Cumartesi

 

Büyük devletler, büyük lobiler, dünyayı idare eden gizli güçler,

heryere

kendi adamlarını koymak için uzun vadeli planlar programlar yaparlar. Birtakım yumurtaların üzerinde on sene, onbeş sene kuluçka yatarlar ve istedikleri civcivleri çıkartırlar ve sonra onları horozlaştırırlar.

Ülkemizde de böyle plan ve programlar uygulanmaktadır.

Gizli güçler Müslümanları kendi hallerine bırakmaz. Onları gizlice idare etmek, yönlendirmek, kendileri için zararsız hale getirmek için çalışırlar.

En önemli ve hayatî konu, Müslümanların başına getirilecek kişilerdir. Gizli güçler derin araştırmalar yapar ve kendilerine uygun adaylar ararlar. Sonra bu adayları bin türlü manevra ile başa geçirirler. Başa geçen kişi bunu bilir mi? Bilmez.

Gizli güçlerin maksadı nedir?

-Müslümanların başına, başkanlığa ehil ve layık olmayan biri geçsin.

-Müslümanları yanlış yollara soksun.

-Müslümanları boş işlerle oyalayıp dursun.

-Müslümanların enerjilerini, imkanlarını, fırsatlarını, zamanlarını verimsiz sahalarda harcatsın.

-Dolaylı şekilde gizli güçlere hizmet etsin.

Gizli güçler, Türkiye’deki milliyetçi-Türkçü hareketi de içinden feth etmek, onun da enerjisini boşa harcatmak için nice dolaplar çevirirler. O sahada da birtakım adamlar

“fabrike”

(imal) ederler.

Gizli güçler sahte kahraman yetiştirmekte, onları meşhur etmekte ve yüksek tepelere çıkartmakta akılları durduracak metodlar kullanırlar.

Gizli güçler Türkiye’yi parçalamak için neler yaparlar?

(1) Türk ve Müslüman görünen, aslında Gizli Yahudi (Sabataycı, Kripto Yahudi vs) olan birilerine yatırım yaparlar. On sene, yirmi sene uğraşırlar ve bunları şeytanî yöntemlerle uçururlar, yüksek şahikalara çıkartırlar.

(2) Bu uğurda çok büyük paralar harcarlar.

(3) Türklerin barbar, Ermeni katili, vahşî olduklarını yabancıların söylemesinin büyük bir kıymeti yoktur. Gizli güçler, bu sözleri Türk kılıklı iki kimliklilere söyletirler.

(4) Kitap yazan bir adam bulurlar. Kitaplarını onlarca yabancı dile çevirtip yayınlarlar ve ona dünya çapında bir şöhret-i kâzibe (yalancı ün) kazandırırlar.

(5) Her ülkede dini imanı para olan, para ve menfaat karşılığında kendi devletine, kendi vatanına, kendi milletine ihanet etmeye hazır bulunan sefil adamlar ve kadınlar vardır. Gizli güçler bunların listesini yapmıştır. Para vererek, makam ve mevki temin ederek, fırsat ve imkan hazırlayarak onları kendileri için çalıştırırlar.

(6) Gizli güçlerin Türkiye’deki siyasetlerinden biri de şudur: Türklerle Kürtleri, Sünnilerle Alevileri, Dindarlarla dinden uzaklaşmışları, sağcılarla solcuları müzmin (sürekli) bir düşmanlık, kavga, gerginlik, çekişme, tepişme, güvensizlik havası içinde tutmak. Bunu gerçekleştirmek için bunların içindeki adamlarını kullanırlar.

Gizli Güçlerin Türkiye Müslümanları hakkındaki stratejilerinin ana maddeleri şunlardır:

(A) Müslümanları mümkün olduğu kadar fazla cemaate, gruba, hizbe, fırkaya ayırmak ve bunları birbirlerine düşman etmek.

(B) Çeşitli manevra, dolap ve spekülasyonlarla islâmî kesimin zirvelerine birtakım özel yetiştirilmiş ehliyetsiz ve liyakatsiz hainleri getirmek (Herkesi suçlamıyorum.İhlâsla hizmet eden ehliyetli ve liyakatli zevatı tenzih ederim.)

