Az veya çok ilim okumuş, Arapça öğrenmiş… Yeterli veya yetersiz… Herkesi kast etmiyorum, bunları kast ediyorum. Kur’an tefsiri yapıyorlar, din kitapları yazıyorlar.

Ehliyeti olsun veya olmasın, niyet şu olmalıdır:

” Niyet ettim Allah’ın rızasını kazanmak, ücretimi Allah’tan almak üzere Kur’an tefsiri, din kitabı yazacağım veya tercüme edeceğim…”

Esas, asıl, temel niyet bu olduktan sonra geçimini temin etmek için bir miktar telif veya tercüme ücreti alabilir tabii…

Lakin niyet bu olmaz:

—Niyet ettim zengin olmak için Kur’an tercümesi veya din kitabı hazırlayacağım.

—Niyet ettim daire bina, yazlık, otomobil almak, zengin olmak için Kur’an tercümesi yapacağım.

—Niyet ettim köşeyi dönmek için…

—Niyet ettim meşhur olmak için…

—Niyet ettim halk, hakkımda “yahu ne büyük âlimmiş bu!” desinler diye.

Bütün bu niyetler ihlâsa aykırıdır.

Eskiden matbaa, yayınevi yoktu. Rabbanî ulema, fukaha, meşayih telif ücretsiz, Allah rızasını kazanmaya yönelik faydalı kitaplar yazarlardı.

Zamanımızda dinî yayınlar sektörü bir endüstri haline gelmiştir.

Herkesi kötülemek aklımın köşesinden geçmez ama niyetler büyük ölçüde bozulmuştur.

Bir insan para mukabilinde namaz kılsa onun namazı makbul olur mu?

Peygamberimiz (salât ve selam olsun ona) Allah rızası için değil de, insanlar kendisi için ”ne hayırsever!” desinler diye hayır hasenat yapan zenginin yüzü üstü sürüklenerek Cehenneme atılacağını bildirmiştir.

Yine hâdiste, insanlar kendisi için “ne yiğit mücahid!” desinler diye savaşıp öldürülen kimsenin gerçek şehit olmadığını, onun da yüzü üstü sürüklenerek Cehenneme fırlatılacağını haber vermiştir.

İmamı Gazalî hazretleri bunca faydalı eserini telif ücreti almak, para kazanmak, dünyalık edinmek için mi yazmıştı? Hayır hayır!.. Onlardan bir kuruş dünya menfaati edinmemişti.

Bütün Ehlullah böyleydi.

Matbaa çıktıktan ve yayınevleri kurulduktan sonra da rabbanî ulema, Ehlullah hazeratı para için, telif ücreti için kitap yazmadılar. Bugün ülkemizde on binlerce çeşit, kimisi bir formalık, kimisi otuz ciltlik dinî yayın var ama beklenen, ümit edilen düzelme görülmüyor. Niyet meselesi…

Mühendislik, tıp, işletmecilik, bilgisayar, veterinerlik, marangozluk, inşaat fenni; para kazanmak, ücret almak, zengin olmak için öğrenilebilir ama din, iman, Kur’an, Sünnet, Şeriat, Fıkıh, ahlak-tasavvuf ilimleri para ve zenginlik için öğrenilmemelidir. Böyle bir şey İslam’a, irfana, ihlâsa, hikmete, mürüvvete aykırıdır.

Yahova Şahitlerinin, çeşit çeşit misyonerlerin negatif de olsa bu konuda samimiyetleri var ama İslam dünyasındaki durum maalesef çok üzücüdür.

(Kur’anın, Sünnetin, Şeriatin, İslam ahlâkının, ticaret fıkhının sınırlarını zorlamamak, bozuk din kitapları yayınlamamak şartıyla yayıncılık ticareti yapanlara bir şey dediğim yok. Bendeniz “niyet ettim para kazanmak, zengin olmak için din kitabı telif, tercüme ve tasnif etmeye…” diyenleri kastediyorum.)

(İkinci yazı) Müslüman Kardeşlerime Mektup

KUR’ANA, Sünnete, İslam ahlakının ilkelerine inanan dindar Müslüman kardeşlerime aşağıdaki hususları hürmetle arz ederim:

1. Camilere tabure, sandalye, sıra konulması bid’attir. Bu işin ardında birtakım yıkım, reform, dini değiştirme, BOP planları vardır. Bunları protesto edelim.

2. Camilerdeki kadın bölümlerinin perde ve kafeslerinin kaldırılması bid’attir, cinayettir. Bu işin ardında gizli planlar, fitneler, fesatlar, AB’ye yaranmak vardır. Bu perdeler İslamın iffet, ismet, hicab, hayâ, edeb perdeleridir. Bunlara uzanan eller kırılsın. Protesto edelim.

