Salı

 

Aşağıdaki hayatî ve çok önemli konularda

ehliyetli

üstadlar, hocalar bulunmalı ve özel kurslar açılarak, ders alması gerekenlere ders verilmelidir. Kurs bittikten sonra bir heyet huzurunda imtihan yapılmalı ve başarılı olanlara diploma/icazet verilmelidir.

Birinci konu: SİYASET

Siyaset kültürü, siyasetin içyüzü, siyasetle ilgili hikmetler… Gerçek demokrasi, sahte demokrasi, askerî demokrasi, millî kimliğe uygun demokrasi, millî kimliğe zıt ve zorlama demokrasi… Devlet nedir?.. Düzen veya sistem nedir?.. Devlet ile düzen özdeşleştirilebilir mi?.. Siyasette kalitenin manası nedir?.. Derin devlet ne demektir?.. Bunlara benzer konular. Her üniversite öğretim üyesi bu konuda ders veremez. Bu konunun hocasının yukarıda belirttiğim gibi ehliyetli olması gerekir. Ehliyet sıfatının yanında çok cesur da olması icab eder.

İkinci konu: EĞİTİM

Eğitim çocuklara ve genç nesillere üç boyut kazandırır… (1) Bilgi ve kültür boyutu. (2) Ahlâk, karakter, fazilet, aksiyon boyutu… (3) Güzellik, sanat, estetik boyutu… Eğitimin birinci vasıtası ve aleti edebî anadildir. Bir ülke ve halkı edebî ve yazılı kültür dilini kayb etmişse orada eğitim olmaz. Başına millî sıfatını koymakla eğitim millî olmaz… Gayr-ı millî eğitim ile millî eğitim arasındaki farklar… Ahlâk ve karakter terbiyesi vermeyen bir eğitim sistemi ülkeyi, devleti, milleti batırır… Eğitim sistemi genç nesillere estetik boyutu, millî sanat kültürü kazandıramazsa ülke çirkinleşir… Singapur, Tayvan, Güney Kore eğtim sistemi ile bizdeki eğitim sistemsizliğinin karşılaştırılması… İran’da her evde Kur’ân-ı Kerîm’den sonra bir Hafız Divanı bulunduğu halde, Türkiye’de niçin her evde bir Fuzulî veya Şeyh Galib Divanı yoktur… Okumaya istidatı ve liyakati olmayanları okutmak doğru mudur?.. Okulları bitirirken niçin imtihan yapılması, ancak kazananlara diploma verilmesi gereklidir? Türkiyeliler niçin dedelerinin ve atalarının mezar taşlarını okuyamayacak derecede kara cahil kalmışlardır?.. Eğitimde kelle sayısının çokluğu mu önemlidir, yoksa keyfiyet ve vasıf mı?. Okul bina mıdır, dershane midir, sıra ve karatahta mıdır; yoksa kaliteli bir öğretmen kadrosu ve yine kaliteli bir eğitim sistemi midir?.. Dış düşmanlarımız ve içteki yardakçıları millî eğitim sistemimizi nasıl çökerttiler?.. Popülist, demagog, şarlatan politikacıların bu sahada yaptığı tahribat… Eğitim bundan sonra düzeltilebilir mi?.. Çare ve çözümler nelerdir?.. Türkiye dışında İngiltere’deki Eton ve Wellih Wellington kolejler ayarında gerçekten millî bir TÜRK LİSESİ açılabilir mi?.. Paralel ve alternatif eğitim ne demektir?.. Hanegî eğitimi nedir?.. Halk eğitimi…

