PKK Konusunda Dönen Dolaplar Sorular Sorular
Milli Gazete-Köşe Yazıları
- 02 Ocak 2019
Pazartesi
Sayın Baylar!: Aşağıdaki soruların “doğru” cevaplarını açık ve anlaşılır bir şekilde, hiçbir gerçeği gizlemeksizin Türkiye halkına bildirmekle yükümlüsünüz.
PKK kendi kendine oluşmuş bir hareket midir, yoksa bir takım derin güçler tarafından niyetli, planlı, programlı ve kasıtlı bir şekilde
mi edilmiştir?
Abdullah Öcalan’ın başlangıçta MiT’le ilgisi ve ilişiği olmuş mudur? Bu konuda çok güçlü, riyayetler, şehadetler bulunmaktadır.
PKK terörü zor veya kolay bir şekilde mutlaka bitirilebilecek iken, niçin
uzatılmıştır (Gazeteci Avni Özgürel, Neşe Düzel’in kendisi ile yaptığı röportajda Apo’nun “Avni Bey, bu savaşı bitireni bitirirler…” dediğini naklediyor.) Derin güçler bu kârlı, bu rantlı savaşı niçin bitirtmemişlerdir?
1984’ten bu yana PKK terörü resmi rakamlarla Türkiye devletine, ülkesine ve halkına kaç yüz milyar dolara mal olmuştur?
Örtülü ödenekten hesapsız, kitapsız, belgesiz bu konuda kaç milyar dolar dağıtılmış ve kimlere verilmiştir?
PKK savaşının tozu dumanı içinde, dünya çapında yoğun bir
ticareti, trafiği yapılmıştır. Bir takım Kürtler ve Türkler bu yolla dehşetli zengin olmuşlardır. Bu beyaz kaçakçılığının yekun hacmi milyar dolar olarak ne kadardır?
PKK gölgesinde yapılan uyuşturucu ticareti günümüzde devam etmekte midir?: Geçmiş iktidar devrinde birileri buna göz yummuş mudur?
PKK gölgesinde yapılan uyuşturucu ticareti ile dolar mültimilyoneri olan birkaç yüz kişinin listesini yayınlayacak cesaretiniz ve gücünüz var mıdır?
Uyuşturucu kaçakçılığına paralel olarak PKK terörünün gölgesinde silâh, cephane, askeri araç ve gereç kaçakçılığının veya kara ticaretin hacmi kaç yüz milyar dolardır? Teröristler bu silâhları nasıl elde etmişlerdir?
Yukarıda bahsedilen Neşe Düzel – Avni Özgürel röportajında, PKK teröristlerinin bir ara Türkiye’nin resmi kuruluşu
yazılıdır, bunun iç yüzü nedir?
1980’lerden bu yana terör hareketlerinin yoğun olduğu Güneydoğu Bölgesinde kaç bin köy boşaltılmış, tahrip edilmiş, bağları ve bahçeleri harap hale getirilmiştir? Bu köylerden kaç milyon vatandaşımız büyük şehirlere sürülmüştür?
PKK savaşında hayatlarını kaybeden 30 küsur bin vatandaşımızın
PKK terörünün mahiyeti, bu terörün gölgesinde yapılan uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile ilgili dehşetli bilgiler ele geçiren ve bu konuda yayın yapmaya hazırlanan gazeteci
‘yu, otomobiline patlayıcı koyarak kimler, hangi güçler paramparça ederek havaya uçurmuşlardır?
Uğur Mumcu’nun katilleri niçin hâlâ “bulunamamıştır”?
Ülke içindeki, sayıları nihayet bir-iki bin olan PKK teröristleri imha edilemezken, yabancı bir ülkenin çok engebeli ve sarp bölgesindeki teröristler nasıl imha edilecektir?
