(1) İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden Aykut Barka, beklenen şiddetli zelzele sonunda İstanbul’da zeminin beş metre kayacağını söylüyor. 17 Ağustos 1999’da Gölcük ve civarında olduğu gibi. Bu kayış denize doğru olacağına göre, korkunç bir felaketle karşı karşıya kalınılacaktır. Profesör bir an bile vakit geçirilmeden tedbir alınmasını ihtar ediyor ve “Zaman gittikçe daralıyor” diyor. (Milliyet, 16 Haz. 2001)

(2) Herkesin “Deprem baba” dediği Profesör Işıkara da “Türkiye’nin en önemli meselesi iktisadî kriz değil, depremdir” uyarısını tekrarladı. Uzmanlar, şiddetli bir İstanbul zelzelesinin 150 milyar dolarlık maddî hasara ve tahribata yol açacağını, önceden bir milyar dolarlık tedbir alındığı taktirde felaketin çok ucuz atlatılabileceğini söylüyorlar ama ülkeyi idare edenlerin bu uyarıları dinleyecek halleri yok.

(3) Cübbeli Ahmet Hoca’nın yirmi küsur aylık hapis cezası Yargıtay tarafından tasdik edildi. Hoca’nın, zelzelenin ilahî bir ceza olduğu, halkın ve idarecilerin günahları yüzünden başımıza azap indiği meâlindeki vaazları suç olarak kabul edildi. Yargı kararları sellemehüsselam tenkit edilemez. Lakin, ülkemizde yargı, bu hükümleriyle vatandaşların din, inanç, vicdan, fikir, görüş, inançlarına göre yaşamak hak ve hürriyetlerine müdahale etmektedir. Cübbeli Ahmet Hoca ile görüşeceğim ve durumunu uluslararası platforma, ABD ve Avrupa mahfillerine bildirmesi için bazı tavsiye ve tekliflerde bulunacağım. Geçmiş olsun.

(4) Fazilet Partisi’nin kapatılması da, yargının siyasete müdahalesidir. Bütün medenî, laik, çağdaş, hukukun üstünlüğünü kabul etmiş dünya bu kapatmayı kınadı.

(5) Ankara’da rant kavgaları bütün şiddetiyle devam ediyor. Memleket fena durumda imiş, kimsenin umurunda değil.

(6) Yabancı devletlere toprak satışı işi son derece vahimdir. Bu satışlardan elde edilecek paralarla faiz ödenecek, borçlar kapatılacakmış. Peki sonra ne olacak? Memleket elden gittikten sonra faiz ödemenin, borç kapatmanın ne kıymeti olur?

(7) Siyasal İslâm’ı ikiye, üçe parçalamak için oynanan oyunları artık herkes görüyor. Washington-Tel Aviv çizgisine oturmuş bazı adamlar ve zümreler harıl harıl çalışıyor.

(8) Ülkemizin başarılı fabrikalarından ve işletmelerinden Paşabahçe Cam Fabrikası kötü durumdaymış. İran’dan gelen ucuz cam eşya, fabrikanın üretiminin dörtte üçünü öldürmüş. Sormak istiyorum: İranlı ucuza yapıyor, gümrük ödüyor ve bizim fabrikamızı kötü duruma düşürüyor. Peki biz niçin onlar kadar ucuza yapamıyoruz?

(9) IMF Türkiye’ye el koydu. Buğday ve şeker pancarı ziraati sınırlandı. Pirinç, yağlı tohumlar zaten dışarıdan geliyor. Tavuk yemleri ithal yoluyla temin ediliyor. Hayvancılığımız öldürüldü. Nereye gidiyoruz?

(10) Basit bir işçi olarak hayata atılan bir sendikacının yüzlerce trilyonluk malı, mülkü, serveti varmış. Bu suyun kaynağı nereden geliyor?

(11) Bazı büyük hırsızlar, büyük talancılar korunuyor; onlar için yargı yolları bir türlü açılamıyor.

(12) Büyük bir politikacının Sabataycı eşi gece gündüz kulis yapıyor. Sabataycıların üç başbakan adayı var. Sabataycılar İslâmî kesime de sızdılar.