Üçüncü konu: KİTAP KÜLTÜRÜ

Her seçkinin ve zenginin evinde mutlaka niçin bir kütüphane odası bulunmalıdır?.. Çok yüksek tahsil yapmamış ve zengin olmayanların evlerinde mutlaka bir kütüphane dolabı bulunmalıdır… Her Türkiyeli günde en az bir saat faydalı kitap okumalıdır… Günlük gazete ile ciddi kültür edinilebilir mi?.. Herkes aylık bütçesinde bir KİTAP, KÜLTÜR, SANAT harcamaları faslı bulundurmalı, bu iş için aylık gelirinin onda birini tahsis etmelidir?.. Alınacak kitapların üç sıfatı: (1) Faydalı. (2) Değerli. (3) Kalıcı… Kitap nasıl okunur?.. Zararlı kitaplar hangileridir?.. Kitapla ilgili teknik bilgiler: Kağıt, cilt, hürüfat, kapak, fihrist, içindekiler… Ciddi kitap ile uyduruk kitap arasındaki farklar… Yazma kitap ne demektir?.. Antika kitap ne demektir? Her eski kitap antika mıdır?.. Türkiyeliler, 1928’den önce yazılmış ve basılmış kitapları niçin okuyamıyorlar? Geliri müsait olanlar niçin en az ayda bir adet kitap ciltletmelidir?.. Ebrî yan kağıdı ne demektir?.. El yapımı kağıt ne demektir?.. Klorsuz ekolojik kağıt ne demektir?.. Niçin evlerimizin baş köşesine, salonlarımıza kütüphane dolabı koymalıyız?.. “Evde kitap istemem!..” diyen kadınlar akıllı mıdır, ahmak mıdır?.. Kitaplı ve kitapsız ne demektir?.. Niçin medenî ve ileri ülkelerde halk taşıtlarda kitap okur?.. Çocuklarımıza kitabı nasıl sevdirebiliriz?.. Niçin herkes kendisine bir özel kitaplık kaşesi (damgası) yaptırtmalı ve bunu kitaplarına basmalıdır?.. Kitapsız medeniyet, ilerleme, gerçek zenginlik, vasıf, sağlıklı toplum olmaz…

Dördüncü konu: SAĞLIKLI BESLENME

İnsan yemek için mi yaşar, yaşamak için mi yer?.. Kanaat ne demektir?.. Azı faydalı ve şifalı olan gıdanın çoğu zararlı ve zehirli olur… Doyduktan sonra yiyenler niçin başkalarının hakkını yemiş olur?.. Elenmiş bembeyaz undan yapılan içine üç-dört çeşit kimyevî madde katılan ekmekler niçin sağlığa ÇOK zararlıdır?.. Devamlı beyaz ekmek yemek uzun vadeli intihardır… Niçin az et, çok sebze ve bakliyat yemeliyiz?.. Üç beyaz zehir: Beyaz un, şeker ve tuz… Hangi yemek bereketlidir, hangisi değildir?.. Bereket ne demektir?.. Çeşitli hastalıkları gıdalarla ve içeceklerle tedavi mümkün müdür?.. Zeytinyağının hastalıkları önleme ve tedavideki yeri… Çörekotu ve (gerçek) bal… Canlı su ve ölü su… Peygamberden sonra İslâm’da çıkan ilk bid’atın insanların çok yiyip semirmeleri olduğu (Hazret-i Aişe’den rivayet edilen hadis)… Lahananın sağlık bakımından önemi, onun adeta başlıbaşına bir eczane ve hastane oluşu.. Maneviyatın sağlık üzerindeki tesirleri… Batı medeniyetinin insanları hasta ettiği ve sonra tedavileri için bir tıp ve ilaç endüstrisini geliştirdiği… İslâmca yenilir ve içilir, İslâmca yaşanır ve İslâm tıbbı uygulanırsa sağlığın yaygınlaşacağı, hastalıkların istisna haline geleceği… Bugünkü ilaç sanayinin bir canavar haline geldiği… Gerçek ve insanî tıbta hastanın müşteri değil, sadece hasta olduğu… Ölümden başka her derdin, her hastalığın çaresi ve ilacı olduğu… Bu çare ve ilaçların tabiat âleminde bulunduğu… Kimyevî ilaçların kaş yaparken göz çıkarttığı… Modern ortodoks tıp kilisesinin tedavi edemediği birtakım hastalıkların yumuşak tıplar ile tedavi edilebildiği… Kimyevî ve gayr-ı tabiî gıda maddeleri ve içeceklerle Türkiye’de bir soykırım uygulandığı… 02 Ağustos 2006