Perşembe

 

Sevgili Müslümanlar! İslâm dini hem bir dindir, hem de bir medeniyet ve dünya nizamıdır. İnsanın yaratılış ve fıtratına en uygun din, nizam, medeniyet İslâm’dır. İslâm barış demektir.

Şu hususun üzerinde durmak gerekir ki, İslâm’ı temsil etmek her Müslümanın işi ve vazifesi değildir. Müslümanların topluluğuna Ümmet denir ve bu ümmetin âlimleri, fazılları, üstünleri, ehliyetli ve liyakatli olanları İslâm’ı temsil eder, İslâm adına konuşabilir. Ehliyet sahibi olmayan Müslümanlar ise onları dinler, onlara itaat eder, onların peşinden gider.

Hiç şüphe ve tereddüte mahal yoktur ki, insanlık tarihinde en büyük inkılâbı Hazret-i Muhammed aleyhisselam yapmıştır.

İslâm dini insanlığa şunları bildirmektedir:

  • Bu dünya bir imtihan yeridir, bir tarladır. İnsan sınav geçirmektedir. Burada ektiğini âhiret denilen bir alemde biçecektir.
  • Dünya fânidir, geçicidir, aldatıcıdır. Dünyaya aldanmamak gerekir.
  • İnsan, dünyada ne kadar kalacaksa dünya için o kadar, âhirette ne kadar kalacaksa âhiret için o nisbette çalışmalıdır.
  • Gafiller ve inançsızlar Allah’ı unuturlar ama Allah onları unutmaz. Dönüş O’nadır.
  • İnsanın yaratılışının hikmeti ve amacı Allah’a kulluk ve ibadet etmesidir. Başka bir gaye ve hikmetle yaratılmamıştır.
  • Peygamber Allah’ın habercisi ve elçisidir. O’na iman eden, O’na itaat eden, O’nu kendisine rehber kabul eden kurtulur.
  • Allah kendisine iman edenlerin günde beş kez namaz kılmasını emretmiştir. Namaz mü’minin miracıdır.
  • Yalan söylemek, gıybet etmek, yeryüzünde fitne ve fesat çıkartmak, haram yemek, lüks ve israfa kaçmak, kibirlenmek, büyüklenmek, zina ve başka cinsel ahlaksızlıkları işlemek, içki içmek, kumar oynamak, zulm etmek haram kılınmıştır.
  • Allah ve Resûlü ribayı kesin olarak yasaklamıştır. Ribacılar Allah’a ve Resûlüne savaş ilân etmişlerdir.
  • Mü’minler birbirinin kardeşidir. Birbirlerini severler, desteklerler, yardımcı olurlar.
  • Komşusu açken kendisi tok olarak geceleyen kişi iyi Müslüman değildir.
  • Allah’ın koyduğu hükümleri, sınırları, hadleri çiğneyenler yeryüzünü fesada vermiş olurlar.
  • İslâm ümmeti iyiliği emr etmek ve kötülüğü yasaklamak ve engellemekle vazifelidir. Bu bir farzdır, ümmet bunu terk ederse üzerine gazap ve azap iner.
  • Mü’minler Allah’a, Resûlüne ve kendilerinden olan İslâm büyüklerine itaat ederler.
  • Allah’a mâsiyette, yani günah işlemek, haram olan bir işi yapmak hususunda yaratıklara itaat yoktur.
  • Güçlü Müslüman güçsüz Müslümandan hayırlıdır.
  • Olgun ve yüksek Müslümanlar başkalarının ayıp ve günahlarına karşı karanlık gece gibi olurlar. Peygamber aleyhissalâtü vesselam “Bir din kardeşini, bir ayıbı dolayısıyla ayıplayan kimsenin canını, aynı ayıbı ona vermeden yüce Allah almaz” buyurmuştur. Olgun ve akıllı Müslümanlar, kendi ayıp, günah, ve kusurlarını düşünmekten, onlara üzülmekten dolayı başkalarının ayıp, günah ve kusurlarını göremezler.
  • Veren el, yâni insanlara yardım eden kişi, alan elden üstündür.
  • Kur’ân bize “Ey iman edenler hepiniz toptan Allah’ın ipine, dinine ve şeriatına sarılınız, sakın ayrılıp parçalanmayınız, sonra gücünüzü ve devletinizi yitirirsiniz” buyurmaktadır.
  • Kadın İslâm dininde mukaddestir. Kadınlar ve kızlar asla fuhuş, zevk, eğlence aracı olamazlar. Bu yüzden İslâm dini tesettürü emr etmiş, kadını pisliklerden korumuştur.
  • İslâm dini faydalı ilimleri teşvik eder. Zararlı ilimlere karşı uyarır.
  • Ey Müslümanlar! İyi biliniz ki, İslâm dini pozitivizmle, maddecilikle, ateizmle, inkarcı felsefe ve ideolojilerle asla bağdaşmaz.

    İslâm’da din ve millet aynı şeydir.

    İslâm geldikten sonra öteki dinlerin ve şeriatların hükmü kalmamıştır.

    Söylemeye hacet yoktur ki, Tevhid ile Teslis kesinlikle uyuşmaz, bağdaşmaz.

