O İslâmcılar, Niçin İsrail’i, ABD’yi, Misyonerleri Destekliyor?
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 13 Ocak 2019
Cuma
SORU:Niçin İslâm düşmanı misyonerlere, Evangelistlere destek veriyor, yardımcı oluyorlar? Niçin yeni kiliseler yapılmasını teşvik ediyorlar? Niçin, yarı parasını devlet bütçesinden vererek eski kilise harabelerini restore ettiriyorlar?Niçin niçin?..
CEVAP: Bunları yapmaya kendileri açısından mecbur ve mahkumdurlar. Çünkü meşruiyetlerini dışarıdan kazanmışlardır. Bu saydıklarıma izin vermezlerse altı ay içinde yıkılırlar.
SORU: Meşruiyet ne demektir?
CEVAP: Fazla açıklama yapamam. Bizde iki meşruiyet kaynağı vardır. İç meşruiyet. Bunu “Derin devlet” verir. İkinci meşruiyet kaynağı ABDve AB’dir.
SORU: Niçin mahkûm ve mecburlar?
CEVAP: ABD ve AB kimsenin kara gözleri için destek ve meşruiyet vermez. Her şeyin bir ücreti, bir faturası vardır. Bizimkilerin meşruiyetinin ücreti şudur: Misyonerlerin önlerindeki bütün engelleri kaldırmak. Onlara, gereken bütün kolaylıkları göstermek. Yurdumuzun her yerinde yeni kiliseler yaptırmak. Eski kilise harabelerini tamir ettirmek. Tek kelimeyle, Anadolu’nun yeniden Hıristiyanlaştırılması seferberliği başlatmak.
SORU: Peki bunları yapanlar Müslüman değil mi?
CEVAP: Müslümanlar ama işte böyle yapıyorlar. Bundan dokuz yüz yıl önce Ortadoğu’daki birtakım Müslüman hükümdarlar, prensler de kendi şahsî menfaat ve ikballeri için saldırgan Haçlılarla ittifak yapmışlar, onları desteklemişlerdi.
SORU: Gerekçeleri nedir?
CEVAP: Onlardan biri “Müslümanlar Roma’da, New York’ta, Paris’te cami ve İslâm merkezi yapıyorlar da, Hıristiyanlar Türkiye’de niçin kilise yapamasınlar?”demiştir.
SORU: Bu, geçerli ve mâkul bir gerekçe midir?
CEVAP: Kesinlikle değildir.Çünkü bu ülkede, çoğunluğu teşkil eden Müslümanlara, ABDve AB ülkelerinde olduğu kadar din, inanç, vicdan, inandığı gibi yaşamak hürriyeti tanınmamaktadır. Türkiye Müslümanlarının dinî dernek kurmaya, islâmî misyonerlik (dâvet ve tebliğ) hizmetleri yapmaya, 12 yaşından küçük çocuklarına din ve Kur’ân dersi verdirtmeye, kızlarını başörtülü olarak okullarda ve üniversitelerde okutmaya, Müslüman hanım avukatların başları eşarplı olarak mesleklerini icra etmeye, Müslümanların tasavvuf merkezleri açmaya, tekkelerde zikrullah yapmaya hakları yoktur. Müslümanların elleri kolları bağlı olacak, misyonerlere geniş ve engin bir hürriyet verilecek. Olur mu böyle şey?.. Sen önce, Türkiye Müslümanlarına ABD, İngiltere, Almanya, Avusturya, Kanada gibi medenî ülkelerdeki kadar din hürriyeti ver; ondan sonra Paris’teki, Roma’daki, New York veya Londra’daki camilerden bahs et. Onların gerekçeleri bâtıldır, yersizdir, haksızdır. Çünkü Türkiye’de Müslümanlarla Hıristiyanlar eşit değildir.Misyonerler, “Daha eşittir”!
SORU: Antalya’da bir park yapıldı, içinde cami, kilise, sinagog var. Törenle açıldı. İşte diyalog, işte tolerans, işte Türkiye budur nutukları atıldı…
CEVAP: Urfa’da da, Halilullah İbrahim Peygamberin (aleyhisselâm) makamında böyle bir dinler parkı yapılmak isteniyor. Bunlar, İslâm dini açısından tamamen yersizdir. Çünkü cami ile kilise arasında derin bir uçurum vardır. Cami Hazret-i Musa’yı da, Hazret-i İsa’yı da kabul eder. İslâm dininin temel esaslarından biri bütün peygamberlere iman etmektir. Peygamberlerden bir tekini inkâr eden kâfir olur. Kilise ise Hazret-i Muhammed’i inkâr eder. O peygamber değildir, -hâşâ- yalancıdır der. Biz Müslümanlar Allah’ın Tevrat ve İncil adıyla iki kutsal kitap göndermiş olduğuna iman ederiz. Kilise ise Kur’ân’ın ilâhî vahiy ve hak kitap olduğunu kabul etmez, “Müslümanların Kur’ân’ı uydurmadır” der. Binaenaleyh sorumluluk tamamen, yüzde yüz o Hıristiyanlarda olmak üzere iki din arasında uzlaşma, diyalog, yakınlaşma olamaz. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde camili, kiliseli, havralı parklar yaptıranlar yanlış yoldadır. Onlar bu işi hak için değil, kendi çıkarları, prestijleri, nüfuzları, ikballeri için yapmaktadır.
SORU: Bütün Hıristiyanlar agresif İslâm ve Müslüman düşmanı mıdır?
