklılar pısırık ve sessiz.
Ceza Kanununda müstehcen yayınlar suç sayılıyor ama bu madde hayata uygulanmıyor.
Zina suç olmaktan çıkartıldı ama resmî vesikalı seks köleliği devlet güvencesi altında devam ediyor.
Bonzai fındık fıstık gibi satılıyor.
Kara kirli necis servetler… Çalan çalana… Sözde dindar hırsız, on bir ay haram yedikten sonra lüks bir umre yapıp anasından doğduğu gibi günahlarından arınacağını sanıyor.
Yahu bir bilen varsa söylesin, nereye gidiyoruz? 07.06.2015