Müslümanlar! Fâsık ve Fâcirleri Desteklemeyiniz!
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Ocak 2019
Cumartesi
Müslümanlar!.. Dininizi kendi ellerinizle yıkmayınız, ülkenizi kendi ellerinizle fesat yangınları içinde yakmayınız. Ne demek mi istiyorum? Şimdi anlayacaksınız, çok açık yazacağım:
– Fasık ve facirleri,
– Zalimleri,
– Gafilleri,
– Haram yiyicileri,
– Münafıkları,
– Din sömürücülerini… desteklemeyiniz. Bu uğursuzları desteklerseniz, onlara yardım ederseniz, onlardan yana olursanız Mevlâ’nızı değil, belânızı bulursunuz.
Müslüman dinî konularda kimleri destekler? Onları da beyan edeyim:
1. Kur’an’a, Sünnet’e ve cemaate sımsıkı bağlı,
2. Alim, ârif ve firasetli,
3. Namuslu, şerefli, ahlâklı, faziletli,
4. Kara ve kirli parası olmayan,
5. İhlaslı ve samimî,
6. Resûlullahın varisi, vekili, halifesi, memuru durumunda olan,
7. Müslümanları aldatmayan, yalan söylemeyen, vaadini tutan, emanete hıyanet etmeyen,
8. Zâhid ve âbid,
9. Nefs-i emmâresini putlaştırmayan,
10. Hem Şeriat hem de Tarikat konusunda Resulullah’a bağlı olanlara bağlı,
11. İslâmî işleri, hizmetleri, ehil olan danışmanlarla istişare eden,
12. Şeytanî riyâset hırsıyla yanıp tutuşmayan,
13. Ümmet şuuruna sahip olan, hizip ve fırka asabiyetinden uzak bulunan,
14. Şöhretin âfet olduğunu iyi bilen ve ün ve alkış talep etmeyen,
15. Selahaddin Eyyubî’lerin, İmam Şâmil’lerin, Emîr Abdülkadir Cezairî’lerin yolundan giden, onların ahlâkına sahip bulunan… gerçek Müslüman hizmetkarlara tabi olunuz, onları destekleyiniz.
Fâsık ve fâcirlere, esir-i nefsaniyet olanlara tâbi olursanız, onlara yardım ederseniz vebaliniz büyük olur. Onlara verdiğiniz paralar ve destekler boşa gider.
Hakikî, samimî, muhlis (ihlâslı) hizmetkârlar kendileri için sizden ücret ve maaş istemezler. Onların ücreti Yaratan’a aittir, yaratıklara değil.
* Bediüzzaman Hazretleri gibi çalışanlara tâbi olunuz.
* Silistreli Süleyman Hilmi Hazretleri gibi çalışanları destekleyiniz.
* Abdülhakim Arvasî Hazretleri gibi çalışanları, hizmet edenleri destekleyiniz.
Selahaddin Eyyubî hazretleri vefat ettiğinde kaç ülkenin hükümdarı idi. Mısır’ın, Filistin’in, Lübnan’ın, Sudan’ın, Libya’nın, Hicaz’ın… İşte bunca ülkenin hâkimi olan o zat vefat ettiğinde terekesinden cenazesini kaldırmaya yetecek para çıkmadı, bu masrafı yakınları, dostları yaptılar. İslâm kahramanı böyle olur, gerçek hizmetkâr böyle olur, muhlis dâva adamı böyle olur.
Müslümanlar, Müslümanlar! Aklınızı başınıza toplayın da sakın haram yiyenleri, gayr-ı meşru servetler edinenleri desteklemeyin. Müslümanları bırakıp da kâfirleri dost, velî ve müttefik edinenlere yardım etmeyin.
diyenleri desteklerseniz kendi dininizi kendi ellerinizle yıkmış olursunuz.
