Ortadoğu Sömürge İmparatorluğu
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 21 Mayıs 2019
Ortadoğu’da büyük bir sömürge imparatorluğu kuruluyor. Merkezi Kudüs’tür. İdarecileri ve efendileri Yahudilerdir. Yardımcıları ve yardakçıları Müslüman ülkelerdeki crypto Yahudiler ve Sabataycılardır. Üçüncü bir taife daha vardır: “Benzeme, benzet” ilkesi gereğince “Benzetilmiş olanlar…”
Bir zamanlar İsrail’in en büyük düşmanı Mısır devletiydi. Onu hallettiler, çuvala koydular. Mısır’ın yerini Irak almıştı. Onun da başına gelenleri gördük. Ürdün anlaşmalıdır… Sırada Suriye var. İsrail’in hegemonyası altına girmezse onun da hesabını göreceklerdir. Savaş, darbe ve saire…
İran; İsrail’e ve Siyonizme şiddetle muhaliftir. Vaktiyle sekiz uzun yıl sürmüş olan İran-Irak savaşı ile onu hayli yıprattılardı. Suriye’den sonra onun çaresine bakılacaktır. İran büyük, kalabalık nüfuslu, ordusu güçlü, devlet ve medeniyeti köklü bir ülke olduğu için Amerika onunla doğrudan doğruya savaşmayacak, bu iş için bir taşeron bulacaktır.Acaba bu taşeron kim olacaktır?
Suudî Arabistan rejimi gözden çıkartılmıştır. Büyük, güçlü, birleşik bir Türkiye Ortadoğu’daki Pax Judaica’ya gölge düşürebilir. Türkiye’yi bölme, parçalama, federatif bir yapıya sokma planları ve stratejileri hazırdır.
Dünya Yahudiliği geleneksel, gerçek, bütüncü bir İslâm’ı kendisi için büyük bir tehdit ve tehlike olarak görmektedir.Onlar, işlerine gelen yeni bir İslâm üretmek ve türetmek için çoktan harekete geçmişlerdir. Bu hususta, reformcular, yenilikçiler, Fazlurrahmancılar onların ekmeklerine yağ sürecek birtakım faaliyet ve propagandalar yapmaktadır.
Türkiye’yi yere sermek için en büyük silâh ve âlet kokuşmadır. Kokuşma teşvik edilecektir. Hiçbir önemli makama, mevkiye, köşeye, işe Müslüman Türkler, dindarlar getirilmeyecektir. Gelmiş olanlar da yıpratılacaktır.
Müslümanların tek bir Ümmet haline gelememesi, bir sürü hizbe, fırkaya, cemaate ayrılarak birbirleriyle çekişip tepişmeleri için her türlü provokasyon, manipülasyon yapılacaktır. Türkiye’nin milyarlarca doları İsrail’e ve Amerikan Yahudilerine aktarılacaktır. Bir tarım ülkesi olan ve yakın zamanlara kadar tahıl ihraç eden Türkiye’de ziraat çökertilecek ve ekmeklik buğday dışardan getirtilecektir.
Türk hayvancılığı çökertilecektir. Türk sanayii yıkılacak, iflâs ettirilecektir. Türkiye IMF tarafından gemlenecek ve dizginlenecektir.
Dünyada Osmanlı İmparatorluğu’nun yerini ABD almıştır. Türklerin yeniden güçlenmesi, uyanması eski kuvvet ve şevketlerine sahip olması kesinlikle engellenecektir.
Müslüman Türkiyelilerin, uluslararası çağdaş seviye ve standartlarda eğitim görmesi, kültür edinmesi, güçlü bilgi boyutuna sahip olmasına izin verilmeyecektir. Müslüman halka, kendilerinden görünen, gerçekte ise başka bir kimliğe sahip bulunan akıl hocaları, rehberler, kılavuzlar bulunacaktır.
Türkiye gündeminin birinci maddesi olarak mevhum (kuruntu üzerine kurulmuş) bir tehlike ve tehdit yer alacaktır. Cihan yıkılsa bu madde ve konu gündemden çıkartılmayacaktır.
Ortadoğu’nun parası, zenginlikleri, potansiyeli İsrail’in emrine ve hizmetine verilecektir. Filistinlilere kopuk, dağınık, yaşama ve yükselme şansı ve imkânı olmayan bölük pörçük bir toprak verilecek ve orada koltuk değneğiyle ayakta zor durabilen aciz, felçli, yatalak bir devletçik kurulacaktır.
Türkiye crypto Yahudilerin, Sabataycıların, benzetilmişlerin sıkı kontrolü altında tutulacaktır. İsrail, Siyonizm ve Yahudilik için tehlike ve tehdit oluşturan islâmî hareketin, siyasal İslâm’ın içine gizli Yahudiler sokulacaktır.
Türkiye eğitim, üniversite, yazılı-edebî lisan, kültür, sanat, hukuk bakımından çökertilecek, dejenere edilecektir. Yazılı ve edebî Türkçe o kadar manipüle edilecektir ki, yeni nesiller bundan elli altmış yıl önce yazılmış hikâye ve romanları okuyamayacaklardır.
Türkiyeliler, Türkler, Müslümanlar içki, kumar, lotarya, fuhuş, seks azgınlıkları, futbol çılgınlıkları, lüks, konfor, aşırı tüketim, paranın putlaştırılması ve tek değer haline getirilmesi gibi yol ve vasıtalarla içten çürütülecektir. Türkiye halkı Türk, Kürt, Çerkes, Pontuslu gibi birbirinden kopuk, bazısı birbirine düşman kamplara ve kutuplara ayrılacaktır. Türkiyelilik kimliğinin ana faktörü olan İslâm’a saldırılacak, samimî dindar halka gerici, yobaz, çağdışı diye hakaret edilecektir.
Dinle devlet arasındaki kavga sürdürülecektir. Türkiye’nin borç batağı ve tuzağı içinde beli kırılacaktır. Türkiye faizle, en yüksek ve müzmin enflasyonla, rant ve repo ile çökertilecektir.
Türk üniversiteleri işsiz yetiştiren fabrikalar haline getirilecektir. Türkiye onlara babalarından kalmış bir mirastır, bir çiftliktir, bir mandıradır. Onun üzerindeki saltanat ve hakimiyetten kolay kolay vaz geçmezler.
“Seçimleri bizim parti kazanır ve memleketi o idare eder…”
Böyle düşünenler siyasetin “S”sinden bile bîhaber câhil ve saf kişilerdir. İngiltere’de kraliçe saltanat sürer ama hükm etmez. Türkiye’de de seçimle gelen hükümet, kurulu mekanizma içinde kendisine verilen vazifeyi yapar, lâkin millî iradenin istediği şekilde ülkeyi ve devleti yönetemez. 29 Mayıs 2003