Devletimizin ve millî istihbaratımızın elinde PKK terörünün ABD, İsrail ve bazı batı devletleri tarafından planlandığına, mânen ve maddeten desteklendiğine dair belgeler ve bilgiler bulunmaktadır. Bunlar Türkiye halkına ve dünyaya niçin açıklanmamaktadır?
iki unsur arasında vahim bir kopukluk meydana gelmiştir. Bu kopukluk Türkiye’nin varlığını ve bütünlüğünü tehlikeye atmıştır. Yakın tarihte Kürtlerin yoğun oldukları bölgede binlerce medrese vardı. Bunlar niçin kapatılmıştır? Yine o bölgedeki tasavvuf tarikatları darbelenmiştir. Bunları kimler yapmıştır? Bediüzzamanın Türk-Kürt kardeşliği tezi desteklenmiş olsaydı, bu günkü vahim durum ortaya çıkar mıydı?
Türkiye’deki birtakım derin, gizli, esrarlı güçler yakın tarihimizde kasıtlı olarak Türk-Kürt kutuplaşması çıkartmışlardır. Devlet, ülke ve halk olarak Türkiye’nin yüksek menfaatlerine son derece zarar veren bu kutuplaşmayı
Türk Tarih Kurumu Başkanı
bundan birkaç ay önce, ülkemizde bir takım kriptolar bulunduğunu, bunların, bir kısmının isim listesine sahip olduğunu açıklamıştı. Sonra bu konudaki tartışmalar örtbas edildi. Bu kriptoların PKK terörünü sürdürdükleri, kışkırttıkları, bu yolla Türkiye’yi bölmek ve parçalamak istedikleri iddiası doğru mudur?
ABD; İsrail, bazı AB ülkeleri Türkiye’nin, İran’ın, Suriye’nin bir kısmını da içine alan büyük bir Kürt devleti kurulması için çalışıyorlar. Biz ise onlarla dost ve müttefik olmakta devam ediyoruz. Onlar bizi parçalamak ve bölmek istiyor, biz onlarla dostluğu, ittifakı, işbirliğini sürdürüyoruz.
Bu ittifak ve işbirliğinin, bizim bilmediğimiz hikmetleri ve faydaları varsa, halkımıza anlatılması ve bildirilmesi gerekmez midir?
Politikacılarımız, büyük bürokratlarımız, medyamız Türkiye’yi yirmi küsur yıldan beri sarsan PKK terörü konusunda havanda su dövmeye devam ediyor. Dişe dokunacak, sadra şifa olacak, halkı aydınlatacak, meselenin mahiyetini ortaya koyacak bilgiler verilmiyor.
PKK hareketinin başını yakaladılar, paketleyip Türkiye’ye teslim ettiler… Asılsın, kesilsin, kazığa geçirilsin edebiyatı yapıldı. Sonra Marmara’daki İmralı Adası kendisine ikametgah yapıldı. Ve
Bir takım derin ve gizli güçlerin yanlış siyasetleri, yanlış stratejileri, yanlış ideolojileri yüzünden doğu ye güneydoğudaki vatandaşlarımızın
bağları zedelendi. PKK terörü hakkında halkımıza, kamuoyuna doğru bilgiler verilmiyor.
Türkiye bu hareketin mahiyetini ve iç yüzünü bilmiyor. Ermenistan’ın ve Ermeni diasporasının PKK hareketini desteklediği konusunda yeterli aydınlatma ve bilgilendirme yapılmıyor.
Şu anda yüzlerce Türk firması, Kuzey Irak’taki Kürdistan’da yeşil Amerikan dolarları karşılığında bayındırlık ve alt yapı hizmetleri vermektedir.
Evet PKK konusunda büyük bir karanlık vardır. Bu karanlık giderilmeli, gerçekler sağlam bilgi ve belgelerle açıklanmalıdır. Şizofrenik hamaset edebiyatına son verilmelidir. Paranoyak komplo teorilerine karnımız toktur ama gerçek komploları bilmek ve öğrenmek istiyoruz.
1984’te Ermeni
terörü aniden bitirildi, yerine sözde Kürt PKK terörü ikame edildi. Ölü olarak ele geçirilen bazı PKK teröristleri sünnetsizmiş. Kürtler ise Müslüman’dır ve sünnetlidir. Bu garabeti kim açıklayacak?
PKK terörünün gölgesinde yapılan uyuşturucu ticareti, silâh ve cephane ticareti ve örtülü ödenek harcamaları son bulmadıkça, bu fitne fesat, bu kan, bu gözyaşı sürüp gidecektir. 16 Ekim 2007