Pek Ümitli Değilim
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 18 Kasım 2018
Allahtan ümit kesilmez. Lâkin toplumun, halkın, gidişatın; İslâm dünyasının, insanlığın durumu
Bu hükme nasıl vardın?.. İslâmî kriterlerle ölçüp biçerek…
Müslümanlar farkında değiller ama
İmkân, fırsat, hürriyet, para olduğu halde mutlaka yapılması gereken, yapılabilir hizmetler yapılmıyor.
Bugünkü parçalanmışlığı ve bölünmüşlüğü giderecek, Ümmet birliğini kuracak en ufak bir teşebbüs ve kıpırdanma göremiyorum. Müslümanlar
konusunda birlik içindeler.
Hepsi için söylemem ama nice dinî faaliyet ve hizmet
zihniyetiyle yapılıyor. Tekelcilik, meşreb taassubu son haddinde.
Mü’minlerin birbirlerini ötekileştirmeleri yaygın hale gelmiş. Ortaklaşa yapılması gereken hizmetler yüzüstü bırakılmış.
Gerçek ulemanın, fukahanın, şeyhlerin, ziyalı Müslümanların ellerinden öperim ama beride
Onlar Ümmet birliği, ittihad-ı İslâm, iman kardeşliği, tesanüd, ortaklaşa hizmet ve faaliyet istemez.
Osmanlı devletini, bilhassa kuruluş ve yükseliş devirlerinde
ayakta tutuyordu.
Âhir zaman fitneleri, fesatları, krizleri toplumu temellerinden sarsıyor. Lâkin İslâmın
farzı esas alınarak yapılmış topyekûn bir ıslah projesi yok.
Dinin direği olan namaz terk edilmiş. Şeriat çoktan elden gitmiş, din ve iman elden gidiyor.
şeklinde tarif edilen bir güruh-i lâ yüflihûn dehşet saçıyor. Gaflet ve dalalet sisleri o kadar koyu ki, göz gözü görmüyor.
Karşısında bir
olmayan irtidat yangınları her yeri sarmış.
Cuma ezanı okununca işyerleri, dükkânlar, ticaret mekânları açık; caddeler meydanlar insan kaynıyor, toplu taşıma vasıtaları lebalep dolu…
Ya hiç verilmiyor, ya dosdoğru ve tastamam verilmiyor, yahut birtakım
eline geçiyor.
Bir kısım (yüzde kaçı) Müslüman kadın ve kızların kılık kıyafeti bir fâcia.
yaygın mı yaygın. İslâm ahlâkı, İslâmî faziletler yerlere serilmiş.
Azgınlık=fuhşiyyat ayyuka çıkmış. Kur’ânın, Sünnetin, Şeriatın, İslâm hikmetinin yap dedikleri terk edilmiş, yapma dedikleri yapılır olmuş.
Şimdi biri kalkıp itiraz etse:
Yahu bu kadar karamsar olma be!.. Yüz bin minareden avaz avaz 100 desibel ezan okunuyor ya… Şadırvanlardan şar şar sular akıyor ya…
15 Temmuzda bütün gece salâ okundu ya… Lüks, israflı, açık büfeli, ihtişamlı umreler yapılıyor ya… Kehkeşan Hoca bir milyonluk lüks arabayla geziyor ya… Binlerce İmam lisesi açıldı ya… Şu fettan manken, şu zampara sporcu umreye gitti ya… Bunları dinin ilerlemesi sanan geri zekalının beynine limon sıkmak lazım.
Din, gerçek dindarlıkla, ilimle, irfanla, hikmetle, firasetle, marifetle, bildiğini hayata uygulamakla yükselir.
İslâm dini ile İslâmcılıklar bid’atini ayırt edemeyenler ilerlemeden ve gerilemeden bahs etmesinler.
Peygamber (Salat ve selam olsun ona)
buyuruyor.
tek bir Ümmet yapısına sahip bulunsaydılar,
bugünkü yürekler acısı duruma düşerler miydi?
Dinin kıstasları (Kriterleri, ölçütleri) vardır. Müslüman bir toplumun iyi veya kötü oluşu bunlarla anlaşılır.
camilerin kubbeleri altınla kaplansa, minarelerden avaz avaz 110 desibel ezan okunsa bile o toplum yıkılır.
Bu okullardaki bütün öğrencilerin beş vakit namazı cemaatle kılmaları gerekir.
bütün halka öğretmek için niçin
(tekrar ediyorum ortak)
Yazıklar olsun, bin kere milyon kere yazıklar olsun ki,
05.09.2017