(13) İstanbul Belediyesi 600 milyar liralık ceset torbası, kefen ve sair cenaze malzemesi daha alıyor. Zelzeleye hazırlık…

(14) Maddî durumu müsait olanlara ihtar ediyorum: Bu yazı geçirmek üzere, şehrin bir veya iki saat uzağında tek katlı yazlık evlere çıksınlar. Okullar kapandı, “Çocuk mektebe gidiyor” bahanesi kalmadı.

(15) Çeçenistan’daki kirli ve iğrenç savaş devam ediyor. Seksen bin Rus askerine karşı üç bin Çeçen mücahid savaşıyor. Ruslar zulmün ve vahşetin her türlüsünü irtikap ediyor. Feci işkenceler, ırza geçmeler, yüklü fidyeler alarak salıvermeler; sivillerin, kadınların, çocukların, esirlerin, ihtiyarların canlarına kıymalar… Bütün bunlara karşı dünyanın ve hele İslâm âleminin tepkisi ve yardımı yetersiz. Rusça açık mektuplar, broşürler çıkartarak Rus aydınlarına, Rus halkına, Rus entelektüellerine hitap etmek gerekiyor. Bu pis savaş Rusya içindeki muhalefet ile durdurulabilir. Hıristiyanlar da Allah diyor, onlar da evrensel ahlâk prensiplerini kabul ediyor. Onlar da, Allah’ın zâlimleri sevmediğini biliyor. Kirli savaş Rusya’nın, Rus halkının, Rus devletinin başına ilahî gazap ve azap yağdıracaktır. Kimsenin bundan şüphesi olmasın!

(16) Le Monde gazetesinde okudum: Fransa’nın Nice bölgesi kıdemli hakimlerinden biri hakkında yargı ile ilgili gizli evrakı Mason locasına verdiği için, tahkikat yapılıyormuş. Fransa gibi Masonluğun güçlü olduğu bir ülkede, suç işleyen bir Mason hâkim hakkında adli takibat yapılabilmesi, o ülkede hukukun üstünlüğünün bir delilidir. Suç işleyen bir Mason da olsa, bir Sabataycı da olsa emniyet, adalet onun yakasına yapışabilmelidir. Bizde de, Sabataycı büyük bir medya patronunun tutuklanması bazı dağlara kar yağdığını göstermektedir. Darısı diğer bütün suçlu masonların ve Sabataycıların başına!

(17) Namuslu, bilgili, vatansever olmak yetmiyor. Aynı zamanda çok cesur, çok gözükara, çok pervasız olacaksınız ki, sizin namusluluğunuz veya vatanperverliğiniz bir işe yarasın. Nazlı Ilıcak hem çok bilen, hem de cesur ve pervasız bir milletvekilimizdir. Milletvekilliğinin düşmüş olması önemli değildir. Muhalefet vazifesini Meclis çatısı altında yapamasa bile, medyada, vatan sathında yapabilir. Büyük bir medya patronu hakkındaki dosyaları gereken makamlara vermesini, milleti uyarmasını bekliyoruz.

(18) Kriz daha ne kadar sürecek? Siyasî rejim ve ideoloji İslâm dini ve Müslüman çoğunluk ile ters gittiği, mücadele ettiği, dini ve dindarları büyük bir tehlike ve tehdit olarak görmeye devam ettiği müddetçe kriz, her geçen gün biraz daha büyüyerek sürecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Peki bu işin çözümü nedir? Din ile, dindarlarla barışmak, uzlaşmak, işbirliği yapmak; dindar Müslümanların temel hak ve hürriyetlerini garanti altına almak; onları ikinci sınıf vatandaş, sömürge yerlisi gibi görmemek.

(19) Sabataycılar en sonunda ülkeyi IMF’nin mandası haline getirdiler. İlhamlarını sahte Türkçü ve milliyetçi Tekin Alp’ten (nâm-ı diğer Moiz Kohen’den) alan sözde milliyetçiler ve İslâmî hareketin içine sızmış yiyici, vurguncu, yüzde on komisyon alıcı, çarpıcı, götürücü haşarat da dolaylı şekilde Sabataycılara yardımcı olmuştur. Sabataycı hakimiyet ve saltanat daha ne kadar ayakta durabilir? Onlara göre, sistemleri ilelebet pâyidar olacaktır. Bence sonları yakındır. 01 Temmuz 2001