Ordumuz ve İslâm
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 21 Aralık 2018
zamanında
Bütün birliklerde, kışlalarda, askerî okullarda, garnizonlarda camiler vardı. Bölüklerin imamları bulunurdu.
Küçük savaş gemilerinde imam, büyük zırhlılarda müftü bulunurdu.
Askerî mekânlarda
ve cemaatle namaz kılınırdı.
(deniz kuvvetleri)
. Eskiden basılmış
askerlerin dinine, imanına, mukaddesatına, anasına bacısına küfr etmezdi. Hem küfr etmezdi, hem de (farz-ı muhal etmeye kalksa) edemezdi. Kasımpaşa’daki Bahriye kışlasındaki, Ortaköy tepesindeki Orhaniye kışlasındaki kubbeli minareli camiler durmaktadır. Sanırım ibadete kapalıdırlar.
Yıktırılan
,
. Orada beklerken, nöbetçi subaya “namaz kılabilir miyim?” dediğimde yanıma bir asker katarak beni
göndermişti.
1897’de Osmanlı devleti ile Yunan krallığı arasında savaş çıkmış, dindar ordumuz büyük bir zafer kazanmıştı.
, ilerlemiş yaşına rağmen
Günlerce süren
‘nın siperlerde
duymuştum. Birinci dünya savaşı yıllarında
kurulmuştu.
evine gitmiştim. Evin beyi
imiş, bana üniformalı eski fotoğraflarını göstermişti.
(Osmanlı devrinde ve Cumhuriyetin başında Türkiye Müslümanları Hıristiyan şapkasına benzer serpuşlar giymezlerdi.) Diyanet Reisi olan
‘nin arkadaşı imiş.
Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde okuduğum yıllarda (1952-56)
(O zaman tek ilahiyat fakültesi vardı) ileride
yapmaları için
. Onların bazılarıyla görüşürdüm.
1980’lere kadar subayların, astsubayların analarının, hanımlarının başörtüsüne karışan yoktu. İsteyen subaylar namaz kılabilirdi.
sokaklarda ve camilerde üniformalı subaylar görülüyordu.
Dünyanın bütün
Hıristiyan ülkelerde bile ordu mensubu bir Müslümanın ibadetine, orucuna, namazına engel olunmaz, aksine yardımcı olunur.
Başka ülkelerin ordularını bilmem ama Türkiye’nin ordusu, İslâm dini ile barışık olmazsa vazifesini yapamaz. Ordumuz, hükmî şahsiyet (tüzel kişi) olarak elbette İslâm’a ve din hürriyetine karşı değildir ama
Bu olumsuzluklar nasıl giderilecektir?
Sayın yeni
O yüksek rütbeyi kazanmış,
,
hiçbir serbest seçimi kazanamamaya mahkûmdur. CHP güven kazanmak istiyorsa şunları mutlaka yapmalıdır:
1. İsmini değiştirmelidir. Mesela
…
2. Tek parti diktatörlüğü zamanında yapılan zulümler, insan hakları ihlalleri, kıyımlar, idamlar dolayısıyla
, bir daha böyle şeyler olmayacağına dair
3. Türkiye halkının çoğunluğunu oluşturan
4. Temel ve evrensel
5.
,
6. Türkiye’nin millî kimlik ve kültürüne aykırı düşmekten sakınmalıdır.
7. İnsan haklarına aykırı olarak kapatılan İslâm medreselerinin; insan haklarına aykırı olarak kapatılan tasavvuf tarikatlarının yeniden açılması için çalışmalıdır.
8. Bütün medenî, ileri, demokratik ülkelerde serbest olan başörtüsünün bizde de (İngiltere’de olduğu gibi) serbest olması için öncülük etmelidir.
9. Resmî ideolojiyi ve lâikliği negatif bir din gibi bağnazca tutmaktan ve korumaktan vaz geçmelidir.
10. Tek parti devrinde İslâm vakıflarının yağmalanması dolayısıyla halktan af dilemelidir.
Tek kelimeyle
. Sünnî çoğunluk ile barışmalıdır.
insan haklarını, gerçek/âdil hukuku, millî kimliği ve kültürü benimsemelidir.
,
. 26 Aralık 2010