Osmanlı Ulemasını ve Fukahasını Tenkit Edenler
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 08 Aralık 2018
1. Cumhur-i ulemanın görüşlerine, fetvalarına, açıklamalarına aykırı görüşler doğru değildir, sakıncalıdır.
2. Mezahib-i erbaa imamlarının, ulemasının ve fukahasının üzerinde ittifak ettiği
hususlar ve hükümler doğrudur, çok doğrudur. Bunlara zıt ictihad yapılamaz, fetva verilemez, görüş beyan edilemez.
3.
, onun tilmizi ve İngilizlerin Mısır başmüftüsü
, onun talebesi
din imamı ve İslâm önderi kabul edenlerin ictihadları, fetvaları, görüşleri dinlenmez, nazar-ı itibara alınmaz.
4. Muhtelefün fih mesailde ilmî olmayanlar seviyesiz ve câhilâne tartışmalar yapamaz.
5. Sünnî Osmanlı ulema ve fukahasının cumhurunun dinî beyanları doğrudur, isabetlidir, haktır.
6. Geçerli icazetnamesi olmayan kişiler din alimi ve fakih değildir, onlar ne ictihad yapabilir, ne fetva verebilir.
7. Cemalüddin Afganî İstanbul Darülfünununda verdiği bir konferansta
iddia edince Devlet-i Osmaniye Darülfünunu kapatmış ve
8. Dört hak mezhepten birine mensup olan
mezhepsizlerden fetva almaz.
9. Bir Mutezilînin, mezhebini gözleyerek taqiyye ve kitman yapması, Sünnî kardeşlerini aldatmaktır ve bu yaptığı hıyanettir. Madem ki, Mutezile mezhebini beğenmiş ve benimsemiş, bunu samimiyetle ve açıkça ilân etmesi gerekir.
10. Kur’ân ahkamını, Sünneti, mütevatir ve sahih hadîsleri inkâr edenler din alimi ve fakih değildir.
11. Osmanlı ulema ve fukahasını tenkid edip aşağılayanlar onların tırnağı bile olamaz.
12. Osmanlının son şeyhülİslâmlarından olan
hazretleri Tacü’l-Ulema’dır. Ehl-i Sünneti ehl-i bid’ata karşı müdafaa etmiştir. Allah ona rahmeti ile muamele buyursun.
13. Deccalları, kezzabları, Tağutları sevenler din alimi değil, sinsi yerli oryantalistlerdir.
14. Osmanlı uleması İmamı Gazalînin, İmamı Rabbanînin ve benzeri din büyüklerinin sağlam yolunda yürümüştür.
15. Osmanlı uleması Ehl-i Sünnet ve Cemaatin ana caddesinden ayrılmamış, bid’atin çıkmaz sokaklarına, dar patikalarına sapmamıştır.
16.
Osmanlı ulemasının bayraktarlarındandır.
17. Osmanlı ulemasının nicesini tekfir eden
fırkası mensupları dalalete sapmıştır.
18. Pakistanlı, Mısırlı aktivistler, Osmanlı Sünnî ulemasının tırnağı bile olamazlar.
19.
Hanefî fıkhını kabul etmiş Müslüman kardeşlerimiz dini, onun veya dengi ulemanın faydalı kitaplarından okuyup öğrensinler.
20. Bid’atçi mezhepsizlerden, reformculardan, sinsi ve taqiyyeci Mutezilîlerden, hele inkârcı ve tâtilci Fazlurranmancılardan din öğrenenler sapıtabilir, hattâ küfür gayyasına bile düşebilir.
21. Biz ehl-i Sünnet, Muhammed ibn AIbdilvehhab’a değil, onun Sünnî kardeşi Süleyman ibn Abdilvehhab’a itimad ederiz.
22. Süleyman ibn Abdilvehhab yoldan çıkan kardeşine karşı
kitabını yazmıştır.
23.
hem icazetli Nakşî şeyhiydi, hem de icazetli alim ve faqihti.
24.
de icazetli alimdi, o da din, Kur’ân, Şeriat, mukaddesat uğrunda şehid edilmiştir.
25. Bütün aziz din kardeşlerimin sâdık, ihlaslı, şeci’, şuurlu Osmanlı ulamasının, fukahasının, müftülerinin, meşayihinin, mürşidlerinin yolundan ve peşlerinden gitmelerini âcizâne tavsiye ederim. Bu mübarek, muazzez, fedakâr ulemaya yapışan sağlam bir kulpa yapışmış olur. Çünkü onların hepsi Kur’âna, Sünnete, icmâa bağlıdır.
26. Millî mücadele yıllarında Osmanlı uleması kesinlikle düşmanları desteklememiştir. Böyle bir iddia yalan ve iftiradır.
Cenab-ı Hak hepsine rahmet eylesin.
Hakaretâmiz kaba mektubunuzu aldım. Üzüldüm. Kendim için üzülmedim, bendeniz gibi acı patlıcana kırağı zarar vermez. Sizin için üzüldüm. Sizin yaşınız benimkinin üçte biri. En az yaşıma saygı göstermeniz, tenkit etseniz bile selam ile başlamanız gerekirdi.
hadîsini duymadınız mı?
diyeceğinizi tahmin ediyorum. Elbette büyüğüm. Yaşca… Bunu kim inkâr edebilir? Sizden, başka cihetçe büyük olduğumu iddia edecek kadar beyinsiz değilim.
Niçin sakin, kibar, nazik, efendi olamıyorsunuz? Niçin bu kadar kırıcı, hoyrat, kaba, galiz-, saldırgan, holigan olabiliyorsunuz?
Ehl-i Tevhid ve ehl-i Kıble bir Müslümana niçin selam vermiyorsunuz?
diyeceksiniz. Elbette hakkınız var ama usulüyle, nezaketle, kibarlık ve terbiye ile, uhuvvet-i İslâmiyeye uygun bir üslub ile.
Bir zata bağlı mısınız bilmiyorum ama bağlıysanız o zat kemal sahibi değildir. Çünkü kâmil bir mürşidin müridi, sizin yaptığınız kabalıkları yapamaz.
İsminizi vermemiş, bir rümuzun ardına gizlenmişsiniz. Size cevap vermeyeceğim. Kem söz, kem akçe sahibine aittir.
Terbiyem sizin gibi bir Müslümana bedduâ etmeye müsait değildir. Allah sizi ıslah etsin demiyorum, hepimizi ıslah etsin. Siz de lütfen ecmaîn ve âmin deyiniz.
Selamlarımla… 18.12.2014