CEVAP: Hıristiyan âlemi homojen bir yapıya sahip değildir. İrili ufaklı binlerce kilise ve sekt bulunmaktadır. Amerika’daki üç Evangelist kiliseİslâm’a, Müslümanlara, Hazret-i Muhammed’e (Salat ve selâm olsun O’na) son derece düşmandır.Bunlar agresif Hıristiyanlardır. 11 Eylül’de New York’taki İkiz Kulelerin yıkılmasından sonra bu Evangelistlerin ileri gelenlerinden bir papaz, Peygamberimiz için -hâşâ- “Terorist” kelimesini kullanmıştır. Bunların kinleri, nefretleri, husumetleri ağızlarından taşmaktadır. İçlerindeki gayzları ve düşmanlıkları ise daha şiddetlidir. Kur’ân’ı Azimüşşan böyleleri için “Kul mûtu bigayzikum” buyurmaktadır.Irak’ta, Afganistan’da, Guantanamo’da ve dünyanın başka yerlerinde mâsum din kardeşlerimizi, gayr-i muharib kadınları, çocukları, yaşlıları acımasızca ve gaddarca öldürenler işte bu Evangelistlerdir. İnsaflı konuşmamız gerekiyor, bütün Hıristiyanlar böyle değildir. Meselâ Katolik kilisesi oldukça ılımlıdır. AncakTevhid ve Teslis inançlarının bağdaşmazlığı açısından İslâm ile Hıristiyanlık arasında köprü kurmanın imkânı ve ihtimali yoktur.
SORU: Bugünkü Hıristiyanlık Hazret-i İsa Efendimizin (aleyhisselâm) dini midir?
CEVAP: Kesinlikle değildir. Bir kere Hazret-i İsa zamanında Hıristiyanlık diye bir kelime yoktu. Sonradan Tarsuslu Pavlos tarafından kurulmuş bir dindir. Hazret-i İsa, Musa aleyhisselâmın Şeriatına bağlıydı. Hayatı boyunca domuz eti yememiştir.
SORU: Hıristiyanlar Hazret-i İsa’nın Tanrı olduğunu, Tanrının oğlu olduğunu iddia ediyorlar…
CEVAP: Hazret-i İsa, kesinlikle ilâh olduğunu iddia etmemiştir. Kendisini böyle bir şeyden tenzih ederiz. Tarih boyunca ve günümüzde birtakım kiliseler, sektler, Hazret-i İsa bağlıları onun tanrılığı inancını reddetmektedir. Meselâ Ünitaryen kilisesi mensupları, meselâ Arius taraftarları, meselâ Yahova Şahitleri. Hazret-i İsa’nın tanrılığı ve Teslis inancı, daha sonra Grek paganizminin tesiriyle ortaya çıkmıştır.
SORU: Bu hususta ilmî delilleriniz var mıdır?
CEVAP: Bu konuda o kadar çok ilmî delil ve kaynak vardır ki, bunların bibliyografyası kocaman bir cilt tutar. Bunların hepsini de Batı dünyasındaki araştırmacılar yazmıştır.
SORU:Başkan Bush nasıl bir Hıristiyandır?
CEVAP: Başkan Bush daha önce alkolikti. Sonradan, “Yeniden doğmuştur”, yani Evangelist kiliselerinden biri tarafından inançlı Hıristiyan yapılmıştır. O, agresif Evangelistlerin Müslümanlara olan düşmanca duygularını paylaşmaktadır.O, bütün varlığı ile İsrail’i desteklemekte, İsrail için bir tehdit ve tehlike teşkil eden İslâm ülkelerini düşman olarak kabul etmektedir. O, yakında Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında Armageddon savaşının patlak vereceğini, bu savaşı Evangelistlerin kazanacağını sanmaktadır.
SORU: Müslümanların bu konudaki inançları ne merkezdedir?
CEVAP: Büyük Deccal’in zuhuru, Mehdi’nin hurucu, İsa aleyhisselâmın nüzulü konusunda yüzlerce hadîs bulunmaktadır.Büyük İslâm âlimi Düzceli Zâhid el-Kevserî bu hadîsleri inkâr edenlerin dinden çıkacağına dair müdellel bir kitap yazmıştır. (Mısır’da Arapça olarak basılmıştır.)Armageddon ve Üçüncü dünya savaşı yeryüzünde korkunç yıkıma ve ölüme yol açacak, sonunda Müslümanlar galip gelecektir. İsa efendimiz Müslümanlarla bir olacak, haçı kıracak, domuzu öldürecek, Hazret-i Muhammed’in Şeriatıyla amel edip namaz kılacaktır. Vefat ettiğinde Resûlullah Efendimizin türbesine gömülecektir.
SORU: ABD’nin, agresif Evangelistlerin İsrail’i desteklemesi Yahudilerin lehine midir, aleyhine midir?
CEVAP:Bu destek Yahudilerin son derece aleyhinedir. Siyonizm Yahudilerin sonunu hazırlamaktadır. Bunu ben söylemiyorum. Başta Neturei Karta tarikatı mensubları olmak üzere nice dindar Yahudiler söylüyor. Yahudiler, bekledikleri Mesih gelmeden önce İsrail’i kurarak kendi dinlerine aykırı hareket etmişlerdir. Bunun cezasını çekeceklerdir.
SORU: Türkiye’de agresif misyonerlere, İsrail’e, İslâm ve Müslüman düşmanlarına destek veren Müslümanların durumu ne olacaktır?
CEVAP: Onlar, gerçekten çok yanlış bir yoldadır. Şahsî nüfuz ve ikbal hırsları onların gözlerini karartmıştır. Tezelden tevbe edip, Kur’ân’ın gösterdiği yola dönmezlerse âkıbetleri kötü olacaktır. Bunu söylemek için kâhin olmak gerekmez. 23 Temmuz 2005