    Kur’ân gönderildiği gibi, hiçbir değişikliğe uğramadan aynen elimizdedir. Daha önce gönderilmiş olan Tevrat ve İncil ve diğer kutsal metinlerin asıl nüshaları kayb olmuş, sonradan bazı kâtiplerin yazdıkları metinlere yanlışlar karışmıştır.

    Ey Müslümanlar! İyi biliniz ki, İslâm birlik ve beraberlik dinidir. İslâm’da çeşitlilik vardır ama esas olan birliktir. Birliğin olmadığı yerde çeşitliliğin kıymeti olmaz.

    Akıllı, bilge, vicdanlı, şuurlu Müslümanlar bozuk, şeytanî, tâgutî medeniyet ve nizamların zararlı fikirlerini, hayat tarzlarını, metodlarını, ilkelerini âlet ve cihazlarını benimsemezler.

    Ey Müslümanlar! Evleriniz sizin yuvalarınızdır. Yuvalarınıza Allah’ın ve Resûlünün yasak etmiş olduğu şeyleri sokmayınız.

    İslâm’ın değerleri vardır. Para İslâmî bir değer değildir. Parayı ana değer, put haline getirenler, eski çağlarda Altın Buzağı’ya tapan sapıkların durumuna düşmüş olurlar.

    Ey İnsanlar! Allah size peygamber, haberci, elçi göndermiştir. Allah size din göndermiştir. Allah size Kitap ve Şeriat göndermiştir. Bunlara uyarsanız Mevlânızı bulursunuz.Bunları terk edip ters yollara girerseniz belânızı bulursunuz.

    İslâm dini sadece kuru bilgiden, nazariyeden ibaret değildir. İslâm aksiyondur, uygulamadır, bildiğini hayata tatbik etmektir. Müslümanlar birey ve toplum olarak İslâm’ı hayata uygulamazlarsa kurtulamazlar.

    Bütün doğru inanç ve bilgilerin, bütün iyi işlerin, bütün güzel şeylerin kaynağı İslâm’dır.

    Müslümanların ehliyetli ve liyakatli olanları hem halkımıza, hem de bütün insanlığa İslâm’ı tebliğ etmekle, onları kurtuluşa dâvet etmekle vazifeli ve yükümlüdür.

    İslâm Allah’tan gelen iyi bir haberdir. İslâm bir müjdedir. İslâm bir uyarıdır.

    Bilenler, vazifeliler dâvet, tebliğ, uyarı, irşad vazifesini hakkıyla yapmazlarsa karanlıkta kalanların vebali olanların üzerinedir.

    Müslümanlar yeryüzünde Allah’ın şâhitleridir.

    İslam’a ve Ümmet’e en büyük zararı verenler din sömürüsü yapan münafıklar ve alçaklardır. Din kutsaldır ve yücedir. Dinin ticareti yapılmaz. Mukaddes bezirgânlığı yapanlar dünyanın en adi ve şerir insanlarıdır.

    Büyüklerimiz “İnsan uykudadır, öldüğünde uyanır” buyurmuşlardır. Gaflet Müslümana yakışmaz.

    Allah’ı, Peygamber’i, dini, Kur’an’ı, Şeriatı unutup da dünyanın geçici, aldatıcı zenginliklerine, zevklerine, sarhoşluklarına kapılanlar büyük zarar içindedir.

    Gerçek, iyi, olgun Müslüman o kimsedir ki, düşmanları ve karşıtları bile onun faziletlerini, üstünlüğünü kabul ve teslim ederler.

    Ey Allah’ın kulları, ey Peygamberin Ümmeti! İslam’a, Kur’an’a, Sünnete, Şeriata uyunuz. Kurtuluşa giden yol budur.

    Sakın Allah’ı unutmayınız. Sizi o yarattı, dönüşünüz O’nadır. Bütün yaptıklarınız vazifeli kâtipler tarafından yazılmaktadır. Zerre kadar iyilik yapsanız yazılıyor, zerre kadar kötülük yapsanız yazılıyor. Sakın gaflet edip zâlimlerden, fâsıklardan, âsilerden olmayınız.

    Allah bağışlayıcıdır. Günahları affeder. Tevbe edelim, bağışlanma dileyelim.

    Namazı kılalım, orucu tutalım, zekâtı verelim. Allah’a kalple, lisanla, bedenle, mal ile kulluk edelim. Peygamberi canımızdan daha çok sevelim. O’nun izinden gidelim, sünnetine uyalım. Azgınlıklardan, kibir ve gururdan, zulümden uzak duralım.

    Ey insanlar! Muhammed aleyhisselam âhir zaman peygamberidir. Âhir zamanın alametlerinin çoğu zuhur etmiştir. Dünya bozula bozula menzil-i maksuduna yol almaktadır. Dinimiz bize “Yarın Kıyamet’in kopacağını bilsen, elindeki hurma fidanını yine dik…” buyuruyor. Var gücümüzle din için çalışalım, İslâm barışı için çalışalım, iyilik yapalım, kulluk edelim, şeytanî güçlere karşı duralım.

    Allah’ın rahmeti, selâmeti, bereketi, koruması, inâyeti üzerimize olsun. İyilerin hayır duaları bizi gölgelesin. Peygamberin ruhaniyet ve şefaati imdadımıza yetişsin… 30 Aralık 2005