Müslümanlar Kendilerine Zulm Ediyor
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Aralık 2018
Bir yerde İslâm varsa, Müslümanlar varsa orada mutlaka doğruluk ve dürüstlük olması gerekir. Çünkü doğruluk dürüstlük, istikamet İslâm ‘ın temel değerlerindendir.
Bir yerde Müslümanlar çoğunluktaysa ve orada doğruluk ve dürüstlük ya hiç yok, yahut az varsa, orada kötü, vasıfsız, zayıf, bozuk Müslümanlar var demektir. İstisnalar kuralı bozmaz.
Doğruluk ve dürüstlük gibi adalet ve insaf da İslâm ‘ın temel değerlerindendir.
Dindarlık da öyledir. Müslüman, İslâm dinine göre
olan kimsedir. Bir ülke ki, çoğunluğu Müslüman’dır, oradaki
o ülke Müslüman bir ülkedir ama
Amelî vazifeler konusunda, namazın terkinden büyük bozukluk olur mu?
Bir ülke düşünün ki,
Bu ne demektir? Bizim Müslümanlığımız
demektir.
Faydalı ilimleri öğrenmek, öğrenmek ve bunları hayata uygulamak da İslâm ‘ın temel değerlerindendir. Bir ülke ki, orada İslâm medreseleri kapalı, bir ülke ki, orada Tevhid dinine uygun eğitim veren İslâm mektepleri yok, orada Müslümanlık çok zayıf demektir.
İslâm kardeşliği, iç barışı, Müslümanların birbirlerini sevmesini, tutmasını, desteklemesini emr ediyor. Bir İslâm ülkesi düşünün, orada Müslümanlar birbirinden kopuk bin parçaya ayrılmış, kavga gürültü, savaş, çekişme, tepişme ayyuka çıkmış. Oradaki Müslümanların olgun Müslümanlar olduğunu söyleyebilir misiniz?
Allah’ın Kitabı Kur’ân bütün mü’minlerin
olduğunu yazıyor. Bir İslâm ülkesinde Ümmet birliği yoksa, oradaki Müslümanlar, bilhassa onların başları nasıl Müslüman’dır?
Kur’ân’da,
yazılıdır. Biz Müslümanlar Türkiye’de küçük topluluk değil, büyük topluluk olduğumuz halde, niçin İslâm düşmanı küçük topluluklar bize galebe çalıyor?
İslâm irfan dinidir, incelik dinidir, zarafet ve kibarlık dinidir. Müslüman bir ülkede bunlar yoksa, orada İslâm ‘ın ismi ve resmi vardır ama kendisi yoktur.
İslâm , komşusu aç gecelerken, Müslüman’ın tok olarak sabahlamayacağını bildiriyor. İslâm , siz birbirinizi sevmedikçe gerçek ve olgun Müslüman olamazsınız buyuruyor. Biz İslâm ‘ın nice temel değerine kulaklarımızı tıkamışız, sırt çevirmişiz ve sonra kendimizi iyi Müslüman sanıyoruz.
Hayır hayır hayır! İslâm ‘ın şartlarını, ana değerlerini, ahlâkını hayata geçirmedikçe biz zalimlerden oluruz. Biz, kendimize, düşmanlarımızın bize yaptığından daha fazla zulm ediyoruz.
Namazı terk etmek zulümdür. Şeriatı hayata uygulamamak zulümdür. İhlâssızlık, kendimize yapabileceğimiz en büyük zulümdür.
Emr-i mârufu ve nehy-i münkeri terk etmek zulümdür. İsraf, lüks,
, beyinsizlik hep zulümdür.
Biz İslâm ‘ı doğru dürüst uygulamıyoruz ve sonra başımıza gelen bela, azab ve musibetlerin suçunu düşmanlarımıza yüklüyoruz. Kendimizi aldatıyoruz.
İslâm azgınlıkları yasak ve haram kılmış. Bu ülkede bunların hepsi var, biri bile eksik değil, hem de açıkça, açıkta ve küstahça işleniyor.
Müslümanlar,
, haramlara karşı
oynuyor.
Sonra da ucuz bahaneler. Neymiş
bugünkü hale getirmiş. Yalan yalan yalan! Ya İslâm ‘ı doğru olarak öğrenir ve öğrendiklerimizi hayata uygularız, yahut böyle sürüne sürüne zillet ve esaret altında yaşarız. Ne zamana kadar? İlânihaye sürmez bu fısk u fücur, bu isyan, bu tuğyan, bu azgınlık.
Sakın kibirli, gururlu, kendini beğenmiş olma. Küçük dağları ben yarattım havalarına girme. Allah böylelerini sevmez. Böylelerine tokat ve sille gelir ansızın. Aman mütevazı ol.
Ne başkasına zulm et, ne kendine. İki şık var, üçüncüsü yok, ya zalim, yahut mazlum
olacaksın. Çarnaçar sen mazlumluğu seç, yeğdir yeğ.
Az, öz, hikmetli, faydalı, lüzumlu konuş. Konuşmadan önce iyi düşün. Konuşmama hakkına ve tercihine sahipsin. Konuştun mu aleyhinde delil olur, günah olur.
Mutlaka bilmen gerektiği halde şu anda bilmediklerini en kısa zamanda sağlam ve doğru şekilde öğren ve onları bir daha unutma.
Bunların faydası yoktur, zararı çoktur.
Doyduktan sonra yemek israftır, haramdır. Allah müsrifleri sevmez. Nâdiren, istisnâî olarak, misafirlikte, uzun ve sıcak Ramazan günlerinin akşamında, ölçülü olmak şartıyla birkaç lokma daha yiyebilirsin ama Allah’ın her gününde tıkınmaktan vazgeç.
Sen merhamete çok muhtaçsın, sana rahm edilmesini istiyorsan, merhametli ol.
Telefona not alma, deftere yaz. Sakın kalemin bir liralık kötü bir kalem olmasın. Kişi kaleminden belli olur. Telefon bin liralık, kalem bir liralık… Sen böyle fakirlerden olma.
o kadarlık bir oton olsun. Lüks, pahalı, gösterişli bir binite sahip olmanın kişiye itibar, şeref, haysiyet kazandıracağını sanan geri zekâlılardan olma.
Yardım ve paylaşma… İnsanların kurdu değil, meleği olmak… Medeniyet ve kültür… Adalet… İnsaf… Mürüvvet… Büyüklere saygı, küçüklere şefkat… Sorumluluk duygusu… Hamiyet=vatanseverlik…
Böyle kitapları oku oku oku… Öğrenerek oku, öğrendiklerini hayata uygula. İyi kitabı açarsın, okursun, sonra kapatırsın.
01.02.2014