Müslümanlar!.. Mürtedleri, merdutları, fâsık-ı mütecâhirleri asla desteklemeyiniz. Müslümanlar!.. Zekâtlarınızı Allah’ın ve Resûlünün koymuş olduğu kurallara göre dağıtınız, hak sahiplerine veriniz.
Müslümanlar!.. Kur’an-ı Kerim’i kendi heva, re’y ve hevesleriyle bâtıl şekilde yorumlayan reformcuları desteklemeyiniz. Müslümanlar!.. Her tatlı söze, güler yüze kanmayınız. Onlar sizin gönüllerinizi çelmek, paralarınızı devşirmek için yüzünüze gülüyor.
Fitne ve fesat çıkartanları desteklemeyiniz. Desteklerseniz onların günahına ve vebaline siz de ortak olursunuz. Müslümanlar!.. Yalancı, Farmason, Müslümanları aldatan Cemaleddin Afganiyi destekleyenlere, onu sizlere önder, imam ve rehber olarak gösterenlere destek vermeyiniz.
Peygamber ve Sünnet düşmanlarını desteklemeyiniz. Onları desteklerseniz ileride Büyük Hesap Günü’nde Resûl’ün yüzüne nasıl bakabilirsiniz? Kendilerinde bütün münafıklık alametlerinin tamamı bulunan bozuk adamları nasıl destekleyebilir bir Müslüman?
Kendi şahsî menfaatleri, siyasî nüfuzları, prestijleri, riyasetleri ve nefsaniyetleri için zâlimlerle, kâfirlerle, fâcir ve fâsıklarla işbirliği yapanları destekleyenlerin vebali ne kadar büyüktür. Bu fanî, geçici, aldatıcı, sebatsız dünyayı kendileri için yalancı, sahte, şeytanî bir Cennet yapmak isteyen gafilleri destekleyenler; onların gafletine, isyan ve tuğyanına ortak olmuş olmazlar mı?
-Müslümanlar!.. Hem Müslüman geçinen, hem de Nemrud, Firavun, Şeddat gibi lüks, israf, kibir, gurur içinde yaşayan, halka tepeden bakan azgınları ve kudurmuşları desteklemeyiniz.
– Kendilerine düşen vazifeleri en kötü şekilde yaptıkları, ihmal edip savsakladıkları halde;
şeytanî fetvasıyla sorumsuzca tüketim yapan, milyonlarca Müslüman aç ve sefil vaziyette sürünürken kendileri Hindistan racaları gibi debdebe ve şaşaa içinde har vurup harman savuran vicdansızları desteklemeyiniz.
Müslümanlar!.. Başımız belâdan kurtulmuyor. Bir musibet giderse yerine bin musibet geliyor. Uğursuzluk, bereketsizlik yaygın hale geldi. Güven ve huzur diye birşey kalmadı. Ahlâksızlık diz boyu. Niceleri şehvetten kudurdu. Haram yeme, rüşvet, hortumlama aldı yürüdü. Şer’-i şerifin yasak kıldığı münkerat toplumu baştan aşağı sardı. Helâller yasaklandı, haramlar teşvik ediliyor. Bütün bu fitne ve fesatlarda biz Müslümanların çok tuzu biberi var. Başımıza bunca belâ ve musibet niçin geliyor diye düşünüyor muyuz? Bunları hep biz davet ettik. Bunları ya doğrudan doğruya yahut dolaylı şekilde biz destekliyoruz.
Zâlimi destekleyen onun zulmüne ortak olur. Küfre rıza küfürdür. Mâruf ile emr etmeyen ve münkeri yasaklamayan bir toplum azaba duçar olur. Azab içindeyiz de farkında değiliz. Böyle giderse geleceğimiz çok karanlıktır. Yüce Kitabımızda “Kendi beyinsizlikleri yüzünden yurtları harap olan bir kavimden” bahs ediliyor. Sakın biz de o kavim gibi olmayalım. 11 Eylül 2005