Osmanlı Eğitimi
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 18 Kasım 2018
Galatasaray’da, mezun olduğum 1952 yılına kadar tam on iki sene okudum. İlkokul, orta, lise… Bu müddet zarfında
Hepsi Osmanlıdan kalma idi.
Edebiyat öğretmenlerimizden birkaçını zikr edeyim:
Bunların hepsi de üniversite edebiyat fakültesi profesörleriyle boy ölçüşen ehliyetli ve liyakatli kimselerdi.
Ortaokulda coğrafya hocamız, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi müderrislerinden bir zatın oğluydu, Fransa Grenoble üniversitesinden mezundu. Yine ortaokul tarih hocalarımızdan biri, eski nazırlardan (Osmanlı bakanlarından)
beydi,
(turistik sokak Fransızcası değil)
Son sınıfta iki felsefe öğretmenimiz vardı. Biri Katolik papazıydı, Pierre Dubois. Diğeri engin bir felsefe kültürüne sahip Mösyö Larroumets idi. Gerçekten felsefe okuturlar ve öğretirlerdi.
1950’lere kadar ülkemizde az lise vardı ama onlar liseydi.
Liselerde
Bir de
Bu imtihanlar test usulüyle değil, kompozisyon usulü yapılırdı. Eğitimde kemiyet değil, keyfiyet göze alınırdı.
bütün öğrencilerinin cemaatle beş vakit namaz kıldığı
Kültürümü (ne kadarsa) onlara borçluyum.
Popülist siyasetler uygulandı.
Yıl 2017, eğitimimiz hemen hemen iflas etmiştir.
Her taraf okul binası ile dolu ama çağ seviyesinde genel kültür ve millî kültür veren
Bunların içinden
Bir ülke ki, onun eğitim sistemi genç nesillere edebî zengin Türkçeyi okutamıyor, o ülke batmış bitmiş demektir.
Eğitim sulandırmayı, ucuzluğu, kolaylığı kabul etmez.
Türkiyemizde İngilterenin Eton veya Oxford Christ Church kolejleri ayarında bir tek çağ seviyesinde okul yoktur.
2016 yılında yapılan uluslararası
yetmiş küsur ülke sıralamasında
Bu bir iflas değil de nedir?
Türkiye her geçen gün daha çirkinleşiyor. Bunun sebebi liselerde doğru dürüst (belki de hiç) estetik ve sanat kültürü verilmemesidir.
Niçin? Çünkü liselerimizde doğru dürüst mantık okutulmuyor. İngiltere liselerinde bilgi ve kültürün yanında
verilir. Bizde o da yok.
Sezarizm dini, resmî ideoloji, heykellerin önünde bel bükme merasimleri İslâm’ın yerini doldurabilir mi?
İngiltere, impatorluğunu yitirdi ama
Biz imparatorluğumuzu yitirdik,
Kadrolar vasıflı olmazsa, ülkeyi halkı devleti ayakta tutacak çareler ve çözümler üretemezler.
Geçenlerde aklı başından bir karış yukarıda
Kemalist okullarla öğünüp duruyordu.
Behey çok akıllı,
M. Kemal’in zamanında İstiklâl mahkemesinden postunu kurtarmış
(Tahir Olgun)
Eğitim konusunda derim ki:
Bugünkü bitmiş müflis eğitim düzelmez, tamir kabul etmez. Yepyeni gerçekten millî bir eğitim sistemi kurulmalıdır.
Kemalizm ve lâikçilik ideolojileri temeli üzerine değil;
(bilgelik)
Bizim de, Singapur İngiltere Fransa Almanya İsveç Kanada Japonya okulları gibi üstün okullarımız olmalıdır.
Liselerimizde zengin edebî Türkçe okutulmalı ve öğretilmelidir.
Eğitim son derece zorlaştırılmalı,
Müslümanlara, eskiden GS lisesinde olduğu gibi, bütün öğrencilerin beş vakit namazı topluca cemaatle okul camiinde okul imamının ardında kılmaları mecburî olan
açmalarına izin ve imkân verilmelidir.
Bizde de, yardımı hakkeden İslâm mekteplerine yardım edilmelidir.
Atatürk Atatürk diye avaz avaz bağırılsa, yılda bir milyon Müslüman lüks turistik umre seyahati yapsa,
milyonlarca vatandaş lüks cep telefonları ile gevezelik ve zevzeklik etse,
(Çok istiyorum ama Türkiye Müslümanları bugünkü kültür seviyeleri ile İngiltere’nin Eton Koleji ayarında bir mektep açamazlar. Bunun için gereken para, hürriyet, imkân vardır lâkin kafa ve kültür yoktur. Böyle işler şifahî ucuz taşra kültürü ile yapılamaz.) 08.10.2017