Neler Olacak?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 05 Ocak 2019
Salı
(1) Üçüncü dünya savaşı İsrail yüzünden çıkacaktır.
(2)
diyenler şaşıp kalacaktır.
(3) Banyo ve helâlarının musluklarını ve madenî aksamını altınla kaplatanlar perişan ve sefil olacaktır.
(4) Helâl haram demeden para yığan kimseler, tanesine bir altın sikke verseler bile bir somun ekmek bulamayacaklardır.
(5) Bir yerde denizde gemiler çarpışacak, büyük patlama olacak, alevlerin ve ateşin şiddetinden civardaki her şey yanıp kül olacaktır.
(6) Yakıt bulamayacakları için lüks ve pahalı arabalarına binip de kaçamayacaklardır.
(7) Kâfirleri dost ve velî ittihaz eden münafıkların elleri böğürlerinde kalacaktır.
(8) Dehşetli vefiyat olacaktır.
(9) Yağmacılar adeta kuduracaklar ve çılgın gibi para, mücevher, altın toplayacaklardır.
(10) Akıl almaz bir eşitlik olacaktır; dilencilerle dolar milyonerleri aynı hizaya gelecektir.
(11) İslâm dünyasının birçok yeri düşman istilâsına uğrayacaktır.
(12) Sonunda hak düşmanları rezil, zelil, muzmahil olacaktır.
(13) Korkunç zemherir soğuklarında doğalgaz kesilecek ve milyonlarca insan soğuktan perişan olacaktır.
(14) Kemiklerindeki iliklere kadar harama batmış uğursuzlar dua edecekler, duaları kabul olunmayacaktır.
(15) Güneyde Türkiye ile Suriye arasındaki Amik Ovası’nda akıl almaz hadiseler olacaktır.
(16) Çok büyük, çok güçlü bir devlet kısa zamanda paramparça olacak, tozduman içinde kalacaktır.
(17) Mazlumların, ezilmişlerin, şehidlerin, evleri başlarına geçirilenlerin, çocuklarının acısıyla kanlı gözyaşları dökenlerin âh u eninleri zalimleri yerin yedi kat dibine batıracaktır.
(18) Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmayan sahte dindarlar, iş işten geçtikten sonra çok pişman olacaklardır.
(19) Yükseklerden arz zeminine çok büyük bir zat nüzul edecektir.
(20) Fakirlerin haklarını gasb ederek zengin olanlar bir dilim kuru nana muhtaç kalacaktır.
(21) Fakirlere fazla bir zarar gelmeyecektir.Çünkü onların kaybedecek bir şeyleri yoktur.
(22)Zalim ve saldırgan büyük bir devlet, tabiî bir âfeti bahane ederek bir İslâm ülkesini, yardıma geldim diyerek işgal edecek ve çıkmayacaktır.
(23)
diyerek uzak ülkelerde lüks villalar satın almış, oranın bankalarında yüklü gizli hesaplar açtırmış olanlar, yollar kapandığı için villalarına göçemeyecek, hesaplardaki paralardan yararlanamayacaktır.
(24) Birtakım din baronlarını erbab haline getirmiş olanlar, o dehşetli günlerde putlaştırdıkları kişilerden bir fayda göremeyeceklerdir.
(25) Büyük felâket sahte dindarı, lüks yazlığının bahçe duvarlarını boyatırken yakalayacaktır. Boya işleri yarım kalacak, sahte dindar buna çok üzülecektir.
(26) Garson
diye sorduğunda gurur ve kibir içinde “İki olsun iki…” diyen herif, bırakın bir porsiyon iskender kebabını, bir dilim kuru ekmek bile bulamayacaktır.
(27) Haşemayla denize girmek isteyen çıtkırıldım post-modern İslâmcılar, savaş kirlilikleri dolayısıyla girecek deniz bulamayacaklardır.
(28) Zengin olduktan sonra namazı bırakan Bâd-ı Hevâ bey tekrar namaza başlayacaktır.
(29) Savaş sıkıntıları dolayısıyla halkın camilere koşması karşısında birtakım süper-ilerici ağızlar
diye bağıracaklardır.
(30) İsrail, ABD ve AB tarafından, İslâm dünyasının başına ehlî, uysal, başüstüne efendim bir Halife olarak getirilmeyi bekleyen Ciğer-sûz Efendi Hazretlerinin hayalleri suya düşecektir.
İngiltere demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğü sisteminin, yargı bağımsızlığının beşiğidir. Türkiye’nin bir çok hususlarda İngiltere’yi taklit etmesi gerekir. Konular şunlardır:
(1) İngiltere’de olduğu gibi bizde de reşid olmayan küçük kızların ana-babaları öyle istiyorlarsa, reşid olmuş genç kızlar arzu ediyorlarsa bütün okullara
ve üniversitelere
Onlara bu konuda hiçbir engel, güçlük çıkartılmamalıdır.
(2) İngiltere’de ve Fransa’da olduğu gibi Müslümanlara özel İslâm okulları açma izni verilmelidir.
(3) Din, inanç, fikir, görüş, tenkit hürriyeti en kutsal değer olarak kabul edilmeli ve bu konudaki bütün tabular, yasaklar, engelleme ve kösteklemeler kaldırılmalıdır.
(4) Başı açık kadınlarla, başları kapalı kadınlar arasında mutlak bir eşitlik sağlanmalıdır.
(5) Din konusundaki birtakım ihtilâflı meseleler konusunda halka başvurulmalıdır. Halkoyu ne netice verirse ona göre hareket edilmelidir.
(6) Ülkemizdeki Yahudilerin ve çeşitli Hıristiyan cemaatlerinin devletten tamamen bağımsız dinî teşkilâtları olduğu gibi, Müslümanların da devletten tamamen bağımsız dinî cemaat teşkilâtı olmalıdır.
(7) Demokrasiye, temel insan haklarına, hukuka ve adalete aykırı olarak kapalı tutulmakta olan tasavvuf dergâhları üzerindeki tabular ve yasaklar kaldırılmalıdır. Bu konuda “Bunları Atatürk kapattırmıştı…” diyenlere şu cevabı veririz: Mason localarını da o kapattırmıştı. Ölümünden sonra localar açıldı, dergâhlar niçin açılmasın?
(8) Terorizm, şiddete başvurma, vurup kırma dışında bütün dinî faaliyet, hizmet ve teşkilâtlanma ve propagandaya yüzde yüz hürriyet verilmelidir.
(9) Başka bir ırka ve başka bir dine mensup olan, yalancıktan Müslüman görünen iki kimlikli bir azınlığın, din konusunda Müslümanlığın ensesinde boza pişirmesi rezaletine artık son verilmelidir.
(10) Dinin de çok kötü gördüğü ve lanetlediği din istismarını (sömürüsünü) önlemek için, Müslümanların gerekli gördükleri bütün tedbirleri almalarına imkân ve fırsat verilmelidir. 29 Mart 2006