Para ve Mal Sarhoşu Gafil bir Zengine
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 09 Aralık 2018
Sana gafil diyorum. Zenginsin ama gafilsin. Gafil olmayan akıllı, firasetli, yararına ve zararına olan şeyleri bilen bir Müslüman serveti ile mâlî ibadet yapar ve Allahın rızasını kazanır. Sen gafil ve cahil olduğun için servetinle boyuna günah işleyip duruyorsun. Şu haline bak. Nedir bu israf, şatafat, saçıp savurma, gösteriş, lüks, aşırı tüketim… Sen hem cahil, hem gafil, hem de beyinsiz bir zenginsin.
Kur’an seni uyarıyor, Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) Sünneti seni uyarıyor, gerçek din bilginleri, kamil mürşidler, selim akıl ve bilgelik seni uyarıyor ama sen zilzurna para, servet, mal sarhoşu olmuşsun ve uyanmıyorsun.
Şuurlu ve vicdanlı Müslüman zenginler, servetleriyle sevaplar işleyip, hayır hasenatlar yapıp Allahın rızasını kazanırken sen lüks, israf, sefahat içinde, dünyadan Cehenneme, ileride seni yakacak odun gönderiyorsun.
Lüks otomobilinle gururlanıp duruyorsun. Bir gazeteye para vermişsin, hakkında haber yaptırtmışsın, otomobilin çok lüksmüş, eşi benzeri yokmuş. Lüks otomobil sahibine itibar, şeref mi kazandırır?
Evin şöyleymiş, eşyaların böyleymiş, yediğin yemekler çok lezzetli ve pahalıymış, kostümlerin İtalyadan geliyormuş, kravatların bir alemmiş… Bunlar sana ne kazandırır ki…
İlmin, irfanın, kültürün var mı? Evindeki kütüphanene bir bakayım… Bunca paran var, kaşanendeki halılar makine işi. Biraz irfanın olsaydı, el dokuması kök boyalı güzel halılar sererdin zemine.
Paran var ama baştan ayağa, tepeden tırnağa rüküşlük akıyor senden. Müslümanlık taslıyorsun, evinde büronda bir
bile yok.
Sende kültür ve estetik boyutu olsaydı, bir hüsn-i hat levhasının Porsche Maserati otodan daha değerli olduğunu anlardın ve edinirdin.
Çok dindar olduğunu göstermek için lüks ihtişamlı turistik umre seyahatleri yapıyormuşsun sık sık. Zam Zam Tower’in süper zenginlere mahsus kral süitlerinde kalıyormuş, Kabeye yukarıdan bakıyormuşsun. O kadar cahilsin ki, farz veya nafile bütün ibadetlerin tevazu ile eda edilmesi gerektiğini bile bilmiyorsun. İhtişamlı lüks israflı ibadet… Hiç böyle şey olur mu? Bunu senin gibiler yapar ancak.
Bunca malın ve paran var, doğru dürüst zekat ödüyor musun? Futbol kulübüne veya dinî sekte zekat verilmeyeceğini bilmiyor musun?
İşin gücün israf, gösteriş, benlik… Sarhoşluk sadece alkollü içki veya uyuşturucu ile olmaz. Para da adamı fena halde sarhoş eder. Rakı şarap sarhoşu birkaç saat sonra ayılır, para ve mal sarhoşu ölünce ayılır, iş işten geçtikten sonra. Yazık sana, vah sana, eyvah sana!
Uruguay üç milyon nüfuslu bir Güney Amerika ülkesi… 2009’dan beni başında Jose Mujica isimli garip ve fakir bir başkan var. Başkanlık sarayında oturmuyor, bir köyün yakınındaki çiftliğinde tek katlı iki odalı basit dökülen evinde yaşıyor. Maaşı 10 bin euro ama o bunun yüzde 90’ını fakirlere yardım kurumuna veriyor. Mujica’nın, evinin önündeki yolun karşısındaki polis kulübesinden başka koruması yok. Bazen, senatör olan karısıyla birlikte küçük bir esnaf kahvesine gidip bir şeyler yiyor ve içiyor. Otomobili 1987’de satın alınmış külüstür bir WW kaplumbağa.
Bu fakir ve garip başkan vaktiyle çeteci imiş, on beş sene hapiste yatmış. Bunun 9 senesini mutlak tecritte geçirmiş. Ülkesine demokrasi gelince serbest bırakmışlar, politikaya atılmış ve başkan olmuş.
Uruguay Latin Amerikanın en az kokuşmuş ülkesiymiş.. Başkan Müslüman değil ama onda İslam ahlâkı var. Yamalı elbise giyen Hz. Ömer… Allah hidayet versin.
Muhalefet sadece politikada olmaz. Çok geniş bir kavramdır.
1. Olgun, kâmil, akıllı, vicdanlı, âdil insan kendi hatalarını, yanlışlarını, noksan ve günahlarını görür, özeleştiri yapar ve kendini düzeltmeye çalışır.
2. Benim hiç yanlışım eksiğim yok, kabahat hep başlarında, ötekilerde diyen kişide hayır yoktur.
3. Ülkesindeki ve bütün insanlık alemindeki kötülüklere muhalefet etmeyen bir kimsenin gerçek aydın olmasına imkan yoktur.
4. Sadece dar manada politik muhalefet yapanlar, en geniş manasıyla muhalefet yapmayanlar dar görüşlü, dar fikirli adamlar ve kadınlardır.
5. İslam dininde emr bi’l-mâruf ve nehy ‘ani’l-münker farzı vardır. Yani Allahın, Peygamberin, Kur’anın, Sünnetin, Şeriatın, akl-ı selimin doğru, iyi ve güzel gördüğü şeyleri desteklemek, onların uygulanması için çalışmak; kötü fikir ve aksiyonları engellemeye çalışmak. Bu farzı el ile (fiilen), söz ve yazı ile, en azından kalple yerine getirmeyen Müslümanlar eksik ve günahkardır.
6. Ülkenin bir yerinde ormanlar ve tabiî düzen rant uğruna tahrip ediliyor, çirkin binalar yapılıyor… Bütün hayırlı, vicdanlı vatandaşların buna karşı çıkması, muhalefet yapması gerekir…
7. Siyasî, sosyal, kültürel, eğitim ve üniversiteler ile ilgili, edebiyat ve lisan sahasında, mimarlık ve şehircilikte velhasıl her konuda yapıcı, ciddî, hasbî, uyarıcı muhalefet yapılmayan bir ülkenin durumu kötüleşir. 29.08.2013