Müslümanlar Başında bir İmam-ı Kebir Bulunan Tek bir Ümmet Olamazlar mı?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 11 Aralık 2018
Bir Müslümana
sorusu yöneltildiğinde
cevabını vermelidir.
de diyebilir.
da denilmiştir.
Bütün insanlık aslında Hazret-i Muhammed aleyhissalatü vesselamın ümmetidir. İman edenler topluluğu Ümmet-i icâbet, henüz etmemiş olanlar Ümmet-i dâvettir.
Ümmet-i icabetin, Ümmet-i dâveti en güzel, en uygun, en etkili yollar ve metotlarla İslâm’a çağırması gerekir. Her Müslümanda ümmet şuuru
olmalıdır.
Ümmet içinde faydalı, yapıcı, zenginleştirici rahmanî çeşitlilikler olabilir. Çeşitli tarikatler, meşrebler, dört hak mezheb gibi…
Bütün rahmanî çeşitlilikler usûlde, esasta, temellerde ittifak halindedir. Teferruata ait konulanda, meşreblerde bazı küçük farklılıklar vardır ki, onlar da geniş bir rahmet ve zenginliktir.
Bir Müslüman
Bir Müslüman doğru ve faydalı
Peygamberimizden
sonra Ümmet parçalanmış mıdır?..
Hadîste bildirildiği üzere bunların biri haktır,
Resulullah Efendimizin sağlığında o bulunuyordu. Ondan sonra Halifeleri bulunmuştur.
1924’te s
hazretleri sürülmüş ve 1944’te Paris’te vefat etmiştir.
Halifeliği kaldıran kanunda ne deniliyor?..
deniliyor. Adnan Menderes Demokrat Parti Meclis grubunda milletvekillerine
dediği için idam edilmiştir.
Müslümanlar dışında yoktur.
Cevap: Elbette vardır… Lakin böyle bir şeyi İslâm düşmanları kesinlikle istemiyor.
Ümmet-i Muhammed’in başına bir Halife seçilmesi insan haklarına aykırı mıdır?.. Niçin aykırı olsun?.. Aykırı olmak bir tarafa, bu, Müslümanların en tabiî hakkıdır.
Bugün ülkemizde birtakım dinî cemaatler, tarikatler, parçalar, hizipler, gruplar bulunuyor; bunlar Müslümanların tek bir Ümmet olmasını ve başlarında, kendisine biat ve itaat edilen bir İmam bulunmasını isterler mi?
İstemeleri gerekir. Cemaatler, tarikatler, fırkalar ikiye ayrılır: Kur’ân’a, Sünnete, Şeriata bağlı olan, doğru yolda olan hayırlıları… Bunlar elbette ister.
Bir de,
vardır ki, onlar Müslümanların birleşmesini ve başlarında bir Halife bulunmasını istemezler.
Bugünkü fetret ve boşluk içinde İslâm düşmanları Türkiye Müslümanlarının başına
getirebilirler mi?..
Peki şu anda ne yapmamız gerekir?.. Müslümanlara Ümmet şuurunu aşılamamız ve Ümmetin başında bir İmam-ı Kebir bulunması lüzum ve zaruretini anlatmamız gerekir.
Bu konuda neler yapılabilir? Şu anda birbirinden kopuk ve bağımsız cemaatler, tarikatler, vakıflar, dernekler bir konfederasyon veya federasyon çatısı altında toplanabilir. Böyle bir şey mümkün müdür? Mümkün olmasına mümkündür ama son derece zordur.
Sayayım: ABD vermez… AB vermez… İsrail vermez… Siyonizm vermez… Haçlılar vermez… Kâfirler vermez… Münafıklar vermez… Vesayet rejimi vermez… Resmî ideoloji vermez… Dönmeler vermez… Kriptolar vermez… Pakraduniler vermez…
Çeşitli cemaat, tarikat, fırka, hizip, grup, parça temsilcileri ve reisleri bu konuyu görüşmek için bir araya gelebilir mi? Gelmeleri gerekir ama gelmezler. Kafirler Ümmet-i Muhammed’i yüzlerce, binlerce cemaate, sekte, parçaya bölmüşlerdir.
Üniter Ümmet yapısı berhava edilmiştir. Ortaya bir
kaosu ve anarşisi çıkartılmıştır.
İslâm birlik dinidir… İslâm Tevhid dinidir… Şeriat aynı anda iki Halifeyi bile kabul etmez… İmam-ı Kebir Allah’a, Resûlüne, Kur’ân’a, Sünnete, Şeriata itaat ettiği müddetçe Ümmetin ona itaat etmesi gerekir.
İslâm düşmanları ve Müslüman görünen zındıklar Ümmet şuurunu ve İmamet kavramını erozyona uğratmıştır. Başı olmayan bir gövde düşünülebilir mi?
Müslümanlar tek bir Ümmet olmazlar ve tek bir İmam’a biat ve itaat etmezlerse zelil, rezil, esir, perişan olurlar. Kur’ânda
fermanı vardır.
Maddî ve mânevî sömürücüler Müslümanların birleşmesini, tek bir Ümmet olmasını ve başlarındaki İmama biat ve itaat etmelerini istemezler. Müslümanlar tek bir Ümmet olurlarsa ve başlarında âdil, muttaqi, alim, fadıl, fakih, muhlis, şeci’ bir Halife bulunursa onları kimse yenemez, onları kimse sömüremez…
Tek bir Ümmet olur, tek bir İmama biat ve itaat edersek Allahın tevfiki bize rehber olacak, Kur’ân’da vaad edilen ilahî yardım gelecektir. Ümmet ve İmametle birlikte, namaz kılanların sayısı yüzde 10’dan yüzde 90’a çıkacaktır. Zekatlar Allahın istediği şekilde toplanacak ve sarf edilecektir.
son bulacak, günde beş kez hayat duracak, Türkiye sathı bir secdegâh olacaktır.
Ümmet ve İmamet gücüyle biznillah putlar yıkılacaktır. Gerçek adalet Ümmet yapısı içinde gerçekleşir. Ümmet birliği ve İmamet olursa din sömürücüsü eşkıyanın çanlarına ot tıkanacaktır.
ancak Ümmet çatısı altında İmam-ı Kebir hazretlerine biat ve itaat edilerek korunabilir.
Ümmet birliği olmadan, meşru ehliyetli ve muktedir bir İmama biat ve itaat etmeden hür ve aziz Müslümanlar olamayız.
Soruyorum… Bin kere soruyorum:
Ermeni vatandaşlarımızın Patriği var da bizim niçin İslâmî bir reisimiz yok? Yahudilerin Hahambaşısı var da bizin niçin bir başımız yok? Masonların Üstad-ı Âzamları var da bizim niçin bir kaidimiz ve emîrimiz yok?
Ey on milyonlarca Türkiye Müslümanı ne zaman uyanıp, silkinip de tek bir Ümmet olacaksınız?
Rahman bize birlik olun, ayrılıp dağılmayın, mârufle emr eden ve namaz kılan bir Ümmet olun diye buyurmuyor mu? Resulullah Efendimiz bize
öğüdünü ve emrini vermiyor mu?
On dört asırdır gelip geçmiş
,
, rabbanî ulema ve fukaha, kâmil mürşidler, ziyalı Müslümanlar bize hep birliği, ittifakı, tesânüdü tavsiye ettiler…
bizim
Biz Rahmana mı itaat ediyoruz, mahv olmamızı isteyen Şeytanlara mı uyuyoruz? 03 Ocak 2013