(C) Müslümanların paralarını, enerjilerini, imkânlarını, zamanlarını, hürriyetlerini, fırsatlarını, potansiyellerini boşa harcatmak, onları çıkmaz sokaklara sokmak. (Ç) Birtakım hainlerin, Müslümanları dolandırmasına zemin ve imkan hazırlamak.

(D) Müslümanları kırsal kesim, varoş gecekondu, şifahî toplum, bedeviyet zihniyet ve kültürü dairesi içine hapsetmek; onların medenî, vasıflı, güçlü, üstün, firasetli Müslümanlar olmasını önlemek, bu yolda yapılacak her işi ve hizmeti baltalamak, kösteklemek.

Gizli güçler, aynı şekilde milliyetçi ve Türkçü hareketi de dejenere etmek için ellerinden geleni yaparlar.

Şu anda islâmî, milliyetçi, Türkçü kesim sayısız casus, ajan, provokatör, istihbaratçı, sabotör ile doludur. Müslümanların içine birtakım gizli Yahudileri sokmuşlardır. Türkçülerin içinde Ermeni bile vardır. Adam “Benim atalarım Kafkasya’dan göç etmiş Çerkeslerdir” der. Araştırır, kurcalarsınız ki, bu iddia yalandır. Herif su katılmadık halis Gizli Yahudidir.

Gizli güçlerin en büyük korkusu, Müslümanların başına vasıflı kimselerin geçmesidir. Vasıflı kimse ne demektir?

(1) O,

“Bu düzen bozuktur, bozuk düzende yolsuzluk yapmak, çalıp çırpmak caizdir”

diyerek devlet, ülke, millet malını yemez. Geliri, mal varlığı, serveti şeffaftır.

(2) O, başkan olmak, yükselmek ihtirasına sahip değildir. Kendisine verilen vazifeleri ve emanetleri ateşten bir gömlek olarak telakki eder.

(3) Kur’ân, Sünnet,icmâ-i ümmet hükümlerinden ve onların gösterdiği rotadan asla ayrılmaz.

(4) Kendi şahsî ikbali, prestiji, çıkarı, ünü için agresif İslâm düşmanları ile işbirliği yapmaz, Ümmet’e ihanet etmez.

(5) Yalan söylemez, verdiği sözden dönmez, emanetlere hıyanet etmez. Ehil ve layık olmayan hiçbir kimseye vazife, memuriyet, makam, mevki, masa, mirî malı ve parası vermez. Böyle bir şeyi hainlik kabul eder.

Şu anda (G.Y.)’ler damarlarımızın içindeki kana, kemiklerimizin içindeki iliği kadar nüfuz etmişlerdir. Müslüman kesimi parmaklarında oynatmaktadırlar. Bir kısmı dıştan, karşıdan agresif bir şekilde saldırıyor, bir kısmı ise içimizde

bizden görünerek

bizi pasifize etmeye çalışıyor.

O kadar başarılı olmuşlardır ki, bir kısım Müslümanlara

“Tevhid ile Teslis esasta birdir”

dedirtebilmişlerdir.

Son savaşta, Lübnan’ın güneyindeki Hizbullah güçleri İsrail ordusuna kök söktürmüştür. Hizbullah’ın kaç savaşçısı vardı biliyor musunuz? En fazla 2.000 savaşçı! Bu kadar az adamla nasıl oldular da bu kadar büyük bir başarı ve zafer kazandılar? Çünkü onlar vasıflıydılar.

Gizli güçlerin en büyük korkusu Müslümanların vasıflı Müslüman olmasıdır. Vasıflanmayı önlemek için yapmayacakları yoktur.

İslâmî kesimde Nemrud’a, Firavun’a, Neron’a taş çıkartacak şekilde lüks, israflı, gösterişli, aşırı tüketimli hayat sürenler vardır. İslâmî kesimde Karun gibi zengin adamlar vardır. Bunlar hep

“Özel imâlâttır.”

22 Ekim 2006