Ehl-Sünnet ve Cemaat dışı bozuk bir mezheb, âdil Halife Hz. Ömer Fâruk radiyallahu anh efendimize, Ebû Cehil’e kızdığından daha fazla kızar.

Hz. Ömerin büyük bir Müslüman olduğuna; İslama, Kur’ana, Sünnete çok hizmet ettiğine; zâhid ve âbid olduğuna dair on dört asırlık icmâ vardır, tevatür beyyinesi vardır.

Osmanlı Padişahı ve Halifesi Yavuz Sultan Selim hazretleri Ehl-i Sünnet İslamlığına, Kur’anın doğru yorumuna, Resulullahın Sünnetine büyük hizmetler etmiştir.

İran Şahı İsmail Safevî ile yaptığı savaşlarda adam ölmüşse, bu Yavuzun zalimliğinden değil, savaşın acımasızlığındandır. Hangi savaşta adam ölmüyor?

Yavuz 50 bin Alevîyi öldürtmüş… Şişirme bir rakamdır bu.

Irak savaşlarında kaç 50 bin kişi öldü.

Suriyede ölenlerin sayısı 100 bin’i geçti.

Yavuz ne yaptı?

Ehl-i Sünnetin hâmisi olan Osmanlı devletini korudu ve yüceltti.

Halife oldu ve Hilafeti İstanbula taşıdı.

Yavuz zamanında bütün Ehl-i Sünnet Müslümanları beş vakit namaz kılıyordu.

Yavuz zamanında başı açık bir tek İslam kadını yoktu.

Yavuz zamanında binlerce İslam Medresesinde icazetli ulema ve fukaha yetişiyordu.

Yavuz zamanında tasavvuf tekkelerinde zikrullah yapılıyor ve olgun Müslüman yetiştiriliyordu.

Yavuz zamanında kadıların başında bulunduğu İslam mahkemelerinde davalar Kur’an, Sünnet ve Şeriat ahkamına göre hükme bağlanıyordu.

Yavuz zamanında Yahudilere ve Hıristiyanlara din ve kimlik hürriyeti verilmişti.

Şah İsmail kimdi? Bir tek şey anlatayım: Düşmanlarından birini öldürtmüş, kafasını kestirmiş, kafatasının derisini yüzdürmüş, bir kuyumcuya gümüşten kulp taktırmış ve onunla şarap içen biriydi.

Şah İsmail korkunç ve kanlı bir Sünnî kıyımı yaptırtmış, seller gibi kan akıtmıştı.

Yavuz Sultan Selim, Osmanlı İslam devletine ve Ehl-i Sünnete isyan eden, Şah İsmaili destekleyen isyancılara karşı savaş ve ihtilal ortamında, Ehl-i Sünneti ve onun hizmetkarı Osmanlı devletini korumak için sert hareket etmeye mecbur kalmıştı.

Yarın Rûz-i Cezada Mahkeme-i Kübrada Yavuz da elbette hesaba çekilecektir. Şah İsmail de…

Yavuz, istilacı ve yayılmacı Şah İsmail ile büyük ulemadan aldığı fetvaların ışığında savaşmıştır.

Yavuz bir Kur’an, Sünnet ve Şeriat hizmetkarıdır.

Zamanımızda hâlâ Şah İsmail taraftarları ve dâileri bulunmaktadır.

Biz Sünnîler Hz.Ebubekirden, Hz.Ömerden, Hz.Osmandan, Hz.Aliden, Hz.Hasan ve Hz.Hüseyinden, Ashabın tamamından, cumhur-i ulemadan yanayız.

Biz Sünniler Selef-i Sâlihînin yolundayız.

Biz Sünniler Selahaddinlerin, Alparslanların, Kılıçarslanların yolundayız.

Bizler Osman Gazileri, Murad Hüdavendigârları, Fatih Sultan Mehmedleri, Yavuzları, Kanunileri büyük kabul eder, onlara rahmet okuruz.

Onlar bizim hürmete layık ve şâyan atalarımızdır.

Yavuzu bırakıp da Şah İsmaili ata ve büyük yapacak değiliz.