3. Camileri kadınlarla doldurma kampanyası bid’attir. Dinimiz kadınların camilere gelmesine izin ve ruhsat vermiştir ama evlerinde kılmaları yeğdir. Asıl önemli vazife Müslüman erkekleri camilere çekmektir. Bu konuda uyanık olalım.

4. Sünnet düşmanı bid’atçiler Ashab-ı Kiram efendilerimizin büyüklerinden ve Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) sadık dostlarından Ebu Hureyre radiyallahu anh hazretlerine saldırmakta, onu hadîs uydurmakla suçlamakta, bu konuda yalanlar uydurup iftiralar atmaktadır. Ashabın bütününe sahip çıkalım, Ebu Hureyreye hüsn-i zan edelim, Sünnet düşmanlarına fırsat vermeyelim.

5. İslam dinini yıkmaya yönelik en büyük bid’at ve sapıklık, Kur’an-ı Kerimdeki 300 küsur muhkem ayetin bugün hükümsüz olduğunu iddia eden Fazlurrahman’ın Tarihsellik mezhebidir. Fazlurrahman’cılar çok sinsidir, taqiyye ve kitman yaparak Ehl-i Sünneti aldatmaktadır. Bunlara karşı çok uyanık olalım, tuzaklarına düşmeyelim, imanımızı koruyalım. Kur’anın muhkem bir ayetinin bile hükmünü kabul etmeyen kafir olur.

6. Feminist bir müftü yardımcısı, Buharîde geçen gayet sahih bir hadîs için “Peygambere söyletmişler!” demiştir. Diyanet bu konuda ses çıkartmamıştır. Buharî, Kur’andan sonra kitapların en doğrusudur, bu konuda icma vardır. Buharî hadislerine saldıran bid’atçileri, yasal sınırlar içinde protesto edelim.

7. Zekatlarımızı Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde, zekat almayı hakkeden gerçek kişilere verelim. Yüce Şeriatimiz zekâtla cami bile yapılmaz diyor. Zekâtlarımızı tüzel kişilere (Cemaat, tarikat, dernek, vakıf…) vermeyelim.

8. Kur’ana, Sünnete, Şeriata aykırı şeytanî ictihad ve fetvalara uyarak Müslümanlar riba-faiz muamelelerine bulaşmasın, birbirlerinden faiz alıp vermesin. Faizden, ateşten kaçar gibi kaçalım.

9. Gözlerimizin nuru, gönüllerimizin süruru sevgili yavrularımızı tâğut okullarında okutmayalım; resmî ideolojiye bağlı olmayan gerçek İslam Mektepleri kuralım; oralarda iyi Müslümanlar, iyi insanlar, iyi vatandaşlar olarak yetişmelerini sağlayalım. Onları Cehennem ateşinden koruyalım.

10. Anayasamız olan Kitabullahta müsrifler (israf edenler, saçıp savuranlar) şeytanın kardeşleridir buyruluyor. İsrafın her türlüsünden kaçınalım, mütevazi ve kanaatli kullar olalım, Allahın bize lutf etmiş olduğun nimetlerin bir kısmını muhtaç ve fakir kardeşlerimizle paylaşalım.

11. Erkek Müslümanlar, sünnetlerin en kolayı olan, namazları başı örtülü olarak kılmak sünnetine riayet etsinler, takke arakıye imame kullansınlar.

12. Efendimiz biz mü’minlere, siz birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız buyurmaktadır. Birbirimizi sevelim, düşmanlık etmeyelim, olumlu nasihatlar dışında tenkit etmeyelim, birbirimizin gizli ayıp ve günahlarını araştırmayalım. Bunları araştırmadan ve istemeden öğrenirsek karanlık gece gibi olalım.

Cenab-ı Hak cümlemizi bağışlasın… Hastalara şifa versin… Dertliler deva bahş etsin… Borçlu olanlara borçlarını ödemek nasip etsin… Din konusunda ayaklarımızı kaymasından bizi konusun… Duaları makbul olanların duaları üzerimize sâyeban olsun…

Dinimizi bozmak isteyen bid’atçilerin hileleri ayaklarına dolaşsın.

Allahın rahmet, bereket ve keremi üzerimize olsun…

Resulullah Efendimizin, Allahın izniyle yapacağı şefaate nail olanlardan olalım inşaallah.

Ramazan-ı şerif mübarek bâd… 02.08.2013