Müslümanlara Çok Zulm Ettiler
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 21 Aralık 2018
Cumartesi
YAKIN tarihimizde
, halkın temel insan hakları ayaklar altına alınmıştır. Bir sıraya koymadan aklıma gelenleri rastgele sıralayayım:
1. Dindar Müslümanlar şiddete ve eyleme yönelik olmayan inançları, fikirleri, görüşleri, ibadetleri yüzünden nezarete atılmış, tutuklanmış, mahkemeye verilmiş, mahkûm edilmiş, zindanlarda süründürülmüştür.
2. Daha
. Suçları neydi? Bir yerde toplanıp Risale-i Nur okuyorlarmış!.. Bu bir suç mudur?
3. Yine bir yerde toplanıp tesbih çeken, zikrullah yapan tarikat mensupları da tutuklanmıştır.
4. Son seksen küsurluk yıllık tarihimizde Beylikler, Selçuklu, Osmanlı zamanından kalma on binden fazla cami, tekke, taş mektep, medrese, imaret ve diğer hayrat vakıf binası yıkılmış, satılmış, kiraya verilmiştir.
5. Bunlara paralel olarak on binlerce taşınmaz akar vakfı binası ve arazisi de elden çıkartılmış, ona buna satılmıştır.
6. Bir ara
7.
8. Din hocası, din hizmetlisi yetiştiren bütün medreseler kapatılmış,
9. Bütün tekkeler kapatılmış, zikrullah yasaklanmıştır.
10. Yakalanan dindarların bazısına en ağır işkenceler yapılmıştır. (Malatya hadisesinde yakalanan bir Müslümana korkunç işkenceler yapılırken zavallı “Allah’ diye bağırdıkça zalimler “Allahın gelsin de seni kurtarsın bakalım” diyormuş…)
11.
adında bohçacılık yapan bir kadıncağız
12.
13. Müftüler, imamlar, vekil imamlar, vaizler, müezzinler, eski dersiâmlar geçinmelerine yetmeyen gülünç derecede az maaşlarla süründürülmüştür.
14. Çocuklara özel din ve Kur’ân dersi veren hocalar, yakalanınca caniler ve katiller gibi zincire vurulup tutuklanmıştır.
15. Camiden çıkarken
16. Frenk alfabesi kabul edilince
17. Ulemadan
18. Aynı gün Babaeski müftüsü
19. Birkaç kitap ve broşür dışında hiçbir dinî yayın yaptırılmamıştır. Matbuat Umum Müdür yadımcısı
20. Okullarda din dersi okutulmadığı gibi,
.
21. İslâm dini ve Müslümanlar aleyhinde
estirilmiştir.
22. Bütün
, düzlenmiş, üzerlerine binalar, parklar yapılmış;
hiç ilişilmemiştir.
23. Ecdat türbeleri kapatılmış, nicesinin içindeki yazma Kur’ânlar, sedefli rahleler, kıymetli hüsn-i hat levhaları, tarihî broz şamdanlar, sandukaların üzerindeki değerli kumaşlardan örtüler ve diğer müzelik eşyaların çoğu yağma edilmiştir.
24. Zulüm ve şenaat o dereceye vardırılmıştır ki,
Yakın tarihimizin kara ve kanlı günlerinde idam edilen, işkenceye uğrayan, zindanda sürünen, sürgünlerde çile ve cefa çeken, işinden ve aşından olan, korku ve güvensizlik içinde yaşayan, temel hak ve hürriyetleri ihlâl edilen, köle muamelesi gören Müslümanların haddi hesabı yoktur.
Yukarıda yazdıklarım çok azdır. Eksiği vardır, fazlası yoktur.
Japonya da bizim gibi bir Asya ve doğu (onlar uzak, biz yakın doğu) ülkesi ve devleti idi. Japonyada Şintoizme, Konfüçyanizme, Budizme cephe alınmadı, bizdeki gibi halkın dinine, inancına karışılmadı;
İslâm’a ve Müslümanlara zulm eden, halkın temel hak ve hürriyetlerini çiğneyen devletimiz değildir, kötü bir düzen ve ideolojidir.
Bu bozuk düzen ve ideoloji Türkiyeyi geri bırakmış, halkımıza büyük acılar çektirmiştir.
Marksizm Rusyayı batırdı. Nazizm Almanyanın çökmesine sebep oldu; bizdeki resmî ideoloji de Türkiye devletini, Türkiye halkını, Türkiye denilen şu mübarek ülkeyi târümar etti. Bendeniz Müslüman bir gazeteci olarak adalete, insan haklarına, evrensel hikmete aykırı olarak
Şahsıma neler yapıldı?
Hapishanelere atıldım. Ağır cezalara çarptırıldım. Hapis cezasını çektikten sonra sürgüne gönderilme cezasına çarptırıldım. Defalarca evim, yazıhanem arandı. Aleyhimde çoğu ağır cezalık yüzlerce dava açıldı. Altı yıla yakın yurt dışında sürgün hayatı yaşamak zorunda kaldım. Hakaret ve iftiralara uğradım.
Düzeni değiştirmek için silahlı örgüt kurup eylem mi yapmıştım? Hayır! Cumhuriyeti ortadan kaldırmak mı istemiştim? Hayır. Başkalarının hak ve hürriyetlerine mi saldırmıştım? Hayır!
Peki benim suçlarım neydi?..
(doğru veya yanlış)
İslâm düşmanı militan ve fanatik bir azınlık bana ve diğer Müslüman kardeşlerime en büyük tehdit,
Allah onlara yeni fırsatlar vermesin. Ümmet-i Muhammed-i şerlerinden korusun.
Soru: İskilipli Âtıf Efendi’nin ne suçu vardı ki, idam edildi?
Cevap:
Soru: Devrimlere karşı gelmeyi cezalandıran bir kanun var mıydı?
Cevap: Yoktu…
Soru: Ceza hukukunun temel prensibi
değil midir? Peki onu nasıl idam ettiler?
Cevap:
Soru: İskilipli Âtıf Efendi,
adlı risalesini yayınladığında şapka devrimi yapılmamıştı, şapka kanunu çıkartılmamıştı…
Cevap:
Soru: Savcı onun için idam değil hapis cezası istemişti…
Cevap: Devrime karşı olduğu için idam edilmiştir.
Soru:
Cevap: Elbette doğrudur.
Soru: Âtıf Efendi’nin şiddete veya eyleme yönelik bir tarafı var mıydı? Yoksa niçin idam edildi?
Cevap: Yoktu ama idam edilmesi gerekiyordu.
Soru: Böyle bir idam hukuka, adalete, insafa, vicdana uygun mudur?
Cevap:
Soru: Şapka giyildi de ne oldu?
Cevap:
Daha ne olsun istiyorsun a gerici!
13 Haziran 2010