Yavuz ile Şah İsmail; Kur’an, Sünnet, Şeriat ölçü ve normlarıyla mukayese edilecek olursa elbette Yavuz üstün gelir.

Osmanlı İran savaşlarında ölenler durup dururken ölmediler. İran hükümdarı Şah İsmail doğu ve güneydoğu Anadoluyu ele geçirmek, Şiî yapmak istiyordu. Bu yüzden savaşlar ve ölümler oldu.

İrandaki Sasanî devletini yıkan, o ülkede Tevhid dinini hakim kılan Ömere kızıyorlar, düşmanlık ediyorlar, iftira ediyorlar…

İran Şahını yenen Yavuz Sultan Selim Han’a düşmanlık ediyorlar.

Allah o felaketi bize yaşatmasın, Türkiye İran savaşı çıkarsa bu kızgınlar hangi tarafı tutacaklar?

(İran’da bir köprüye veya büyük bir binaya Şah İsmail ismi verilse, azınlıktaki (En az yirmi milyon) Sünniler protesto edebilir mi?)

(İkinci yazı) İslamî Eğitim ve Tâğutî Eğitim

İSLAMÎ eğitim ve mektepler Müslümanların çocuklarına (1) Doğru inançlar, (2) Faydalı ve yararlı bilgiler ve kültür, (3) Ahlak ve karakter terbiyesi ve (4) Güzellik ve estetik boyutu kazandırır.

Tağutî eğitim ve okullar, Müslümanların çocuklarına yanlış ve sapık inançlar, faydasız zararlı bilgiler, anti-kültür aşılar: onların ahlak ve karakterini bozar, güzellik-estetik boyutlarını körletir, sekse ve hedonizme yönlendirir.

İslamî eğitim zekayı ve aklı geliştirir; Tağutî eğitim hem zekâyı hem aklı dumura uğratır.

Pırıl pırıl zekası olan melek gibi yavruyu Tağut okuluna verin, iki senede zeka özürlü ve dengesiz olur.

İslam okulları Allaha imanı, Peygambere imanı, İslamı Kur’anı Sünneti Şeriatı okutur, öğretir.

İslam dini karma eğitimi kabul etmez ve mekteplerde seks aşırılıklarına izin vermez. İffet ve hayâyı esas alır.

İslam okullarında Kur’an ve İslam yazısıyla Türkçe okutulur, kopukluk ve ârızalar tamir edilir.

İslam erkek liselerinin öğrencileri birer küçük beyefendi; İslam kız liselerinin öğrencileri birer küçük hanımefendidir.

Tağut okulları ideolojik okullardır; İslam mekteplerinin kapısından içeriye hiçbir ideoloji giremez.

İslam mekteplerinde sıkı imtihanlar vardır. Çalışmayan, başaramayan hiçbir öğrenciye bedavadan diploma verilmez.

İslam mekteplerinin öğrencilerini kıyafetlerinden, efendiliklerinden, konuşmalarından tanıyabilirsiniz.

İslam mekteplerinin erkek ve kız öğrencilerinin hiç biri hoppa, züppe, yılışık, serseri, şımarık değildir.

İslam mekteplerinde bütün Müslüman öğrencilerin beş vakit namaz kılmaları mecburidir. Bu namaz, okul camiinde, okulun resmî imamının ardında topluca kılınır. Farz namazlar münferid=tek başına kılınmaz.

İslam mekteplerinde haftada iki gün değil, bir gün tatil yapılır.

İslam mekteplerinde değil bir saat, bir dakika bile boşa geçirilmez.

İslam mekteplerine nâkıs=eksik gelenler, olgun gençler olarak mezun olur.

İslam mekteplerinin mezunları Türkiyeye, bütün insanlığa hizmet eder.

Onların bilgi ve kültürünü, ahlak ve karakterini, çeşitli faziletlerini düşmanlar bile takdir ve kabul eder.

Oğlunu ve kızını gerçekten seven, onları ebedî saadet yollarına sevk etmek isteyen, onların olgun insanlar olarak yetişmesini isteyen şuurlu, imanlı, uyanık, firasetli anne babalar yavrularını Tağut okullarında değil, İslam mekteplerinde okutur. 13.07.2013